Hukuk Terimleri Sözlüğü (3)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Hukuk Terimleri Sözlüğü (3. Sayfa)

Bkz. yaylak, kışlak. :
Bono :
Bir kimsenin diğer bir kimseye veya onun emir ve havalesine, beli ...
Borç ilişkisi :
İki taraf arasında mevcut olup bir şeyin verilmesi,yapılması veya ...
Bölünebilir edim :
Niteliğinde veya değerinde esaslı bir değişme olmaksızın, birden ...
Bölünemez edim :
Niteliğinde veya değerinde esaslı bir değişme olmaksızın, birden ...
BUTLAN :
Geçersizlik
Bürûz :
Belirme; ortaya çıkma
C.SAVCİSİ :
MÜDDEİUMUM
Câmi :
Cem eden;
Câmia :
Topluluk; zümre
Cânî :
Cinayet işlemiş olan kimse
Canîb-i beytülmal :
Hazine tarafı
Canîb-i vakıf :
Vakıf tarafı
Canîp :
Yön; taraf; cihet; yan
cari :
Uygulanan; yürürlükte olan
Cây-i teemmül :
Etraflıca düşünülmeye değer; düşünülmesi yerinde olur
cebel :
Dağ, yüksek tepe.
Cebrî :
Zorla yapılan; zor kullanarak yaptırılan; zor altında; güç kullan ...
CEBRİ İCRA :
Kendi istekleriyle borçlarını ödemeyen borçluların, borçlarını De ...
Cebri satım :
Malikinin isteğine bakılmaksızın, resmi makamlar tarafından yapıl ...
Celesat-ı âti :
Gelecekteki celseler, oturumlar
Celile :
Büyük; ulu
Celpname :
Yargılamada,davacı,davalı,tanık,bilirkişi gibi kimseleri mahkemey ...
Cemetmek :
Toplamak; bir araya getirmek
Cemi ezmân :
Bütün zamanlar; zamanların toplamı
Cenup :
güney
Cereme :
Başkası tarafından yapılan veya kaza sonucu ortaya çıkan zararı ö ...
Cerh ü iptal :
Çürütme ve yok sayma; geçersiz hale getirme
Cevâmi' :
Camiler; mescitler; toplanılan yerler
Cevâz :
İzin; müsaade; caiz olma
Cevâz bahş :
İzin veren; müsaade eden
Cevher :
Maya; öz; değerli taş; elmas
ceza :
Suç işleyen kişilerin karşılaşacakları tepkidir,yani kanunun suç ...
Ceza şartı :
Ceza koşulu; alacaklının zararını karşılama şartı
Cezrî :
Asıl ile ilgili; kökle ilgili; kökten; temelden
Cibâyet :
Alma; toplama; vergilerin ve başkaca devlet gelirlerinin tahsili
cihet :
Yön; taraf; amaç
Cins Tashihi :
Tapu kütüğünde kayıtlı bir taşınmazın niteliğinin değiştirilerek ...
Ciro :
Çifte yetki veren havale; ticari senedin, arkasına yazılan yazı v ...
Cismanî :
Cisimle, bedenle ilgili; bedensel
Cism-i câmid :
Cansız cisim
Cürmiyet :
Suç hali; suçluluk
Cürmü meşhut :
Suçüstü; göz önünde işlenen suç
Cürüm tasnii :
Bir kimse hakkında cürüm uydurmak
Cüz :
Bir bütünü oluşturan bölümlerden her biri; kısım; parça; bölük
çek :
Ödeme aracı; kanun ile belirlenen şekilde düzenlenen, keşidecinin ...
Dâfi :
Defi'de, savuda bulunan kimse
Dahiliye Vekâleti :
İçişleri Bakanlığı
Dâyin :
Borç veren; alacaklı
Deâvî :
Davalar
Defaât :
Kereler; kezler; yollar
Def'aten :
Bir defada; birden
Defâtir :
Defterler; birlikte dikilmiş kağıtlar
Def'i def :
Def'e karşı def'; savuya karşı savu
Defter-hâne :
Taşınmaz mallara ilişkin tasarrufların kayıt
Defter-i hakanî :
Eskiden taşınmaz mala ilişkin tasarruf işlemlerinin kayıt ve tesc ...
