Hukuk Terimleri Sözlüğü (10)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Hukuk Terimleri Sözlüğü (10. Sayfa)

MERHUN :
Rehnedilen mal
Mer'i :
Yürürlükte; geçerli
Meriyet :
Yürürlük
Mersule :
Gönderilen
Mesağ :
İzin; ruhsat; cevaz
Mesaha :
Ölçme; ölçümleme
Mesail :
Meseleler
Mesâkin :
Meskenler; oturulacak yerler
Meskûn :
İçinde insan oturan; oturulan; yerleşilmiş
Mesmu :
Dinlenen; dinlenebilir; karar için incelenebilir
Mesned :
İsnad edilen şey; dayanılan şey; dayanak; rütbe
Mesul :
Sorumlu
Meşfu :
Şuf'a (önalım) hakkının ilişkin olduğu mal
Meşhudat :
Şahitlik
Meşrut :
Şart koşulmuş; şartlı; şarta bağlı
Meşruta tevliyet davası :
Vakfeden kişinin mütevelliği kime şart kıldığı yolundaki uyuşmazl ...
Mevaşi :
Koyun,keçi,öküz,inek gibi hayvanlar; geviş getiren hayvanlar; hay ...
Mevdaddı mahsusa :
Özel hükümler
Mevhûm :
Varsayılan; var olarak kabul edilen; kuruntuya dayanan
mevkuf :
Vakfedilen şey
Mevrid :
Varacak yer
Mevsukiyet :
Sağlamlık
Mezkûr :
Zikredilen; sözü edilen; anılan
Mezrûât :
Ekilip biçilmiş tohumlar; ekinler
Mezun :
İzinli; yetkili; bir okulu (kursu) bitiren kişi
Mezuniyet :
İzin; yetki; bir okulu (kursu) bitirip diploma alma
Mikâp :
Bir şeyin küp olarak değeri (örneğin; metremikâp
Milk :
Kudret; tasarruf; mülk
Minval :
Şekil
Miras Şirketi :
Mirasın açılmasından, bölüştürülmesine kadar, mirasa dahil olan m ...
Misillû :
Benzer; örnek gibi
muaccel :
İvedi; peşin; vadesi (eceli) gelmiş; ödenmesi gereken hale gelmiş ...
Muacceliyet :
Borcun vadesinin gelmiş olması
Muaddel :
Değişik
Muaddün-li-l-istiglâl :
Kiraya verilmek üzere yapılmış şey; kiralık eşya
Muadil :
Denk; eşit
muafiyet :
Affedilmiş olma; bağışıklık; yükümlülük dışında tutulmuş
Muâhede :
Antlaşma; karşılıklı ant içme
Muahhar :
Sonraya bırakılmış; tehir edilmiş; sonraki
Muallak :
Havada boşta duran; sürüncemede kalmış
muamelat :
Muameleler; işlemler
Muaraza :
Çekişme; sataşma; birbirine karşı gelme; bir hak talebi; kavga
Muavin :
Yardımcı
Muayyen :
Belirli; belli; saptanmış
Muayyen mâ-adâ :
Başka; dışında
Mubayaa :
Satın alma
Mucibince :
Gereğince; uyarınca
Mucip :
Gerektiren; gerektirici; icapcı; öneri sahibi
Mucip sebepler :
Gerektirici sebepler; gerekçe
Mugayir :
Aykırı; zıt; ters
Muhakeme :
Yargılama
Muhammen :
Tahmin edilen
Muharrer :
Yazılı; yazılmış
Muhassas :
Tahsis olunmuş; tayin edilmiş; özgü
muhatap :
Kendisine söz söylenen kimse, kendisiyle konuşulan kimse.
Muhatara :
Riziko; zarara uğrama tehlikesi; tehlike; zarar ve ziyan
Muhayyerlik :
Bir sözleşme ile,belirlenen edimin yerine bir başkasını geçirmek ...
MUHDESAT :
Sonradan yapılmış; sonradan meydana gelmiş şeyler; yeni şeyler
muhik :
Haklı; geçerli; uygun; gerekli
Muhkem kaziye :
Kesin hüküm
Muhtar :
Özerk; bağımsız; köyde devlet işlerini gören köyün başı
Muhtelif :
Çeşitli; değişik; farklı
muhtevî :
içeren, barındıran
Mukabeleihilmisil :
Karşılıklılık esası
Mukabil :
Karşılık; karşı
mukaddem :
Önce; önce gelen; daha öncede bulunan
mukadderat :
Kader; yazgı; ölçülebilen,sayılabilen şeyler
Mukarrer :
Kararlaştırılmış
Mukarrerat :
Kararlar; kararlaştırılan şeyler
Mukataa :
Arazinin belli bir ücret karşılığında kiraya verilmesi; bağ,bahçe ...
mukavele :
Sözleşme; akit; bağıt
MUKAYYET :
Kayıtlı; sınırlı; kaydolunmuş; deftere geçirilmiş
mukriz :
İkraz eden; borç veren; ödünç veren
Muktazi :
Gerekli
Munkati :
Kesilmiş; ara verilmiş
Munkazi :
Bitmek
Munsifane :
İnsaflı ölçüde
Muntafî :
Sönme; ortadan kalkma
Muntazır :
Bekleyen; gözetleyen
murabaha :
Kanunun belirlediğinden fazla faiz alınması; tefecilik
murakabe :
Denetleme; kontrol; gözetme
Muris :
Kazandıran; veren; miras bırakan, ölümüyle, hakkında miras hukuku ...
Murtabit :
Bağlantılı
Musaddak :
Tasdikli; onaylı
musakka :
sulu tarla;suyu bulunan taşınmaz
Musakkaf :
Üstü tavanla örtülmüş; tavanı,damı olan;
Musakkafat :
Gelir getiren kapalı (damlı) binalar
Mutad :
Alışılmış; âdet olunmuş; normal
Mutalebe :
Talepte bulunma; istemde bulunma
Mutasarrıf :
Tasarruf eden; sancakların en büyük mülki amiri
Mutavassıt :
Aracı; aracılık eden; vasıta olan
Mutazammın :
İçine alan, üstüne alan; kefil olan; ödemeyi üstlenen
Mutazarrır :
Zarar gören kimse
Muteber :
Geçerli; itibarlı; hatırı sayılır; güvenilir; sağlam
Muteberiyet :
Geçerlik; geçerlilik
Mutlak muvazaa :
Tarafların gerçekte herhangi bir muamele yapmayı düşünmedikleri h ...
MUTTALİ :
Öğrenme; haberdar olma; bilgilenme
muvacehe :
yüzleştirme
Muvâcehe :
Yüzleştirme; yüz yüze gelme
Muvafakat :
Uygun görme; onama; razı olma; rızası olma

Hukuk Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama