eng

Tiyatro Terimleri Sözlüğü (4)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
4. Sayfa
dionysia :
Dionysos şerefine kutlanan törenlere verilen ad. Bunlar: 1. Büyük ...
dionysos :
Yunan mitolojisinde Tanrı: Zeus ile Semele'nin oğlu nereden geldi ...
dip dekoru :
Sahne üzerinde, dipteki bir aralıktan, açıklıktan (pencere, kapı ...
dişi konuşmak :
Komiğe ya da Kavuklu'ya nükte yapması için laf açmak. (Tul. ve Or ...
ditirambos :
Dionyzos şerefine söylenen, onun yaşamından, acı, tatlı, açık saç ...
diya :
Sahnenin dibinde, plastik beyaz bir gergi (ekrana) biçiminde kuru ...
diyafram :
Kimi ışıldaklarda, mercek düzeni içinde bulunan ve ışık niceliğin ...
doğal tonlama :
Duygularımızı, düşüncelerimizi, dilin gerektiği tonlamayı bozmada ...
doğru ses :
Tiyatro konuşmasında yükseklik yönünde kendi ses bölgesinin dışın ...
dolambaçlı deyim :
Bir şeyi uzatıp süsleyerek söylemek "ıtnab".
dolantı :
Oyun yazarınca bilinerek düzenlenen karışıklıklar. Tragedyada kiş ...
dolantı komedyası :
Bakınız: entrika komedyası
dolap çeviren :
Bakınız: entrikacı
Donanma :
Osmanlı İmparatorluğu zamanında büyük, zengin eğlence. Bu çeşit e ...
dossenus :
Atellan Komedyası'nda bilgiçlik taslayan aydın tipi.
döner pano :
Önceden kurulmuş dekorlu sahneleri, seyirciye birer birer gösterm ...
Dönüm :
Bakınız: peripeti
dördüncü duvar :
Sahnenin seyirciye çerçeve biçiminde açılan ağzı. Bu terimi, XIX. ...
dört tragedya çeşidi :
Aristoteles'e göre tragedyanın dört çeşidi vardır: 1. Karmaşık, 2 ...
dörtleme :
1. Antik tiyatroda oyun yazarının yarışmaya katılmak için yazmak ...
dörtlü dans :
Dört balet dansçısının birlikte dans etmesi.
Dram :
1. Lirik ve epik yanında üçüncü bir edebiyat türü. Genel olarak t ...
dramatik :
1. Dramla, yani oyun türü ile ilgili olan. 2. Oyun türü ile kesin ...
dramatis personale :
Oyun kişilerinin listesi. Çevirisi: "Dram yapıtı kişileri". (Lat. ...
dramaturg :
Dram yazarlığının tekniğini bilen uzman. İlk anlamı ile: Oyun yaz ...
dramaturgi :
Oyun yazarlığı ve tiyatro gösterisi sanatı. İki bölümde ele alını ...
dublör :
Bakınız: yedek
dudak boyası :
Dudaklara sürülen çeşitli renklerde boya.
durak yöntemi :
Bir tiyatro yapıtını perdelerle değil de, duraklarla (tablolarla) ...
durak zamanı :
Bir oyunun gerekli yerlerinde susma süresi.
durgu :
Bir tümce ya da konuşma içindeki duruş, susuş.
duvar kâğıdı :
Dekor ve döşem için kullanılan resimli ya da resimsiz kâğıt.
duygu alışverişi :
Stanislavski Yöntemine göre: Oyun sırasında iki oyuncu, ya da bir ...
duygu alışverişi akımı :
Stanislavski Yöntemine göre: Oyuncuların karşılıklı duygu ölçüsün ...
duygulu komedya :
Duygusal öğelere yer verip tragedyaya yaklaşan, gelişmesi ile sey ...
duygululuk :
Tiyatro konuşmasında duyguların belirtilmesi.
duygusal gelişme :
Stanislavski Yöntemine göre oyuncunun duygu yönünden kendini geli ...
dükkân :
1. Orta Oyunu'nda iş yerini belirten, yalnızca iki alçak duvarı b ...
dünyada ilk oynanış :
Bir oyunun, bütün dünyada, ilk kez oynanması.
dürbün sehpa :
Ayakları uzayıp kısalabilen sehpa.
düşçülük :
XX. yüzyıl başlarında çıkan ve konuları düşte görülür gibi silik ...
düşün oyunu :
Olayların akışını, kişilerin kişiliklerini bir ana düşünceye göre ...
düşüş :
Bakınız: tersine kerteleme
düzen açıklaması :
Bir tiyatro yapıtında, yazarın, dekor, giysi, aksesuvar, efekt, m ...
düzen yardımcısı :
Bakınız: asistan
E.S. :
Edison Screvv sözcüğünün kısaltılması. Edison vidası. Dev vida. P ...
edil :
1. Roma tiyatrosunda maddî manevî oyunları destekleyip koruyanlar ...
edilgen kahraman :
Bir oyun içinde başka oyun kişilerine uyan, onların hareketleriyl ...
Efe :
Karagöz ve Orta oyununda Batı Anadolu zeybek tipi. (Orta Oyunu)
efekt :
Ses ya da ışık yönünden sahnede etki sağlayan aygıt ya da aygıtla ...
efsane gûyan :
İslam ülkelerinde kısa fıkralar anlatan. (İsl. Tiy.)
eğik düzey :
Sahnenin gerisinde başlayıp seyirciye doğru ya da bir yandan bir ...
eğilme :
Dans hareketlerinden biri.
eğitsel oyun :
Eğitim ereği güden (taşıyan) oyun türü.
eğlendirici oyun :
Seyirciyi oyalamak, avutmak, ona hoşça vakit geçirmesini sağlamak ...
ek macunu :
Yüz biçiminin, özel olarak burnun değiştirilmesinde kullanılan ma ...
ek oyun :
Eski tiyatroda asıl oyuna ek olarak oynanan, çoğu kez güldürücü o ...
ekran :
Bakınız: gergi
eksodos :
Antik koronun orkestradan çıkarken oyun bitiminde söylediği şiirl ...
eksotik :
Bir tiyatro yapıtında yabancı ülkelerle ilgisi bulunan (olay, kon ...
eksotizm :
Bir tiyatro yapıtında, kendi ulusuna göre, yabancı ülkelerden alı ...
ekspresyonist tiyatro :
Naturalizmin aşırı doğa kopyacılığına ve empresyionizmin dış izle ...
ekspresyonizm :
Dışavurumculuk: Sanat alanında genel olarak iç yaşantının ve iç g ...
el kuklası :
Eski Türk kuklasında, ayakları olmayan içine el sokularak oynatıl ...
elebaşı :
Anadolu'da oyunları yönetene verilen ad. (T.K.O.)
elektronik denetleme :
Işıkları toplu olarak bir merkezden kablosuz elektronik enerji il ...
eleştiri :
Bir oyunun, yapılan sanat, estetik, teknik, dünya görüşü ve toplu ...
eleştirmeci :
Oyun ya da bir yapıt eleştirisi ile uğraşan kimse. Bir oyunu, yap ...
eleştirmeciler birliği :
Eleştirmecilerin bir araya geldikleri birlik. Bu birliklerin kimi ...
emelya :
Eski Klasik Yunan tiyatrosunda tragedya içinde oynanan ağır dansl ...
empresyonist tiyatro :
1896 yılında gerçekçiliğe karşı çıkmış bir akımdır. Bu akımın oyu ...
empresyonizm :
Sanat alanında genel olarak dış etkilerin içe vuruluşu, içte izle ...
entrika :
Bakınız: dolantı
entrika komedyası :
Birtakım dolapların dönmesiyle gelişen komedya türü.
entrikacı :
Kendi çıkarı için dolaplar çeviren oyun kişisi, bk. dolap çeviren ...
epeysodyon :
1. Antik tragedyalarda koro ezgileri arasında oynanan dialoglu bö ...
epik tiyatro :
İllüzyoncu tiyatronun seyirciyi saran yaşantısı yerine, anlatıcı, ...
epilog :
Son söz, bağlak. Oyunun bitiminden sonra oyuncuların birinin seyi ...
episkenyon :
Helenik devirde "Skene" yapılar iki katlı yapılmaya başladıktan s ...
erkek oyuncu :
Bir oyunda rol alan erkek oyuncu.
ermeni :
Geleneksel Türk oyunlarının kişilerinden biri. (Orta Oyunu)
ERS :
Bakınız: üst lamba dizisi
eskiçağ tiyatrosu :
Bakınız: Antik tiyatro
eskir :
Bakınız: Taslak
esnek ses :
Yükseklik yönünde ince keskin ve koyu tonlarda kolaylıkla çıkıp i ...
esrarkeş :
Karagöz oyununda esrar çeken hasta bir tiptir. (Karagöz)
eş sözcük :
Söylenişleri eşit ama ayrı anlamlarda olan sözcüklerin birbirinin ...
eşleme :
Bakınız: senkronizasyon
etken kahraman :
Oyunu yürüten, öbür karakterlerin hareketlerine etki yapan baş oy ...
Etki :
Bir oyun sırasında belirli bir etki yapmak için kullanılan müzik, ...
Eylem :
Bir oyunun baş olgusu, başlıca olayı, yürüyüşü bk. aksiyon.
ezberci :
Karagöz oyununda, anlamadan ezbere konuşan biri. (Karagöz)
ezgi sesi :
Ezgi söyleme tekniğinde kullanılan ses.
ezgici kadın :
Ezgi söylemek için eğitilmiş kadın sanatçı.
fabula :
Latin Komedyalarında iki türlü "fabula" vardır: 1. Fabula palyata ...
facia :
Eski Türk tiyatrosunda melodrama ve tragedyaya verilen ad.
fars :
İlkel, yalınç güldürme öğelerinden yararlanan, kimi kez inanırlığ ...
fasıl :
1. Orta oyununa başlamadan önce saz takımının çaldığı köçek havas ...
fasl-ı mudhik :
Arap ülkelerinde ilkel bir güldürü türü. (İsl. Tiy.)
festival :
Tiyatro şenliği. Çeşitli oyunların topluca oynatılması sonunda öd ...