Hukuk Terimleri Sözlüğü (13)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Hukuk Terimleri Sözlüğü (13. Sayfa)

parsel :
İmar düzeni bakımından belli ölçüler gözönüne alınarak sınırlandı ...
Paydaş :
Bir bütünün belli bir kısmından (paydan) yararlanan; hissedar.
Pedavra :
Köknar ve lâdin ağaçlarından elde edilen, çatı örtüsü olarak kull ...
Prusya krallığı :
18. ve 19.yy’larda Avrupa’da kurulmuş olan Alman devleti.
râbıta :
Bağlantı; bağ; düzen; tertip
Râci :
Rücu eden; geri dönen; ilgisi olan
Rahin :
Rehin veren; rehneden
Rakabe :
Devri ve devir alınması olanaklı bulunan şeyin kendisi; örneğin t ...
Rapt :
Bağlama; bağlanma; iliştirme; bağlaç
Rayiç :
Sürüm değeri; geçerli olan
Rayiç Değer :
Bir iktisadi kıymetin, değerleme günündeki normal alım-satım değe ...
Ref etmek :
Kaldırmak; örneğin itirazın ref'i (kaldırılması)
referandum :
Halk oylaması.
Refik :
Arkadaş
rehin :
Bir borcun yerine getirilmemesi halinde, alacaklarının teminatı o ...
Reisievvel :
Birinci reis
Resen :
Kendiliğinden; herhangi bir isteğe gerek olmadan; otomatikman
resim :
Devlet daire ve kurumlarında görülen hizmet ve yapılan giderlerin ...
resmî :
1. Devletin olan, devlete ait, devletle ilgili, özel karşıtı. 2. ...
Resmi Gazete :
Başbakanlık tarafından çıkarılan ve kanunların, kanun hükmündeki ...
RESMİ SENET :
Resmi bir makam ve görevlinin, usulüne göre düzenlediği veya onay ...
Resülmâl :
Anamal; sermaye
reşit :
Ergin; rüşt yaşını doldurmuş; onsekiz yaşını dolduran veya onseki ...
Rûz-nâme :
Gündem; yevmiye defteri; takvim
Rücu :
Dönme; geri dönme; cayma; sözünden dönme; sözünü geri alma; bir ö ...
RÜÇHAN :
Öncelik; üstünlük; imtiyaz
Rüsum :
Resimler; devlet dairelerinde ve diğer kamu kuruluşlarında görüle ...
Rü'yet :
Davanın bakılmakta olması.
sadakat :
1. İçten bağlılık. 2. Sağlam, gu¨çlu¨ dostluk.
Sâdır olmak :
Çıkmak
Sahih :
Sıhhatli; gerçek; düzgün; doğru; legal; hukuka uygun
Sâkıt :
Susan; herhangi bir görüş bildirmeyen; düşen; düşücü; hükümsüz
Salâhiyet :
Yetki; bir davaya bakabilme
Salahiyetname :
Temsilciye verilen yetkiyi üçüncü şahıslara ispatlaması için veri ...
salgın :
Bir hastalığın veya başka bir durumun yaygınlaşması ve birçok kim ...
Sâlif-üz-zikr :
Zikri geçen; bildirilen
Salih :
Elverişli; uygun
sanık :
Suçlu olduğu sanılarak mahkemeye sevk edilmiş kimse.
Saniyen :
İkinci olarak
Sarahat :
Açıklık; netlik; sarihlik; aydınlık
Sarfiyat :
Harcamalar; giderler
Sari :
Bulaşan; bulaşıcı
satış vaadi :
Bir kimsenin, taşınmaz malını bir başkasına satmayı (ileride yapı ...
savcılık :
Devlet adına kamu davasını açan makamdır.
Sây :
Emek; çalışma
Sebketmek :
Vâki olmak; yapılmak; olmak; ileri geçmek
sehim :
Pay; hisse
Selb :
Zorla alma; kaldırma; giderme
selef :
Önce gelen kimse
semen :
Satış parası; satış sözleşmesinde, satana mal teslimine karşılık ...
semere :
Bir maldan elde edilen ürünler; Tabii Semere
Senedât :
Senetler
Sened-i hâkanî :
Tapu senedi
Senevî :
Senelik; yıllık
Serdetmek :
İleri sürmek; öne sürmek; ortaya çıkmak; belirtmek
Seyrân-gâh :
Gezme yeri; dolaşma yeri
sigorta primi :
Sigorta ettirenin sigortacıya ödemekle yükümlü olduğu ücrettir.
sin :
Yaşanılan süre
sinagog :
Yahudilerin ibadet etmek için toplandıkları yer, havra.
Sirayet :
Bulaşma; yayılma; geçme
Sirkat :
Hırsızlık; çalma; çalınma
Siyanet :
Koruma
Siyasi haklar :
Herhangi bir biçimde devletin yönetimine ve siyasi kuruluşlarına ...
sorumluluk :
Kişinin kendi davranışlarını veya kendi yetki alanına giren herha ...
sorusturma :
1. Soruşturmak işi. 2. Bir sorunu açıklığa kavuşturmak amacıyla, ...
Sosyal Devlet :
Fertlerin sosyal durumlarıyla ilgilenen, onlara asgari bir hayat ...
Sosyal ilişkiler :
Şahısların birbirleriyle veya toplumla olan ilişkileridir.
Sosyal kurallar :
Sosyal ilişkileri düzenleyen din, ahlak, görgü ve hukuk kuralları ...
Sosyal ve ekonomik haklar :
Kişinin sosyal ve ekonomik faaliyetleriyle ilgili bulunan hak ve ...
sözleşme :
1. Sözleşmek işi. 2. Hukuki sonuç doğurmak amacıyla iki veya daha ...
Sözleşmeden Dönme :
Taraflardan birinin, mevcut sözleşmeden cayması; sözleşmeden rücu ...
suç :
Aralarında birlik olan veya belli bir du¨zen veya zaman içinde te ...
Sudur :
Verilen ; çıkan
Suiniyet :
Kötüniyet
sukut :
Düşme; düşüş
Sureti mahsusa :
Özel olarak; özellikle; belli amaçla
Sureti mümtaze :
Öncelikli
Suveri müsaddaka :
Onanmış örnek
Sübût :
Sabit olma; gerçekleşme; ispatlama; ispatlanma; kanıtlama
Sükna :
Oturma yeri; oturulacak yer; konut
sükna hakkı :
Bir evde veya evin bir bölümünde oturma hakkı veren kişiye bağlı ...
Sülüsân :
Üçte iki
Sürekli edim :
Borçluyu belli bir süre, belli davranış ya da davranış biçimleri ...
Süreli icap :
Bir kimsenin, belli bir süre bağlı olmak niyeti ile beyan ettiği ...
Süresiz icap :
Kabul haberinin kendisine ulaşması ile ilgili olarak herhangi bir ...
Şagil :
Meşgul eden; meşgul olmayı gerektiren; işgal eden; bir mülkte otu ...
şahâdet :
Tanıklık
Şahbender :
Konsolos
Şahsı âhar (âher) :
Başkası; üçüncü kişi
Şahsi edim :
Borçlunun bizzat bedeni ya da fikri gücü ya da yeteneği ile icra ...
ŞAHSİ HAKLAR :
Ayni hakların aksine, herkese karşı ileri sürülemeyen haklar; kiş ...
Şahsiyet hakları :
Şahısların maddi,manevi ve ekonomik bütünlüğü üzerindeki mutlak h ...
Şamil :
İçine alan; kapsayan; çevreleyen
Şâmil olmak :
Kapsamak; içine almak
Şârih :
Şerhçi; şerh eden; bir konuyu ayrıntılarıyla açıklayan
Şark :
doğu
Şayi :
Pay; hisse

Hukuk Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama