|
Tiyatro Terimleri Sözlüğü (9)
Tiyatro Terimleri Sözlüğü (9. Sayfa)
-
natır
:
-
Kadınlar hamamında çalışan baş görevli tip. (Karagöz)
-
naturalist tiyatro
:
-
Ayrıntıları doğayı örnek alarak işleyen bu tiyatro türü, yaşam ge ...
-
naturalizm
:
-
Doğacılık. Sanat alanında 1880-1900 yılları arasında, doğa biliml ...
-
nekre
:
-
Gülünç sözlerle, çeşitli hünerli hareketlerle seyirciyi güldüren ...
-
nev-icat hayal
:
-
Karagöz oyununun tasvirlerini kesmede kullanılan ucu çok keskin b ...
-
niyet süresi
:
-
Stanislavski yönteminden: Oyuncunun "niyet" inin başlangıcından b ...
-
no oyunu
:
-
Japonya'da, Aristokrat ya da savaşçı sınıf (Samurai'ler) için oyn ...
-
nümayiş
:
-
İran'da halk tiyatrosuna verilen ad. (İsl. Tiy.)
-
o.p.
:
-
İngilizcede "opposite promtside" deyiminin kısaltılmışı. Fıslayıc ...
-
oda dekoru
:
-
Ev içini gösteren dekor.
-
oda tiyatrosu
:
-
İkinci Dünya Savaşından sonra, yersizlikten doğma en dar yerlerin ...
-
ode
:
-
Ezgi. (bk. komedya ve tragedya.) (Yun.)
-
Okul
:
-
Tiyatroda yeni bir görüş, başka bir duyuş, anlayış ve heyecan get ...
-
okuma kurulu
:
-
Edebî Heyet de denir. Tiyatroya sunulan oyunları inceleyen kurul. ...
-
okuma oyunu
:
-
Yazarınca oynanmak için değil, okunmak için yazılmış oyun. Sahne ...
-
olay
:
-
Bakınız: aksiyon
-
olaylar dizisi
:
-
Başı ve sonu saptanmış, zincirleme bir gelişimi içine alan, olayl ...
-
oluntu
:
-
Bakınız: epeysodyon
-
onkos
:
-
Eski Yunan oyuncularının kullandıkları peruka ya da başlık. (Yun. ...
-
onnamono
:
-
"No" Tiyatrosu'nda kadın maskesine verilen ad. (Jap.)
-
opera
:
-
XVIII. yüzyıldan bu yana, metni, orkestra eşliğindeki insan sesi ...
-
operet
:
-
Müzikli komedya. Kalıplaşmış kişilerle (çoğu kez tiplerle) yazın ...
-
orkestra
:
-
1. Koro yeri. Antik Yunan tiyatrosunda "proskene" (bugünkü sahne) ...
-
orta açılı ışın
:
-
90 derecelik açılarla sahneye yansıtılan ışık.
-
orta arka
:
-
Sahnenin orta bölümünün arkası.
-
orta bölge
:
-
Tiyatro konuşmasında, orta bölge tonuna komşu olan ve ona benzedi ...
-
-
Orta Çağ tiyatrosu
:
-
İki döneme ayrılır: 1. Kilise içi oyunları (800-1200) gradualist ...
-
orta oyunu
:
-
Ortada oynanan ve tulûata dayanan halk oyunu. Bu oyunların iki ba ...
-
orta oyunu kolu
:
-
Orta oyunu oynayan topluluk. (Orta Oyunu)
-
orunlama
:
-
1. Bir konunun yerine onunla benzerlikleri olan başka bir konuyu ...
-
oski
:
-
Karagöz ustalarının "altın" karşılığında kullandıkları terim. (Ka ...
-
otoko
:
-
"No Tiyatrosu".nda erkek oyuncunun maskesi. (Jap.)
-
oturmuş ses
:
-
Orta bölgeyi kullanarak konuşmaya alışkın ses.
-
otuzaltı durum
:
-
Gozzi'nin (1720-1806) ortaya attığı, sonradan bütün tiyatro konul ...
-
oynamak
:
-
Oyuncunun çeşitli ses, el, kol, mimik anlatmalariyle bir kişiyi c ...
-
oynatım hakkı
:
-
Yerli ya da çeviri bir oyunun tiyatroda oynanmasını sağlayan hak.
-
oynayış
:
-
Bakınız: temsil
-
oyun
:
-
1. Tiyatro gösterisi. 2. Oynanmak üzere yazılmış yapıt. 3. Bir sa ...
-
oyun alanı
:
-
Oyunun oynandığı yer, oyunun oynandığı düzeyin tümü.
-
oyun babası
:
-
Anadolu'da oyunları düzenleyene verilen ad. (T.K.O.)
-
oyun çıkarmak
:
-
Köylü oyunlarını düzenleyip seyirciye sunmak. (T.K.O.)
-
oyun çizelgesi
:
-
Oyun planının incelenmiş, seçilmiş, o dönem oynamaya elverişli gö ...
-
oyun düzeni
:
-
Bakınız: mizansen
-
oyun fotoğrafı
:
-
Oyunda bölümleri gösteren fotoğraf.
-
oyun müziği
:
-
Bakınız: sahne müziği
-
oyun provası
:
-
Bakınız: sahne çalışması
-
oyun sansürü
:
-
Bakınız: oyun yasaklaması
-
oyun seçme kurulu
:
-
Türkiye'de Edebî Heyet. (bk. okuma kurulu)
-
oyun süresi
:
-
Bir oyunun başlamasından sonuna kadar geçen süre.
-
oyun taslağı
:
-
Yazarın oyununu yazmadan önce, saptadığı özellikleri gösteren oyu ...
-
oyun yasaklaması
:
-
Zararlı görülen bir oyunun oynanmasına kanun yoluyla engel olmak. ...
-
-
oyun yazarı
:
-
Tiyatro için oyun yazan kimse. Tiyatro yapıtları yazan kimse.
-
oyunağası
:
-
Anadolu'da oyunları düzenleyene verilen ad. (T.K.O.)
-
oyuncak tiyatro
:
-
XIX. yüzyılın ilk yarısında, İngiltere'de, William West, o zamanı ...
-
oyuncu
:
-
Bir oyun kişisini, sanatçı yaradılışı ve bilgisi ile, canlandıran ...
-
oyuncu seçimi
:
-
Oyundaki belirli rolleri canlandırmak ya da göstermek için role e ...
-
oyuncubaşı
:
-
Anadolu'da oyunları düzenleyene verilen ad. (T.K.O.)
-
oyuncu-yönetmen
:
-
Bir oyuncunun aynı zamanda bir tiyatroyu yönetmesiyle aldığı ad. ...
-
öğretici dram
:
-
Ortaçağda, öğrencilere Latinceyi öğretmek ve bellek temrini yaptı ...
-
öğretim oyunu
:
-
Belli bir konuyu, bir durumu öğretmek, seyirciyi bu görüş için ka ...
-
ölçülü ses
:
-
Tiyatro konuşmasında şiddet yönünden bir sesin ölçüsü olması
-
ölü nokta
:
-
Meiningen Dükü II. Georg (1826-1914), sistemli tiyatro çalışmalar ...
-
ön denetleme
:
-
Kimi ülkelerde oyunu halka sunmadan önce oynanmasında yasaca sakı ...
-
ön gösteri
:
-
Oyunun ana bölümünden önceki kısa oyun.
-
ön lambalar
:
-
Sahnenin önünde toplu ışık veren lambalar (bk. alttan ışıklama.)
-
ön müzik
:
-
Perde açılmadan, oyun başlamadan önce çalınan müzik.
-
ön oynayış
:
-
Genel prova ile ilk temsil arasında, deneme niteliğini taşıyan oy ...
-
öncelik hakkı
:
-
Bir oyunu ilk kez sahneye koyma hakkı.
-
öncü
:
-
Anadolu'da oyunları düzenleyene verilen ad. (T.K.O.)
-
öncü oyun
:
-
Geleneksel tiyatrodan ayrılan, kuruluş ve anlatım yönünden yenili ...
-
öncü tiyatro
:
-
Herhangi bir akımda ya da dönemde birtakım yenilikler getiren tiy ...
-
öndeyiş
:
-
Oyundan önceki bölüm. Antik tiyatro döneminde Euripides'in, tra- ...
-
önoyun
:
-
Bir oyunun bütününe bağlı, ama oyunu aydınlatıcı nitelikte, sözsü ...
-
önörgü
:
-
1. Konunun ana çizgisi. 2. Tulûata dayanan tiyatroda senaryo.
-
önperde
:
-
Sahneyi seyircilerden ayıran büyük tiyatro perdesi.
-
önsahne
:
-
Sahne çevresinin dışına ya da perde önüne çıkan sahnenin ön bölüm ...
-
-
önsahne lambaları
:
-
Seyirci salonundan sahneye yönelen ışıklama düzeni.
-
önyüz
:
-
Sahnenin seyirciye açılan yanı, cephe.
-
Örgü
:
-
1. Oyun dokusu, işlenişi, çatısı. 2. Konunun ana çizgisi. 3. Tulû ...
-
örtmecilik
:
-
Kişilerin bir duyguyu olduğu gibi değil de, dolambaçlı, üstü örtü ...
-
örtülü ses
:
-
Tını yönünden bir sesin duru olması.
-
öterli ses
:
-
Tını yönünden bir sesin zengin olması.
-
öykücü
:
-
Ortaçağda oyun sırasında konuyu az da olsa anlatan, başta, sonda ...
-
öyküleme
:
-
Oyundaki kişilerden birinin oyunun konusunu anlatmasından başta, ...
-
özdeşleme
:
-
1. Oyuncunun canlandırdığı oyun kişisiyle kendini bir duyması. 2. ...
-
özdeyiş
:
-
Özlü söz.
-
özel tiyatro
:
-
Resmî kişiliği olmayan, özel sermaye ile kurulmuş tiyatro toplulu ...
-
özenci
:
-
Hevesli, amatör (bk. amatör.)
-
özenci oyuncu
:
-
Meslekten olmayan, çoğu kez para karşılığında olmadan, sırf heves ...
-
özenci tiyatro
:
-
Para karşılığında olmaksızın oynanan tiyatro meslekten oyuncu olm ...
-
p.s.
:
-
İngilizcede "Prompt side" teriminin kısaltılmışıdır. Sahnenin fıs ...
-
pabuç sektirmek
:
-
Kavuklu'nun zor olan bir gösterisi pabucu düşürmeden sektirmek. ( ...
-
palanga
:
-
Oyun alanı. (bk. orta.) (Orta Oyunu)
-
palavracı asker
:
-
Lat. Miles Gloriosus (Plautus): Latin komedyasının durmadan böbür ...
-
palyata komedyası
:
-
Yunan Mantosu anlamındaki "Pallium" sözcüğünden gelen bu terim, R ...
-
panayır tiyatrosu
:
-
Panayırlarda, oraya gelenleri eğlendirmek üzere kurulan, kaba çiz ...
-
panç ile cudi
:
-
İngilizlerin geleneksel kukla oyunu. Panç (Pulçinella'nın etkisi) ...
-
pandomima
:
-
Tanzimat ve Meşrutiyet dönemi tiyatrolarında oyunlar arasında oyn ...
-
pano bileziği
:
-
Panoların yere bağlantısını sağlayan demir bilezik.
-
pano dikişi
:
-
Sahnede kurulan dekor parçalarınnı iplerle birbirine bağlanması.
Tiyatro Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
|