|
|
Hukuk Terimleri Sözlüğü (12)
Hukuk Terimleri Sözlüğü (12. Sayfa)
-
Müstesna
:
-
Ayrık; istisna olan; kural dışı
-
Müşâ'
:
-
Ortaklar arasında beraberce kullanıldığı halde paylara ayrılmamış ...
-
Müşâbehet
:
-
Benzeyiş; benzeme
-
Müşâbih
:
-
Benzeyiş; benzeme
-
Müşârün-ileyh
:
-
Adı geçen; anılan; ilim ve resmi mevkii yüksek olan kimse
-
Müşkilât
:
-
Zorluk; güçlük
-
müştemilât
:
-
Eklenti
-
Müşterâ
:
-
İştira edilmiş; satın alınmış
-
MÜŞTEREK MÜLKİYET
:
-
Birden çok kişinin, kanun veya hukuki işlem nedeniyle, bir mala, ...
-
Mütâlaa
:
-
Görüş; irdeleme; düşünce
-
Müteaddit
:
-
Birden fazla; çeşitli
-
Müteahhidünbih
:
-
Taahüt edilen,yapılması istenilen şey
-
Müteahhit
:
-
Taahhüt eden; yüklenici; belli bir inşaatı (eseri) yapmayı üstlen ...
-
Müteallik
:
-
İlişkin; bir şeye dair; ilgili
-
Müteamel
:
-
Alışılagelmiş
-
Mütebaki
:
-
Geriye kalan; artan
-
Mütedâir
:
-
Dair olan; ilişkin; değin
-
Mütedavil
:
-
Elden ele geçen; dönen; dolaşan; tedavül eden
-
Müteferri
:
-
Eklenti; eklenmiş; ekli; ilişkin; aynı kökten
-
Müteferriât
:
-
Teferruat; ayrıntı
-
Müteferrik
:
-
Dağınık; çeşitli; ayrı ayrı; türlü
-
Mütegayyib
:
-
Kaybolmuş; yitmiş
-
Mütehammil
:
-
Tahammüllü; dayanıklı
-
Mütehassıl
:
-
Doğan; hasıl olan; meydana gelen
-
Mütehavvil
:
-
Değişken; kararsız
-
mütekabiliyet
:
-
Karşılıklılık
-
-
Mütekabiliyet Esası
:
-
Bir devletin, başka bir devletin vatandaşlarına uyguladığı hukuki ...
-
Mütemâyil
:
-
Eğilimli; taraflı görünen
-
mütemerrid
:
-
Temerrüde düşen (kimse); yapması gereken bir şeyi yapmamakta dire ...
-
mütemmim cüz
:
-
Tamamlayıcı parça; mahalli örf ve adete göre, bir nesnenin esaslı ...
-
Mütenakıs
:
-
Çelişik
-
Mütenasip
:
-
Uygun; denk
-
Müterâfik
:
-
Beraber bulunan; karışık; birlikte
-
Müterettib
:
-
Sıralanmış; ait olan; .....üstüne düşen; gereken; meydana gelen; ...
-
Mütesarlülfesat
:
-
Çabuk bozulan
-
müteselsil
:
-
Zincirleme; dayanışmalı; ardı ardına
-
Müteselsil Sorumluluk
:
-
Birden çok kimsenin, bir borcun veya zararın (tamamının) ödenmesi ...
-
Mütevakkıf
:
-
Bağlı
-
müteveffâ
:
-
Vefat etmiş; miras bırakan
-
Mütevelli
:
-
Bir vakfın yönetiminin kendisine verildiği kişi; vakıf yönetim ku ...
-
Mütevellit
:
-
Doğan; ileri gelen
-
Müttefik-un-aleyh
:
-
Üzerine ittifak edilmiş; anlaşma sağlanmış
-
Müttehaz
:
-
Verilen; ittihaz olunan; kabul edilen; yürürlükte bulunan
-
Müttehit
:
-
Birleşik
-
müvekkil
:
-
Kendisini vekil ile temsil ettiren kişi; vekil eden.
-
Müvezzi
:
-
Dağıtıcı
-
Müzaheret
:
-
Yardım; koruma
-
müzakere
:
-
Bir konuyla ilgili fikir alış verişinde bulunma.
-
müzayede
:
-
Artırma; açık artırma
-
Nafaka yükümü
:
-
Bir kimsenin kanunun öngördüğü yoksulluğa düşmüş olan yakınlarına ...
-
Nâfıa
:
-
Bayındırlık işleri
-
-
Nağahani
:
-
Ansızın
-
Nahiye
:
-
Bucak; bölge; kenar; kısım; çevre
-
Nail olmak
:
-
Erişmek; kavuşmak
-
Naiplik
:
-
Vekâlet
-
Nâkız
:
-
Bozma; kaldırma;
-
Nâm-ı müstear
:
-
Takma ad; eğreti ad nasp atama; tayin etme; dikme; saplama
-
Nâsıb
:
-
Naspeden; diken; tayin eden; atayan
-
Nâşî
:
-
Neşet eden; ileri gelen; ötürü; dolayı; sebebiyle
-
Nâtık
:
-
Bildiren; bildirici; gösterici; söyleyen; konuşan; idrak eden; dü ...
-
navlun
:
-
Deniz yoluyla yapılan taşıma karşılığında ödenen ücret
-
Navlun mukavelesi
:
-
Deniz yoluyla eşya taşımak üzere yapılan sözleşmedir.
-
Nazarı dikkat
:
-
Göz önüne almak
-
Nebât
:
-
Bitki
-
Nef'î
:
-
Çıkar ile ilgili; faydacı
-
Nema
:
-
Büyüme; gelişme; kazanç; kâr; getiri; faiz
-
Neseben
:
-
Soyla ilgili; soy bakımından
-
Nesep
:
-
Ana baba ile çocuklar arasındaki hukuki bağ.
-
neşet etmek
:
-
Doğmak; ileri gelmek; kaynaklanmak
-
Nevi
:
-
Çeşit; tür
-
Nez'
:
-
Sökme; kaldırma; yoketme
-
Nezaret
:
-
Denetim; gözetim; bakanlık
-
Nezetmek
:
-
Kaldırmak; ayırmak; ilişiği koparmak
-
Nısf
:
-
Yarım; yarı; yarısı
-
nısıf
:
-
yarı pay
-
Nidâ
:
-
Çağırma; bağırma; ünlem
-
-
Nisap
:
-
Derece; istenilen had; asıl; esas; yeter sayı; bir kurulun toplan ...
-
Nispi muvazaa
:
-
Yapılan asıl muamelenin şartlarını ya da konusunu farklı şekilde ...
-
Niyâbet
:
-
Vekillik;
-
NİZA
:
-
İhtilaf; çekişme; uyuşmazlık
-
Nizâm-nâme
:
-
Tüzük
-
Nizasız ve fasılasız
:
-
Uyuşmazlık konusu olmadan ve hiç ara vermeden; ihtilâfsız ve aras ...
-
Nokta-i nazar
:
-
Görüş; bakış açısı
-
Nukud
:
-
Nakitler; paralar
-
Nükûl
:
-
Vazgeçme; cayma; kaçınma
-
Nümune
:
-
Örnek
-
Olveche
:
-
O şekilde
-
ORTA MALLARI
:
-
Yollar, köprüler, camiler gibi herkesin kullanabileceği kamu mall ...
-
ortaç
:
-
tümleç olabilen,isim ve sıfat gibi kullanılan fiil asıllı kelime ...
-
ORTAK YERLER
:
-
Kat mülkiyetine tabi anagayrimenkulün, kat maliklerince ortaklaşa ...
-
otlak
:
-
-
otoyol
:
-
Hızlı bir trafik akımı sağlamak amacıyla yapılan, çok şeritli, çi ...
-
ÖLÜME BAĞLI TASARRUF
:
-
Gerçek kişilerin, ölümünden sonra hukuki etki ve hükümler doğurma ...
-
ölünceye kadar bakma akdi
:
-
Taraflardan birinin, ölünceye dek bakma ve kendisini görüp gözetm ...
-
Örf
:
-
Yasalarla belirlenmeyen, halkın kendiliğinden uyduğu gelenek.
-
özel haklar
:
-
Şahıslar ile şahıslar arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk kura ...
-
Özel hukuk
:
-
Kişiler arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk dalı.
-
özgü
:
-
1. Birine, bir şeye ait olan, öze, has, mahsus. 2. Aynı cinsten b ...
-
özgürlük
:
-
1. Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın du¨şu¨nme ...
-
pafta
:
-
Kadastrosu yapılan yerlerin ada ve parsellerinin, belli ölçülerle ...
Hukuk Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
|