|
Hukuk Terimleri Sözlüğü (14)
Hukuk Terimleri Sözlüğü (14. Sayfa)
-
Şâyi hisse
:
-
Ortak (müşterek) mülkiyette, ortaklardan herbirine ait pay
-
Şayian
:
-
Ortaklaşa
-
Şefi
:
-
Şufa (önalım) hakkı bulunan kişi; önalımcı
-
Şerait
:
-
Şartlar; koşullar
-
şerh
:
-
Şahsi hakları, temlik (devir) sınırlamalarını ve geçici tesciller ...
-
şerik
:
-
Ortak; iştirakçi
-
Şibh (şibih)
:
-
Benzer; benzeme; benzeyiş
-
Şifahî beyan
:
-
Sözlü açıklama
-
Şimal
:
-
kuzey
-
şira
:
-
satış
-
Şufa
:
-
Önalım; öncelikli alım
-
şufa hakkı
:
-
Önalım hakkı; mükellefin, hakkın konusu olan şeyi bir üçüncü kişi ...
-
Şuhut
:
-
Şahitler
-
Şümul
:
-
Kapsam; içine alma; kapsama
-
Şüyu
:
-
Paydaşlık; hissedarlık
-
taaddüd
:
-
Birden çok
-
Taahhütname
:
-
Kişinin kendi ad ve hesabına, bir gerçek kişi veya tüzel kişiye k ...
-
Taalluk
:
-
İlişiği olma; asılma; ilgi
-
Taayyün
:
-
Tayin olunma; belli olma; belirme
-
TABİYET
:
-
Kişi veya şeyleri devlete bağlayan siyasi ve hukuki bağ; vatandaş ...
-
Tacir
:
-
Ticaretle uğraşan; bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi ad ...
-
Tadât
:
-
Sayma; sayılma; sayım
-
tadil
:
-
Değiştirme; değişiklik
-
tafsil etmek
:
-
ayrıntiları ile anlatmak
-
Tağyir
:
-
Başkalaştırma; değiştirme; bozma tahakkuk gerçekleştirme; gerçekl ...
-
Tahaddüs
:
-
Ortaya çıkmak
-
-
Tahassul
:
-
Hasıl olma; sonuç olarak ortaya çıkma
-
Tahavvül
:
-
Değişme; dönme
-
Tahdîdât
:
-
Sınırlamalar; kısıntılar
-
Tahfif
:
-
Hafifletme; azaltma
-
Tahkikat
:
-
Soruşturma
-
Tahlif
:
-
Yemin
-
tahliye
:
-
1. Tutukluyu serbest bırakma. 2. Boşaltma.
-
Tahliye taahhütnamesi
:
-
Kiracının, kiralananı belli bir tarihte boşaltacağına ilişkin yap ...
-
Tahmil
:
-
Yükleme
-
Tahrip
:
-
Harabetme; yıkma; kırma; bozma
-
Tahrir
:
-
Yazım
-
Tahriren
:
-
Yazılı olarak
-
tahsil
:
-
1. Parayı alma, toplama. 2. Öğrenim.
-
Tahsin
:
-
Beğenme
-
tahsis
:
-
Bir şeyi bir kimseye veya bir yere ayırma.
-
Tahşiye
:
-
Çıkıntı yapmak
-
taht
:
-
Alt; aşağı
-
Tahtani
:
-
Binanın alt kısmı
-
Tahtani fevkani
:
-
Altlı üstlü
-
tahvil
:
-
Değiştirme; değiştirilme; borç senedi
-
Tahvilat
:
-
Tahviller
-
Takaddüm
:
-
Önce gelme; önde gelme
-
Takarrür etmek
:
-
Kararlaşmak; kararlaştırmak; istikrar kazanan kararlar
-
Takas
:
-
Vadesi gelmiş, aynı cinsten ve karşılıklı iki alacağın birbirine ...
-
Takrîr
:
-
Önerge; anlatma; anlatış; tapuda malını sattığını veya ipotek ett ...
-
-
takrir etmek
:
-
Sağlamlaştırmak
-
taksim
:
-
Ortak mülkiyette bulunan bir malın, ortaklar arasında yapılan bir ...
-
Taksir
:
-
İradi olarak işlenen bir icra ya da ihmal eyleminden, fail tarafı ...
-
TAKYİT
:
-
Sınırlama; kayıtlama; şarta bağlama; kısıtlama
-
Talâk
:
-
İslâm hukukunda boşanma
-
talep
:
-
1. Bir kimseden bir şeyi yapmasını veya yapmamasını isteme, dilem ...
-
Ta'lık
:
-
Geciktirme; askıda bırakılma
-
talimat
:
-
1. Herhangi bir konuda tutulacak yol için u¨st makamlardan alt ma ...
-
Talîmâtnâme
:
-
Yönetmelik
-
tanık
:
-
1. Gördu¨ğu¨nu¨ ve bildiğini anlatan, bilgi veren kimse, şahit. 2 ...
-
Tapuyu misil
:
-
Tarafsız bilirkişinin belirteceği tapu; bedel; değer baha
-
Tarik
:
-
Yol; yöntem
-
Târik
:
-
Terkeden; bırakan
-
Tariki âmm
:
-
Herkesin geçebilmesi için bırakılan yol; kamunun yararlandığı yol ...
-
tasarruf
:
-
1. Bir şeyi istediği gibi kullanma yetkisi, kullanım. 2. Tutum. 3 ...
-
tashih
:
-
Düzeltme; resmi bir kütüğün, bir hukuki işlemin düzeltilmesi
-
Tasnif
:
-
Düzen
-
Tasrih etmek
:
-
Açıklamak; belirtmek
-
Tasvib
:
-
Doğru bulma; uygun görme; onaylama
-
Tatbika medar imza
:
-
Uygulamaya elverişli imza
-
Tathir
:
-
Temizleme
-
Tavassut
:
-
Aracılık; ara bulma; aracı olma
-
Tavazzuh
:
-
Aydınlanma
-
taviz
:
-
Uzlaşmaya varabilmek için hak, istek veya savlarının bir bölu¨mu¨ ...
-
Tavzif
:
-
Görevlendirme
-
-
Tavzîh
:
-
Açıklama
-
Tazammun etmek
:
-
Öngörmek; sonucu doğurmak; içine almak; kapsamak
-
tazminat
:
-
Zarar karşılığı ödenen para, ödence.
-
Teadül
:
-
Beraberlik; denklik; birbirine denk gelme
-
Teahhur(teehhür)
:
-
Gecikme; temerrüt
-
Teâmül
:
-
Örf ve adet; öteden beri olagelen, insanlar arasında yapılagelen ...
-
Teati
:
-
Karşılıklı gönderme
-
Tebaa
:
-
Uyruk; bir devletin hükmü altında bulunan kimseler
-
Tebâdür
:
-
Akla gelme; hatırlanma
-
Tebârüz ettirme
:
-
Belirtme; ortaya koyma
-
tebdil
:
-
Değiştirmek
-
Tebeddül
:
-
Değişiklikler
-
Tebellüğ
:
-
Bir tebliği alma; tebliğ edilen bir yazıyı imza ile teslim alma
-
Tebellür
:
-
Netleşme; net olarak ortaya çıkma; aydınlanma
-
Tebeyyün
:
-
Ortaya çıkmak
Hukuk Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
|