Hukuk Terimleri Sözlüğü (9)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Hukuk Terimleri Sözlüğü (9. Sayfa)

Lâübâlî :
İlişiksiz; kayıtsız; saygısız; senli benli
Lâ-yete gayyer :
Sabit; değişmez; bozulmaz
Layiha :
Dilekçe; yazılı dilek; istek; tasarı
Lede-l-hâce :
Hacet,ihtiyaç görüldüğü zaman
Ledelicap :
İcap ettiğinde
levâzım :
Gerekli şeyler; malzeme; malzemeler
Livâ' :
Bayrak; mülkî idarede kazâ ile vilâyet arasında bir derece; sanca ...
lokavt :
İşveren tarafından kendi teşebbüsüyle veya bir işveren kuruluşun ...
Lükata :
Buluntu; sokakta bulunup alınan sahibi belli olmayan şey.
Maada :
…başka
Madde-i sabıka :
Yukardaki hükümler; geçen hükümler; daha önce anılan maddeler
Maddi edim :
Borçlunun malvarlığı ile ifa edeceği edim türü
Maddi mal :
Taşınır ve taşınmaz mallar gibi fiziksel varlığı olan, gözle görü ...
Madrûb :
Dövülmüş; darbolunmuş; vurulmuş
Ma'dûd :
Sayılı;
Mafevk :
Üst
Mağsûb :
Gasbedilmiş; zorla alınmış mahal yer
Mahalli idareler :
Köy, kasaba ve şehir adı verilen belli yerleşim alanlarındaki mah ...
mahcur :
Vesayet altına alınmış kişi; kısıtlı
MAHCUZ :
Haczedilen; hacizli; üzerine haciz konulmuş
MAHDUT :
Sınırlanmış; tahdit edilmiş
MAHFUZ :
Saklı; gizli
Mahiyet :
Nitelik; bir şeyin aslı, esası, içyüzü
Mahkumunbih :
Hüküm konusu
Mahlûl :
Hallolunmuş; çözülmüş; mirasçısı bulunmayan ve hükümete kalan
Mahrum :
Yoksun; dilediğini, istediğini elde edemeyen
Mahsulât :
Mahsuller; ürünler
Mahsup :
Hesap edilmiş; hesaba dahil edilmiş
Mahsus :
Özgü; özel; müstakil; özel olarak
Makable şâmil :
Geçmişe dokunan; geçmişe etkili olan; geçmişteki olayları da etki ...
Makable teşmil :
Bir hükmün etkisinin geriye yürütülmesi
Makrûn :
Yakınlaştırılmış; yaklaştırılmış; yakın; ulaşmış
Maksûr :
Kasrolunmuş; kısıtlanmış; kısıtlı
Maktu :
Götürü; belirli; miktarda; değeri biçilmiş; pazarlıksız
Makule :
Çeşit; tür; soy
Mal birliği :
Eşlerin, (evlilik sözleşmesinde birliğe dahil olmayacaklarını bel ...
MAL ORTAKLIĞI :
Eşlerin, ortaklığa girecek mal ve gelirleri sınırlandırmamış oldu ...
Malik :
Mülkiyet hakkı sahibi; bir şeye sahip olan kişi.
Mamelek :
Malvarlığı
Mansub :
Atanmış; nasbolunmuş
Marifetiyle :
Yoluyla;aracılığıyla
Maruz :
Arz olunmuş; bir şeyin karşısında etki altında bulunan
Masarif :
Masraflar; giderler
Masarifi muhakeme :
Muhakeme masrafları
maslahat :
Emir; buyruk; madde; husus; dirlik düzenlik; iş
Masrûf :
Sarf edilmiş; harcanmış
Matbu :
Basılı; basılmış
Matlab :
Talep olunan; istenen şey
Matlubat :
Alacaklar; istenen şey
Matrah :
Bir verginin miktarını belirtmek için esas alınan değer.
Matuf :
Yöneltilmiş; yönelik
Mazarrat :
Zarar; zararlar; zarar verici; zarar verme
Mazbata :
Tutanak
Mazbut Vakıf :
Yönetimi devlet tarafından ele alınmış vakıf
Mazhar :
Erişen; bir şeyden yararlanma; ulaşma
Mazireti sahiha :
Gerçek engel
Mazmûn :
Ödenmesi gereken şey
Maznun :
Zanlı; sanık
Meail :
Sorunlar
Mebaliğ :
Meblağlar; tutarlar; ganimetler; paralar
Mebânî :
Binalar; yapılar
mebde :
Evvel;başlangıç; prensip; ilk unsur
Mebi :
Satılan şey
Meblâğ :
Para tutarı; akçe
Mebnî :
Buna dayanan; ....den dolayı; ......den ötürü; bu sebeple; bu yüz ...
Mecâri :
Su yolları; akıntı yerleri; su yatakları; mecralar
Meccanî :
Parasız; bedava
Mecmuu :
Tümü; tamamı; hepsi
Mecra :
Bir işin gidiş, oluş yolu; akarsu yatağı; su yolu
mecruhiyet :
yaralama
Me'cur :
Kiraya verilen şey; kiralanan
meczum :
anlaşılan
Meçhul :
Bilinmeyen; tanınmayan
Meçzum :
Anlaşılan
Medar :
Dayanak; yardım; elverişli
Medarı tatbik :
Uygulanabilir
Medlûl :
Delillendirilmiş; delil getirilmiş şey; bir kelimeden veya işaret ...
Mefhumu muhalif :
Karşıt kavram
Mefruğunbih :
Devir konusu şey
Mefruğunleh :
Kendisine bir şey ya da hak devrolunan kimse
Mefruşat :
Döşeme; ev eşyası.
MEFSUH :
Feshedilmiş
Mehil :
Süre; önel
Melhuz :
Muhtemel; gerekebilecek; umulur; beklenir
Memalik :
Ülke
memnu :
Menedilmiş; yasaklanmış; yasak
Memur :
Kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri yapmak ...
men :
Yasak etme; bırakmama; durdurma; esirgeme; vermeme; önleme
Men etmek :
Engellemek; yasaklamak
Menâfi :
Menfaatler; yararlar; çıkarlar
Menafil :
Yararlar
Menba' :
Kaynaklar; çıkış yeri
Menfaati amme :
Kamu yararı
Menfi edim :
Borçlunun bir şeyi yapmamak şeklinde icra edeceği edim türü.
Men'i muaraza davası :
Bir mal üzerinde;başka bir kimse tarafından ileri sürülen hak vey ...
Menkul :
Taşınır; taşınır mal
Menkuz :
Bozulan
menşe :
Kaynak; kök; başlangıç
MERA :
Bir veya birkaç köy veya beldeye ayrı ayrı veya ortak olarak,hayv ...
Merbut :
Bağlı

Hukuk Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama