eng

Tiyatro Terimleri Sözlüğü (3)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
3. Sayfa
çadır tiyatrosu :
Kimi gezici toplulukların tiyatro alanı çadırlardır. Bunlar büyük ...
çağcıl oyun :
Çağların sorunları üzerinde duran ya da çağımızın havasını yansıt ...
çağırıcı :
Oyuncuları sırasına göre sahneye çağıran görevli kişi. bk. kondüv ...
Çağrı :
1. Oyuncunun sahneye çağrılması. 2. Oyuncuların topluca çalışmaya ...
çalışma çizelgesi :
Oyuncuların hangi gün, hangi saat ve hangi bölümcük için çalışmay ...
çalışma ışığı :
Sahnede çeşitli işçilerin ve uzmanların çalışabilecekleri kadar s ...
çalışma köprüsü :
Sahnenin üzerinde çeşitli teknik işleri yapmakta kullanılan demir ...
çalma :
Sahnede başka bir oyuncunun sözlerinin ya da hareketlerinin etkis ...
Çalpara :
Eski oyuncuların ellerinde birbirlerine vurarak dansa tartım tutt ...
çatal :
On dokuzuncu yüzyıl ingiliz tiyatrosunda panoları ucundan tutan d ...
çatışma :
1. Oyun kişileri arasındaki çatışma. 2. İç çatışma: tinsel olan ç ...
çatkı bezi :
Dekorda ve perde fonlarında kullanılan kalın bez.
Çay :
Karagöz, Matiz ve Külhanbeyi tarafından "bayan" anlamında kullanı ...
çegâne :
Oyuncuların kullandığı zilli bir tartım çalgısı. (Körm. O.)
çegânebaz :
Çegâne adı verilen zilli maşalar çalan kimse. (Körm. O.)
çelebi :
En eski tiplerden biri. Genç ve zengindir. Her zaman son modaya u ...
çemberbaz :
Çemberlerin arasından atlayıp geçen oyuncu. (Körm. O.)
çene yarışı :
Kavuklu ile Pişekâr arasında yarışmalı söyleşme bk. tekerleme. (O ...
çengi :
Cenk adı verilen çalgıyla danseden oyuncu. (Orta Oyunu)
çerçeve tiyatrosu :
Oyun yeri ile seyirci arasında düz bir bağlantı çizgisi olan bir ...
çerçeveli pano :
Pencere ve kapıları tutmak için çerçeve geçirilmiş pano.
çerkez halayık :
Dedikoducu kadın tiplerinden biri. (Karagöz)
çeşitleme :
Klasik ikilide (Pas de deux) kadın ve erkek dansçıların solo dans ...
çeşitlemeli ses :
Tiyatro konuşmasında tiz ve pes perdelere kolaylıkla inip çıkabil ...
çevre oyunu :
Belli bir kişiye, öbeğe, öyküye ilgiyi çekmeden, hayatın geniş bi ...
çevre tiyatrosu :
Seyircilerin ortada bulundukları, oyun yerlerinin de seyircilerin ...
çıkış sözü :
Bir oyuncunun sahneden ayrılması sırasında söylediği söz.
çıkmaz konu :
Çözüm yolu olmayan, sonucu kimseyi doyurmayan oyun konusu.
çılgınlık oyunu :
On beşinci ve on altıncı yüzyıllar Fransa'sında eğlence ereği ile ...
çıngal :
Tuluat tiyatrosunda pezevenk rolü. (Tul.)
çıplak sahne :
Boş sahne. Üzerinde oyuncu, döşem ve eşya olmayan sahne.
çırak :
Karagöz ustasının yardımcısı. Usta, çırağa hangi oyunları oynatac ...
çiçek yolu :
Sahnede seyircilerin ortasına doğru uzayan düzey. Bu yol, kimi ke ...
çifte kavuklu :
Bir ustalık gösterisi olarak ortada iki Kavuklu'nun bulunması, bu ...
çifte kişilik :
Kişiliğin ikiye bölünmesi: Aynı kişinin "ben" ine dayanan oyun ko ...
çiğ ışık :
Döşem ve kişilerin çok güçlü bir kaynaktan aydınlatılmasıyla doğa ...
çin tiyatrosu :
Ezgi, dans, maske ve belli simgeleri plan giysiler, akrobasi, pan ...
çingene :
Kötü kılıklı, esmer kadın tipi. (Karagöz)
çingi :
Çin tiyatrosunda genç kız tipi. (hau-tan)
çizgi kalemi :
Makyajda gölge ve çizgilerin çizilmesine yarayan özel uçlu kalem.
çoban komedyası :
Kır yaşamını, çevresini, çobanların sevişmelerini gösteren, roman ...
çocuk oyunu :
Çocuklar için düşünülmüş, eğlendirici ve eğitici nitelikteki oyun ...
çocuk tiyatrosu :
Özellikle çocuklar için kurulmuş ve onlar için oyun oynayan tiyat ...
çocuk topluluğu :
1. XVI. yüzyılda saraylarda temsiller veren, kadın ve erkek rolle ...
çokcukluk :
Tiyatro alanında çeşitli yöntemin bir oyunda kullanıldığı tür.
çömçe gelin :
Anadolu'da ilkel kukla oyununa verilen ad. (T.K.O.)
çözümsel yöntem :
Olayları oluş sırasında trajik çatışmaya götürmeyen, tersine oyun ...
dadaizm :
XX. yüzyıl başlarında (1916 1923) Tristan Tzara ve arkadaşlarının ...
dağınık ışık :
Bir sahnenin aydınlatılmasında genel aydınlatmayı sağlayan ya da ...
dağıtılmış ışık :
Sahneye dağıtılarak verilen ışık.
dakikalama :
Oyunun uzunluğunu, her perdenin, her sahnenin kaç dakika sürdüğün ...
dalga efekti :
Sahne üzerinde dalgaları ortaya çıkaran araç ya da etmen.
dalgalama :
Sahne üzerinde dalga varmış duygusunu veren durumu yaratma.
dalkavuk :
Kendi çıkarı için başkalarına kavuk sallayan oyun kişisi.
dans düzencisi :
Kurallı dansları düzenleyen ve yöneten, bu alanda uzmanlığı olan ...
dans düzeni :
Kurallı dansların düzeni. Bir balet topluluğunu, müzik eşliğinde, ...
dansçı kadın :
Commedia dell'Arte türünün oyunlarında dans eden kadın.
danslı komedya :
İçinde ya da perde sonunda danslar yapılan komedya türü. Örn. Mol ...
dar açılı ışın :
45 -90 kadar olan açılarla sahneye verilen ışın.
dar ses :
Tiyatro konuşmasında tiz ve pes tonları kolayca veremeyen ses. (S ...
davranı :
1. Aristoteles'e göre, tragedyanın altı özelliğinden biri olan da ...
dayrezen :
Tef çalıcılara verilen özel ad. (Karagöz)
dedektif oyunu :
Suçlunun ortaya çıkarılmasına dayanan oyun türü karanlık bir olay ...
dedi ki :
Her sözün başına "dedi ki" koyan bir tip. (Karagöz)
defçi :
Perde arkasında ustanın emrinde tef çalan şarkıcı bulunmazsa tef ...
değer sözcüğü :
Bir tümcede öbür sözcüklerden daha çok anlam taşıyan sözcük.
dekor :
Bir oyunun geçtiği yeri, renk, kalıp ve ışık öğeleri ile canlandı ...
dekor çizgisi :
Dekorun kurulduğu sınır çizgisi.
dekor değişimi :
Bir dekorun yerine başka bir dekoru getirmek.
dekor taşıtı :
Oyun dekorlarını ya da eşyalarını taşıyan taşıt, mekanizma.
dekor uzmanı :
Dekor atölyesinde hazırlandıktan sonra onun bütünü sahne üzerinde ...
dekor zinciri :
Dekoru tutmaya yarayan zincir.
dekoratör :
Bir oyunun dekorunu önce kâğıt üzerinde renkli taslağı, sonra pla ...
delikanlı başı :
Anadolu'da oyunları yönetene verilen ad. (T.K.O.)
Delil :
Anadolu'da oyunları yönetene verilen ad. (T.K.O.)
demeli :
Her sözün başına "demeli" ekleyen tip. (Karagöz)
demezcilik :
Bir konudan söz etmek istenmezmiş gibi davranarak ondan söz etme.
demir perde :
Sahne ile seyircilerin bulunduğu salonu bir yangın olduğunda ayır ...
deneme sahnesi :
Özellikle deneysel oyunlara yer veren tiyatro. Bir de denemeli pr ...
denetleme :
Bir oyunun yürürlükteki yasa ve geleneklere aykırı olup olmadığın ...
deneysel oyun :
Alışılmışın dışında, yenilikler deneyen oyun çeşidi.
denyo :
"Deli" anlamına gelen özel terim. (Orta Oyunu)
dermatograf :
Makyaj için kullanılan çizgi kalemi, (bk. çizgi kalemi.)
deste :
Şiîlerde, "Muharrem" ayı töreninde geçit alayı. (İsl. Tiy.)
destek demiri :
Dekorda kapıları ya da kemerleri alt taraftan sağlamlaştırmakta k ...
destekleyici ışık :
Ana ışıkları destekleyen ışıklama ana ışıktan ötürü ortaya çıkan ...
deus ex machine :
1. "Makine ile inen Tanrı" anlamına gelir. Eski Yunan tragedyalar ...
deuteragonist :
İkincil oyuncu. Eski Yunan tiyatrosundaki üç oyuncudan ikincisi. ...
dev kukla :
İki insan boyunda (kimi kez daha da büyük) yapılıp hareket ettiri ...
deyiş oyunu :
Ortaçağ'da, Fransa'da tutulan ve iki kardeş arasında, nazım biçim ...
dış perde :
Seyirci salonunu sahneden ayıran kumaş perde.
didaskali :
Öğreti. 1. Antik oyunlarda yazarın oyun düzenini açıklaması. 2. E ...
dikizlemek :
Karagöz, Matiz ve Külhanbeyi tipleri tarafından kullanılan ve "gö ...
diksiyon :
Tiyatroda duru, seçik, saydam vurgulama ve çıkaklara tam uyarak k ...
dilenci Arap :
Bir Akarap tipidir. Karagöz'den sadaka koparınca Türkçe olarak öy ...
dilin duygu yönü :
Oyuncunun, sözcüklerin getirdiği duyguları, düşünceleri, bağlantı ...
dilsiz oyunu :
Sözsüz bir oyun türüdür Anadolu'daki köylü oyunlarından buna "sam ...
dimension :
Bakınız: boyut
dinleyici :
Söylenen ya da çalınan bir şeyi dinleyen kimse. Radyo oyunlarının ...
dinsel oyun :
Orta Çağda kilisenin dinsel törenlerinden geliş-n XIII. ve XV. yü ...