Hukuk Terimleri Sözlüğü (1)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Hukuk Terimleri Sözlüğü (1. Sayfa)

abluka :
Bir devletin dışarı ile olan ilişkilerini zor kullanarak kesmek.
Acele itiraz :
Verilen kararın tefhim yada tebliğinden itibaren belirli bir süre ...
acente :
Ticari mümessil ticari vekil, satış memuru veya müstahdem gibi bi ...
Acir :
Kiraya veren kimse
aciz :
Bir şahsın borçlarını ödeyemeyecek durumda bulunması
ACİZ VESİKASI :
Alacaklı alacağının tamamını alamamışsa kalan miktar için kendisi ...
açık artırma :
Bir malın, teklif veren kişiler arasında en yüksek bedeli öneren ...
ada :
Çevresi yollarla sınırlandırılmış bulunan, çeşitli parselleri kap ...
Adâd :
Adetler; sayılar
Adalet :
Haklılık; hakka uygunluk
Adem-i ifâ :
Yapmamak; yerine getirmemek; borcu ödememek
Adem-i iştirak :
Katılmamak
Adem-i selahiyet :
Yetkisizlik
Adem-i vüsuk :
Gerçek olmamak
Adi Kira :
Kiraya verenin, belli bir ücret karşılığında bir şeyin kullanılma ...
adi şirket :
İki veya daha çok kimsenin, ortak bir amaca ulaşmak için emekleri ...
Adlî kaza :
Cezai, hukuki, ticari, nizalı, nizasız yargı
Adlî müzaharet :
Adli yardım
Ağlep :
Kuvvetli; büyük
ahar :
Başkası; üçüncü kişi; yabancı
Ahde Vefa :
Söze bağlılık, sözleşmeye bağlılık
Âhir :
Son; sondaki; en son; en sondaki
ahit :
Söz verme
Ahkam :
Hükümler
Ahkâmı huzuriyye :
Hakim önünde yargılanmayla ilgili yöntem hükümleri
Ahkâmı mahsusa :
Özel hükümler
Ahkâmı müteferia :
Ayrıntılı hükümler
Ahkâmı mütehalife :
Aykırı değişik hükümler
Ahvâl :
Durumlar; haller; vaziyetler
Ahz :
Almak
Aile hukuku :
Aile ilişkilerini düzenleyen hukuk kurallarıdır.
aile şirketi :
Bir ailenin bireylerinden oluşan ortaklık.
AİLE YURDU :
Bir kimsenin, ailenin gereksiniminden büyük olmamak ve bizzat ken ...
Akamet :
Neticesizlik, kısırlık, sonuç alınmama.
Akar :
Taşınmaz mal; kiraya verilen ve gelir sağlayan şeyler
Akarâtı mevkufe :
Vakfedilmiş, gelir getiren mallar
Akdetmek :
Sözleşmek; kararlaştırmak; düzenlemek; bağlamak
Akd-i mebhusünanh :
Sözü geçen akit, anlaşma, sözleşme
Akd-i mezbur :
Sözü geçen akit, anlaşma, sözleşme
Akd-i muvazaa :
Karşılıklı ödün verilerek yapılan akit, anlaşma, sözleşme
Akd-i sahih :
Geçerli, doğru, kusursuz akit, anlaşma, sözleşme
Âkideyn :
Her akitte akdi yapan iki taraf
Âkidîn :
Sözleşenler; sözleşme yapanlar
Âkit :
Bir işi karşılıklı olarak kararlaştırıp üstlerine alan taraflarda ...
Alâhilâf'ül-kanun :
Kanun hilafına; yasaya aykırı olarak
alâkadar :
İlgili; ilişkili
Alât :
Aletler; araçlar
Aledderecat :
Sırasıyla; derecesine göre
Alelhesap :
Hesaplaşmak üzere; hesaba sayarak; sayışılmak üzere; doğan kârdan ...
Ale-l-ıtlak :
Genel olarak; rasgele; bir sınır ile bağlı olmayarak
Ale-l-umûm :
Genel olarak; umumi bir biçimde; bütün
Alelusul :
Usulüne uygun;
ALENİYET :
Açıklık
Alettakrib :
Takriben; yaklaşık olarak
Amade :
Bir işi yapmaya hazır; hazırlanmış
Amel :
İş; edim; fiil
amele :
İşçi; emekçi, ırgat
amelî :
İşe dayanan; iş üstünde; tatbikî; pratik; uygulamalı
Amenajman :
Doğal kaynakların işletilmesi
Âmil :
Yapan; etken; etmen; sebep; faktör
âmir :
Emreden; buyuran; bir memurun vazife bakımından büyüğü; bir fiili ...
Âmm :
Genel; umumi; herkese ait
amme :
Kamu
Âmme hükmî şahsiyeti :
Kamu tüzel kişiliği
Amme intizamı :
Kamu düzeni
Anagayrimenkul :
Kat mülkiyetine konu olan taşınmazın bütünü.
Anayapı :
Kat mülkiyetine konu olan taşınmazın esas yapı kısmı.
angaje :
Sözle veya yazılı olarak bağlanan; bağımlı
Ani edim :
Bir anda yapılan belli davranış ya da davranışlarla yerine getiri ...
Ânif'ül-beyan :
Az önce beyan olunan, bildirilen
Anmuhakemetin :
Muhakeme yaparak; yargılama yoluyla
antrepo :
Gümrüklere gelen ticari eşyanın konulduğu, korunduğu yer; ardiye; ...
APOSTİLLE :
5 Ekim 1961 tarihli Lahey Sözleşmesi hükümleri uyarınca, kararda ...
appel :
istinaf
Âra :
Reyler; oylar
Arazi mahlule :
Mutasarrıfın mirasçı bırakmadan ölümü ile mahlûl olan arazi-i emi ...
Arazi-i emiriyye :
Beytülmâle ait olarak devlet tarafından kişilere dağıtılan yerler ...
Arâzi-i haraciyye :
Haraca bağlı arazi;
Arâzi-i memlûke :
Mülk; tımar toprağı; mülkiyet yolu ile tasarruf olunan yerler
Arâzi-i metrûke :
Halkın gereksinimi ve kullanımı için terk edilen arazi
Arâzi-i mevât :
Hiç kimsenin tasarrufu altında olmayan ve halka terk ve tahsis ed ...
Arazi-i mevkufe :
Geliri belirli bir konuya tahsis olunan yer; vakıf olunmuş arazi
Arazi-i miriye :
Devlete ait arazi
Arâzi-i öşriye :
Ürününden onda bir Devlet payı alınan ve üzerinde her türlü mülki ...
Âri :
Boş; çıplak; soyut; arınmış; yüksüz
Âriyet :
Ödünç; eğreti; ödünç sözleşmesi
Arîz ve amîk :
Genişlik ve derinliğine; enine boyuna;
arsa :
Belediye sınırları içinde, belediye tarafından parsellenerek üzer ...
ARSA PAYI :
Kat mülkiyetinde arsanın, kanunda belirtilen esasa göre bağımsız ...
Arz :
Sunma; gösterme; bildirme; önüne koyma; anlatma (bir büyüğe)
arzuhal :
Dilekçe
asgarî :
En az; en aşağı; en azından; en düşük; en küçük
Ashab-ı intikal :
Verasetin geçişinde hak sahipleri
Asrî :
Zamana uygun; çağdaş; modern
ateh :
Bunama; bunaklık
Atıf :
Yollama; yöneltme; yükleme; bağlama; eğme; meylettirme; ilişkili ...
Âtî :
Gelecek; gelen (kişi veya şey); gelecek zaman; istikbal
aval :
Bonoya imza atarak sorumluluk altına girmiş kişiler lehine verile ...
Avans :
Alacağına sayılmak üzere önceden yapılan ödeme; öndelik
Avârız :
Kazalar; belâlar; borçlanma ve hak kazanma yeterliliğini kısan ve ...

Hukuk Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama