Hukuk Terimleri Sözlüğü (2)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Hukuk Terimleri Sözlüğü (2. Sayfa)

Avdet :
Dönüş; geri gelme; dönme
Ayn :
Para dışında, kazanılabilen bütün servet öğeleri
aynî :
Mala ilişkin; eşyaya bağlı; malın mülkiyeti ile ilgili; herkese k ...
AYNİ HAKLAR :
Eşya üzerinde doğrudan doğruya mutlak egemenlik yetkisi veren ve ...
Âzâ :
Uzuvlar; üyeler; organlar
Âzâde :
Serbest; hür; özgür
Azamî :
En çok; en büyük; en yüksek
AZİL :
Verilen temsil yetkisinin ortadan kaldırılması
azimet :
Gidiş; yola çıkma
Bâ tapu :
Tapulu; tapu ile tasarruf olunan
bâb :
Kapı
Ba'dehû :
Daha sonra
Bâ'de'l-isticar :
Kira sözleşmesinden sonra
Bâ'de'l-istirdad :
Geri aldıktan sonra
Bâdî olmak :
Sebep olmak
bağımsız bölüm :
Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre, ana gayrimenkulun ayrı ayrı ve başl ...
bağıt :
Akit
Bâhir :
Belli; besbelli; açık; apaçık
Bahri :
Denize ait
Bâ-husus :
Hele; özellikle; üstelik
Baîd :
Uzak; ırak
Bâîs olmak :
Sebep olmak; göndermek; gerektirmek
Baki :
Sürekli; daimî; artan; kalan; kalımlı; kalıcı; ölümsüz; saklı dur ...
bakiye :
Artan
bâlâ :
Yukarı; yüksek; üst; yüce
Bâligân-mâbelâğ :
Ziyadesiyle; bol bol
baliğ :
Eren; varan; bulan; yetişen; toplam; büluğa; ergin;
Bariz :
Açık; göze çarpan; belirgin
basiret :
Doğru görüş; uzağı görüş; önceden görüş; seziş; uyanıklık; anlayı ...
Batıl :
Doğru ve haklı olmayan; çürük; bozuk; sakat; boş; hukuken geçersi ...
Bayi :
Bazı maddeleri satma izni olan kimse; satıcı; satış yeri
Becâ :
Yerine; uygun; bedava; karşılıksız; parasız; emeksiz
Bedâyî :
Sermayeler; anamallar;
Bedel-i misil :
Emsaline uygun peşin para
Bedialar :
Göze güzel görünen şeyler; estetik
Bedihî :
Açık olan; besbelli; apaçık; akla; kendiliğinden gelen
Bediî :
Güzellik ölçülerine uyan; güzel; güzellik
beher :
Her biri
belagat :
İyi konuşma; sözle inandırma yeteneği; söz sanatlarını inceleyen ...
Beraat :
Aklanma
Berât :
Rütbe, nişan ve imtiyaz verildiğini bildiren ferman
Berâyı tetkik :
İnceliyerek
Berhava :
Havaya gitmiş; kaybolmuş; uçurulmuş; yararsız; boş
Berî-üz-zimme :
Zimmetten kurtulmuş; aklanmış
Ber-mucib-i talep :
Talep mucibince; istem gibi
Ber-vech :
Olduğu gibi; olarak
Ber-vech-i bâlâ :
Yukarıda olduğu gibi
Ber-vechi peşin :
Peşin olarak
Beşerî :
İnsanoğlu ile ilgili; insanî; insana mensup
Betekrar :
Tekraren; tekrarla
Bey ü şira :
Almak ve satmak
Beyanname :
Bir makama veya kamuoyuna yapılan açıklama belgesi.
Bey'i :
Satım; satma; satış; satılma;
Bey'i bât :
Kesin satış
Bey'i bi-l vefâ :
Kararlaştırılan süre içinde satılanı geri almak koşulu ile yapıla ...
Bey'i mukayaza :
Malı mal ile değiştirmek; trampa
Bey-i sarf :
Parayı paraya satmak; para bozmak
Beyn :
Ara
Beyn'en-nâs :
Halk arasında
beytülmal :
Maliye hazinesi
beyyine :
Bir olayın veya işlemin doğruluğunu ortaya koyabilmek için hakimi ...
Beyyine külfeti :
Mahkemede bir beyan ve iddiayı kanıtlama yükümlülüğü MK 6. madde
Bidâyet :
Başlama; başlangıç
Bidâyet mahkemesi :
İlk mahkeme; davaları birinci derecede gören ve çözümleyen mercii
Bi-eyyi-hâl :
Herhalde; mutlaka; elbette
Bigüna :
Herhangi bir
Bi-hakkın :
Hakkıyla; hakkı olarak, gerçekten; tamamıyla
Bi-haseb-il verase :
Veraset nedeniyle; verasetten doğma
Bi-hükm'ül-kanun :
Kanun hükmü gereğince; yasa kuralı ile
BİLA :
….sız
Bilâ kayd ü şart :
Kayıtsız ve şartsız
bilahare :
sonradan
Bil-ahire :
Sonra; sonradan
Bilâkis :
Tersine olarak; tam tersine; aksine; sonunda
Bilâ-müddet :
Süresiz
Bilanço :
Bir kuruluşun, belli bir tarihte, alacaklı ve borçlu bulunduğu de ...
Bilâ-sebeb :
Sebepsiz
Bilâtefrik :
Tefrik etmeksizin; ayırmaksızın
Bilbeyyine :
Delil ile; tanık ile; ispat ile
Bil-cümle :
Bütün; hepsi; tamamı
Bil-farz :
Tutalım ki; diyelim ki; sayalım ki; söz gelişi
Bilfiil :
Gerçekten; fiilen; hakiki olarak; iş olarak; iş edinerek
Bililtizam :
Bile bile
Bilistirdad :
Geri alarak; geri alınarak
Bilmuvafakat :
Razı olarak
Bilmüzakere :
Müzakere ederek; üzerinde görüşüp tartışarak
Bilmüzayede :
Artırma ile; artırarak
Bi-l-müzayede :
Müzayede ile
Bi-l-rü'ye :
Görerek; görülerek
Bî-ma'nâ :
Manasız; anlamsız
Binâberin :
Bundan dolayı; bunun üzerine; bu nedenle
Binâen-alâ-zâlik :
Bundan dolayı; bunun üzerine
Binâen-aleyh :
Bunun üzerine; dolayısıyla; bundan dolayı
Bi-n-netîce :
Netice olarak; sonuç olarak
Binniyabe :
Naip eliyle; vekillik ile; vekaleten
bisud :
faydasız;yararsız
Bîtâp :
Bitkin; güçsüz; takatsiz; yorgun
Bî-taraf :
Tarafsız
Bitarıkıl'evlâ :
Evveliyatla; öncelikle
Bi-t-tabi :
Tabiatıyla; doğal olarak

Hukuk Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama