eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
Yazın Terimleri Sözlüğü (D - 1)
#
A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
Yazın Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
Yazın Terimleri Sözlüğü (D - 1. Sayfa)
dadacı
:
1. Dada okuluna bağlı. 2. Dada okulu türünde olan. Buna yalnızca
...
dadacılık
:
XX. yüzyıl başlarında Tristan Tzara ve arkadaşları tarafından Fra
...
dağınıklık
:
Düşünce ve amacı dağıtan, örgensel bütünlükten yoksunlaştıran anl
...
daire
:
Aruz ölçüsünde birbirine yakın bahirlerin toplandığı ana bölümler
...
dalsayış
:
Aşırı coşkunlukla kişinin kendini bilmeyecek kerteye gelişi engin
...
dana dili
:
Bakınız: cönk
darayak
:
Az bulunur, akla zor gelir uyak.
darkapı
:
Bakınız: darayak
dedim-dedi
:
Koşma ve semailerde, âşik ile sevgilisinin birer dize ile karşılı
...
değinen
:
Bakınız: değinmece
değinilen
:
Bakınız: değinmece
değinmece
:
Sözün gelişiyle, gerçek anlamların dışında bir kavrama değinme sa
...
değişke
:
Bir metnin, bir yapıtın az çok ayrılan değişik biçimlisi.
değişmece
:
Bir anlam inceliği elde etmek için, sözcüğün gerçek anlamından sı
...
değişmeceli
:
Gerçek anlamından sıyrılmış sözcüklerle olan (anlatım).
değişmeceli biçem
:
Sözcükleri gerçek anlamlarından sıyrılmış, içe ve imgeye dönük bi
...
değişseme
:
Bir ayrım yaratma isteğiyle, anlamdaşları birbiri yerine kullanma
...
dekadan
:
XIX yüzyıl sonlarında Fransa'da doğalcılığa karşı çıkan ve simgec
...
deme
:
1. Genel olarak şiir yerine kullanılan terim. 2. Daha çok Alevî -
...
demece
:
Atasözleri gibi söylenen, ama atasözleri gibi kesin bir yargı ve
...
demeli
:
Canlı, cansız karşıt varlıkları konuşturma yolu ile oluşturulan k
...
Deneme
:
Bir bilim, bir sanat sorununu yeni ve kişisel görüşlerle bezenmiş
...
dengeli eğretileme
:
Bakınız: eğretileme
denk seci
:
Bakınız: seci
denkleşme
:
Aralıkların uyaklı değil de ölçülü oluşları. / Her tarzı latif, h
...
derbeder
:
Acıklı, yalvarıcı türkülere uygulanan bir ezgi.
dergâh
:
Eskiden, tarikattan olanların toplandıkları yer. Dergâhta, tarika
...
Dergi
:
Belli sürelerde çıkan düşünceleri, anlayışları birbirine yakın ay
...
dermece
:
Ozanlardan, yazarlardan seçilerek derlenmiş koşuklar, düzyazılar
...
destan
:
1. Söylenleri konu alan koşuklar: İlyada, Şehname, Kalevala bk. s
...
Devir
:
Cansızlardan başlayarak Tanrı'ya doğru bütün varlıkların bir dair
...
devr-i meclis
:
Toplantıda, kadehin şeyhten başlayıp müritleri dolaşması.
devrik tümce
:
Çağdaş Türk yazarlarının hem anlatım inceliklerini daha iyi yansı
...
devriklik
:
Bir tümcede özne ile yüklemin, fiil ile tümlecin yer değiştirmesi
...
Devriye
:
1. Evrenin ve insanın Tanrı'dan çıkıp Tanrı'ya dönmesi felsefesin
...
deyiş
:
Deyiş, türkü söyleme, koşuk söyleme çoğunlukla, halk türküsü, hal
...
deyişme
:
Saz ozanlarının, yarışma niteliği taşımayan karşılıklı deyiş söyl
...
dışanlam
:
Bir sözde, sözcüklerin alışılmış kullanılımıyla yetinilerek algıl
...
dışavurumculuk
:
Sanat alanında genel olarak iç yaşantının ve iç gerçeğin dışa vur
...
dil çözülmesi
:
Badeli âşığın koşuk söylemeye başlaması, bk. badeli âşık.
dilbilim
:
Yeryüzündeki dilleri ses, biçim, anlam ve sözdizimi bakımından ge
...
dile dolama
:
Bir yazın yapıtında, bir sözü sık sık söyleme.
dilekçe
:
Bir işin yapılması, bir dileğin yerine getirilmesi için, kişileri
...
dileyiş
:
Daha çok, Tanrı'dan bir şey dilemek için söz arasına sıkıştırılan
...
dillendirme
:
Kişileştirilen varlıklara, imgesel yaratıklara söz söyletme sanat
...
Dipnot
:
Bir yazıda ya da betikte sayfa altına konan açıklayıcı bilgiler.
diriltmece
:
Unutulmuş, ölmüş sayılan eski bir sözcüğü yeniden kullanarak ona
...
ditiramp
:
Eski Yunanlılarda, Tanrı Dionysos adına okunan tören şarkısı. Bug
...
Divan
:
1. Divan çağı ozanlarının koşuklarını belli bir düzene göre sıral
...
divan nesri
:
Divan çağı düzyazısı, bk. divan yazını.
divan şairi
:
Divan çağı ozanı. bk. divan yazını.
divan şiiri
:
Dili, konuları, işlenişi bakımından Arap-Fars etkisi altında geli
...
divan yazını
:
Dili, konuları, işleniş bakımından Arap-Fars etkisi altında geliş
...
divançe
:
Tamamlanmamış küçük divan.
diyem
:
Bir dizeyi, bir koşayı, bir konuyu yazıldığı sözcükleriyle değil
...
Dize
:
Koşukların her satırı.
dize kıtığı
:
Dizede yapılan kıtık. bk. kıtık.
dizeleme
:
Koşanın dizelerini uyaktaş kılma.
dizeli koşuk
:
Belli ölçülerle yapılan hece vurgularıyla sözcüklerinde belli bir
...
dizem
:
Hecelerdeki vurgu, uzunluk, yükseklik gibi ses özelliklerinin ve
...
dizem öbeği
:
Vurgulu vurgusuz hecelere dayanan ve dizede bir uyumu oluşturan h
...
doğacılık
:
Fransa'da 1897 yılında ortaya çıkan, bilim ile endüstriyi çağdaş
...
doğalcı
:
Doğayı ve gerçeği, olduğu gibi anlatmayı ana görev sayan sanatçı.
doğalcılık
:
Fransa'da, XIX. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan, deneye ön
...
doğallık
:
Düşüncelerin, duyguların, imgelelerin yapmacıktan, bezekten uzak
...
doğruculuk
:
Sanatta, yazında, çirkinin ve bayağının da gökçebilimsel bir değe
...
doğubilimci
:
Doğu uluslarının dil, yazın, sanat ve halkbilgisi gibi değerleriy
...
doğunç
:
Kavramın, koşanın, dizenin, düşünmeden birdenbire içe doğuşu, dil
...
doğunçluk
:
Düşüncelerin zihne hemen doğuş yetisi.
doğunçtan
:
Düşünüp hazırlanmadan, içten doğarak söyleniveren koşuk, koşa, di
...
doğuş
:
Bakınız: kaside
doğuşu yineleyiş
:
Gazelin ortakuşaklarından birinin de uyaklı oluşu.
dokunaklı
:
Bir yapıtın, kişiyi güçlü bir ölçüde içlendiren etkileyen öğeleri
...
dokundurma
:
Bir sözü söyleyip, dolayısıyla ya da tersine kastederek dokundurm
...
dokundurmaca
:
1. Anlama, dolaşık yollardan varma sanatı. / İzar ü çeşmine sorsa
...
dolamlama
:
1. Bir imge değeri katmak için anlatımı değişmecelerle, eğretilem
...
dolaylama
:
Dolamlamanın bezekli ve sanatlı biçimi. Süslü ve sanatlı bir dola
...
dolaylı anlatım
:
Roman, öykü gibi türlerde olayların yazar ağzından anlatılması.
doldurma
:
Gerekli olmayan sözler ve benzetmelerle dolu anlatım.
doldurmalı kesik
:
Birinci dizesi yedi heceli olan kesik mani. bk. koşuk mani. / Ada
...
donanmış
:
Bakınız: düzyazı
dönderme
:
Doğu Anadolu saz ozanları arasında kullanılan dörtlük sonlarındak
...
döndürmece
:
Her koşanın son sözcüğünü, sonraki koşanın ilk sözcüğü yapma biçi
...
döndürü
:
Bir sözün iki karşıt anlama gelebilecek yolda kullanılması. Ör. /
...
döner ayak
:
Uyaklardan sonra yinelenen özdeş sözcükler ya da ekler.
döngüleme
:
Bir dizedeki sözcüklerin yerleri değişmekle anlamının ve ölçüsünü
...
dönük kanatlı
:
İki sesteş sözcükten birini koşanın başına, öbürünü sonuna getirm
...
dönüşük
:
Bakınız: çiftleşik ündeş
dörderleme
:
Bir gazelin her koşasının üzerine ikişer dize eklenerek dördere ç
...
dörderli
:
Her bağlamı dört dizeli bir divan koşuk biçimi. İlk bağlamı uyakl
...
dördül
:
Ahrep ve ahrem denilen aruz ölçüleriyle yazılan dört dizeli koşuk
...
dördüz
:
Dört dizesi de birbiriyle uyaklı olan dördül. bk. dördül.
dörtleme
:
1. Dört dizeli olmasından ötürü maniye verilen başka bir ad. 2. D
...
dörtlük
:
Halk yazmında, dört dizeden oluşan en küçük koşuk birimi.
döşeme
:
Halk öykülerinde, yerine göre:. 1. Giriş bölümü. 2. Türkünün olay
...
DUA
:
Bakınız: Kaside
dudak değmez
:
İçinde dudak ünsüzlerinden (b p f m v) hiçbiri bulunmayan, divan
...
durak
:
1. Dizelerde, sesin ölçü birimlerine göre aralanabildiği yer. 2.
...
duraksama
:
Bir konuşmada, seçilebilecek birçok sözcükler, alınabilecek birço
...
duraksatış
:
Sözde, yazıda, beklenmedik bir sonuçla karşılaştırma sanatı. Ör.
...