eng

Süt Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (10)

A B C D E F G H I İ J K L M N O P Q R S T U V WX Y Z
10. Sayfa
Decolorization :
Ham yağların rafinasyonunda uygulanan renk açma aşaması.
Decolorizers :
Gıda maddelerinin renginin gidermesi için kullanılan maddeler.
Decoration Sugar :
Bk. Toz şeker.
Deep Freezer :
Gıdaların uzun süre saklanmalarına imkan veren -40 0C ye kadar sı ...
Deep Freezing :
Bir ürünün uzun süreli muhafazası için -18 0C altında saklanması.
Deep Frozen :
Uzun süreli muhafazalar için derin dondurulmuş gıda maddesi.
defect :
Bakınız: kusur
Defective Good :
Bir satım sözleşmesinde satıma konu oluşturan şeyin doğasında vey ...
Defective Sample :
Alınan numunenin mevzuata uygun olmaması hali.
Deformation :
Biçimi bozulma.
Defroster Viruses :
Konak hücreye girer girmez çoğalmaya başlayan ve üremesi konak hü ...
Defrosting :
Buzun çözdürülmesi.
degree :
Ölçü aletlerinin ölçeğinde belirtilmiş, başlıca bölümlerden her b ...
Degüstation :
Genellikle şarap tadımı için kullanılan Fransızca bir terim. Sıvı ...
Dehumidification :
Nemli duruma gelmek.
Dehydratation :
Bakınız: Su Kaybı
Dehydration :
Bakınız: Su Kaybı
Dehydro- :
Hidrojen atomu kaybını gösteren ön ek.
Dehydrocolestrol :
Deri altında bulunan ve güneş ışınlarının (ultraviyole) 60 doğrud ...
Dehydrogenation :
Bileşikten hidrojen atomu ayrılması.
Deionization :
Bir bileşikten yüklü atom ve moleküllerin ayrılması.
Delivery / Transport :
1. ikmal maddelerinin, stratejik ve taktik amaçlarla bir yerden b ...
Demography :
Bir populasyonda organizmaların sayılarının ve bu sayıların zaman ...
Denaturated Ethyl Alcohol :
Denatüre etil alkol, etil alkolün içilmesini ve içki imalinde kul ...
Denaturation :
Bir makromolekülün geri dönüşsüz olarak yapısının bozulması ya da ...
Denature :
Doğal özellikleri, yapısı değişmiş.
Denomination :
İsimlendirme, ad verme.
Densimeter :
Sıvıların yoğunluğunun ölçülmesi tekniği.
densitometer :
Bakınız: yoğunluk ölçer
density :
Herhangi bir maddenin bir birim hacminin kütlesi.
Deodorization :
Kokudan arındırma işlemi.
Deoksiribonükleik Asit :
Tüm canlıların ve bazı virüslerin fiziksel özelliklerini belirley ...
Deoxidation :
Bir yapıdan kimyasal reaksiyonla oksijen giderme işlemi.
Deoxyribonucleic Acid :
Canlı vücudunda genetik bilgilerin taşıyıcısı yönetici molekül. T ...
Deoxyribonucleotid :
DNA’nın yapıtaşı olan molekül.
Deoxyribose :
C5H10O4 bileşiminde ve DNA’nın yapı birimlerinden biri olan şeker ...
Deplasmolysis :
Plazmolize uğramış hücrenin tekrar su alarak eski haline dönmesi.
Desiccator :
Hassas tartımı yapılacak olan ürün ve materyallerin dış hava rutu ...
design :
Zihinde canlandırılan biçim. Şartları, belirtilmiş karakteristikl ...
Destabilisation :
İstikrarsız bir hale gelme, getirme eylemi.
Destruction :
İnsan sağlığına veya tüketimine uygun olmayan gıda ve gıda ile te ...
Deterioration :
Çürüyüp bozularak kötü kokan.
Determinative Residue :
Ürünlerdeki (süt, yumurta ve hayvan dokuları) bitki ve veteriner ...
Detoxication :
Vücuttaki toksinlerin karaciğer, akciğer gibi organlar tarafından ...
Detoxification :
Vücuttaki toksinlerin karaciğer, akciğer gibi organlar tarafından ...
Deuteromyces :
Eşeyli çoğalma aşamaları bugüne kadar saptanamamış olan ağırlıklı ...
deviation :
Belirlenen kritik limite uygunsuzluk hali.
Dew Point :
Bir gaz içinde bulunan serbest nemin içinde bulunduğu veya et56 r ...
Dextrase :
Dektrozu laktik asite dönüştüren enzim.
Dextrin :
İki molekül monosakkaritten oluşan polisakkarit, laktoz, sükroz g ...
Dextrins :
Nişastanın asit ilave edildikten sonra kurutulmasıyla elde edilen ...
Dextrose :
Glukoz‘un İngilizce’deki eş anlamlısı. Bkz, D-Glukoz.
Dextrose Equivalent De :
Nişastanın parçalanma derecesi indirgen şeker miktarının ölçülmes ...
Dextrose Monohydrate :
Bir molekül kristal suyu içeren saflaştırılmış ve kristalleştiril ...
D-Galactose :
Genellikle serbest halde bulunmaz, oligosakkaritlerin (laktoz, ra ...
D-Galactosidase :
Bir disakkarit olan laktozu monosakkaritlerine yani galaktoz ve g ...
D-Glusitol Şurubu :
Susuz bazda toplam katı madde % 69’dan az ve D-sorbitol % 50’den ...
D-Glusitol, D-Sorbitol :
Kimyasal adı D-glusitol, kimyasal formülü C6H14O6 ve molekül ağır ...
Diabetes :
Şeker hastalığı. Diyabet vücudun insulin üretememesi (tip 1, insu ...
Diabetes Mellitus :
Bakınız: diyabet
Diabetic Food :
Gıda alımının vücudumuzun insulin ihtiyacını etkilemesi ve insuli ...
Diacetyl :
Tereyağına tipik aromayı veren kimyasal madde.
Dialysate :
diyaliz sırasında yarı geçirgen zardan süzülen madde.
Dialyse :
Bir çözelti içerisindeki küçük iyon veya moleküllerin yarı geçirg ...
Diameter :
İki uç noktası bir dairenin merkezinden geçerek çevresi üzerinde ...
Diamine :
İki tane amin (-NH ) grubu içeren organik madde.
Diastase :
Nişastayı şekere çeviren azotlu enzim.
Diatom :
Mikroskopla görülebilen tek hücreli bir çeşit deniz algi.
Diatomaceous Earth :
Küçük deniz hayvanlarının kalıntısı olan ve yapısında su bulunan ...
Diet :
Besi düzeni. Besin ögeleri ihtiyacını karşılamak için tüketilecek ...
Dietary Fiber :
Bitkisel gıdaların ince barsaklar tarafından sindirilemeyen kısmı ...
Dietary Foods For Special Medical Purpose :
Belli beslenme uygulamaları için hastaların diyetlerini düzenleme ...
Dietary Foods For Special Purpose :
Bebek mamaları ve çocuk mamaları dahil özel fizyolojik koşullar v ...
Dietary Reference Values :
Sağlıklı yetişkinler için günlük olarak alınması tavsiye edilen b ...
Dietetics :
Yiyecek ve içeceklerin besin değerlerini ve kötü beslenmenin yol ...
dietician :
Diyet uzmanı.
Differential Centrifuje Technique :
Hücrelerin mekanik olarak bir homojenizer içinde ezilip, parçalan ...
Diffusion :
Bir maddenin bir ortamdan başka bir ortama geçmesi, yayılma, geçm ...
Digestion :
Büyük moleküllü besin öğelerinin enzimlerin yardımıyla, kendini o ...
Dikloro Difenol Trikloroethan :
Çok zehirli ve inatçı bir böcek öldürücü. Kolayca vücut dokusunda ...
Dilatant :
Isı etkisiyle hacimce büyüyen madde.
Dilatant Fluid :
Isı etkisiyle hacmi büyüyen sıvı.
dilatation :
Genleştirme işi.
Dilatation Coefficient :
Birim nicelikte bir maddenin 1°C sıcaklık artışında gösterdiği ha ...
Dilatometre :
Isınan sıvıların görünür genleşme kat sayılarını belirleyen araç.
Diluated :
Bir miktar su veya sıvı katılarak az yoğun duruma getirilmiş.
Diluent :
Sayım aşamasında örneği seyreltmek için kullanılan çözelti.
Dilute :
Seyreltilmiş olan.
Dilution :
Bir miktar su veya sıvı katarak az yoğun duruma getirme işi.
dimorphic :
Dimorfizm gösteren.
Dimorphism :
Birbirinden farklı iki morfolojik yapı gösteren. Birbirinden fark ...
Dioxin :
Klorlu dioksinler ve furanlar; klor içeren organik kimyasalların ...