Defter-i hakanî idaresi :
Eskiden taşınmaz mala ilişkin tasarruf işlemlerinin kayıt ve tesc ...
Değer baha :
Bir malın iktisadi duruma göre kıymetini ifade eden fiyat
Delâlet :
Gösterme; yol gösterme; kılavuzluk; iz; işaret; aracılık
Delâlet-i bil'işare :
İşaret ederek, hatırlatarak gösterme
Delil :
Kanıt; tanıt; ipucu
Delil-i celî :
Aşikar delil; belli, apaçık kanıt
demirbaş :
Bir taşınmazın kiraya verilmesinde kiraya dahil olan, kiralamanın ...
Demokratik devlet :
Halkın devlet yönetimine katılması esasına dayanan devlettir.
Depozito :
Bir sözleşmeden dolayı doğabilecek zararlara karşı verilen temina ...
Der-akap :
Hemen; arkasından
Derc etmek :
Araya sokmak; arasına sıkıştırmak
Derceb etmek :
Cebe atmak; kendine alıkoymak
Derç :
Sokma; arasına sıkıştırma; gazeteye yazma; toplama; biriktirme
Der-dest-i rü'yet :
Dava görülmek üzere ele alınan, eldeki dava
Der-kâr :
Malum; aşikar; bilinen; belli
Dermeyan etmek :
İleri sürmek; öne sürmek; ortaya koymak; anlatmak
Der-piş :
En önde; göz önünde bulunan; öngörü
Der-pîş etmek :
Öngörme; göz önünde bulundurma
Der-uhte :
Üstüne alma; yüklenme; üstlenme; sağlama
Desise :
Hile; oyun; entrika
Devair :
Daireler
Devlet Şurası :
Danıştay
Devletler Özel Hukuku :
Kişilerle devlet arasındaki bağı (tabiiyeti), bir ülkede yabancıl ...
Devremülk hakkı :
Mesken olarak kullanılmaya elverişli bir yapı veya bağımsız bölüm ...
Deyn :
Borç
Disiplin Cezaları :
Belli bir statü içinde bulunan kimselere hizmet ve iç düzenle ilg ...
Dîvân-ı Muhasebat :
Sayıştay
donatan :
Gemisini gemi ticaretinde kullanan gemi sahibidir
Dûçâr :
Tutulmuş; uğramış; yakalanmış
Dûn :
Aşağı; aşağılık; altta; aşağıda
Dûr :
Uzak
Düstûr :
Kanun; kaide; yasa; devlet yasalarını içine alan kitap; genel kur ...
düzenleme :
Bir sözleşmeyi veya işlemi yapan kimsenin iradesini dinledikten s ...
Ebniye :
Binalar; yapılar
Ecnebî :
Yabancı; bir devlete göre,kendi uyruğunda bulunmayan gerçek veya ...
Ecr-i müsemmâ :
Taraflar arasında belirlenen ücret
Ecrimisil :
Bir malın kullanılmasından doğan yararların para ölçüleriyle takd ...
EDA :
Edim; borçlanılan şey; borcun konusu
Eda Davası :
Davalının bir iş yapmaya,bir ifada bulunmaya veya bir iş yapmamay ...
Edeb :
İyi terbiye; naziklik; usluluk
edim :
Aralarındaki borç ilişkisi dolayısıyla alacaklının isteyebileceği ...
Ef'âl :
Eylemler; fiiller, işler; ameller
Efrâd :
Fertler; bireyler
ehil :
Ehliyetli; hak sahibi; bir hukuki işlem yapabilme yeteneğine sahi ...

Hukuk Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama