eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
Tiyatro Terimleri Sözlüğü (10)
#
A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
Tiyatro Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
Tiyatro Terimleri Sözlüğü (10. Sayfa)
panola
:
Tefe verilen ad. (Orta Oyunu)
pantalone
:
Commedia dell'Arte türünün bön, aldatılan baba ve koca tipi. Yaşl
...
pantomim
:
Her şeyi öykünen anlamına gelir. Düşünceleri, duyguları sözsüz ol
...
pantomim sanatçısı
:
Sözsüz oyunda oynayan, özel bir eğitimden geçtiği için yüz ve göv
...
papara
:
Zurnanın adı. (Orta Oyunu)
pappus
:
Atellan komedyasının yaşlı adam tipi. (Lat.)
parabase
:
Antik Yunan tiyatrosunda eski komedya döneminde oyunun yanılsamas
...
parasız gösteri
:
Halka, para alınmadan verilen gösteri. Örneğin 27 mart Dünya Tiya
...
paraskene
:
"Skene" nin iki yanındaki ek odalar. Bunlar, antik tiyatroda her
...
parça
:
1. Yazılı bir yapıttan alınan bir bölüm. 2. Tümü değil de bir böl
...
parçacı
:
Komiğe laf açan yaşlı oyun kişisi. (Tul.)
parçacılık
:
XX. yüzyıl başlarında İtalyan edebiyatında A. Soffici'nin açtığı
...
parçalı komedya
:
Bölümcükleri (Meclisleri) ya da bölümleri birbirine bağlı olmayan
...
parlatma provası
:
Parlatma çalışması da denebilir. Oyun seyirciye sunulduktan sonra
...
parodi
:
Ciddi sayılan bir yapıtın bir bölümünü ya da tümünü alaya alarak,
...
parodos
:
1. Antik Yunan oyunlarında koronun, orkestraya girdiği anda söyle
...
parsa
:
Oyundan sonra seyirciden toplanan para. (Tul.)
paskalya oyunu
:
X. yüzyılda dinsel tiyatronun ilk biçimlerinden biri. Paskalyada
...
paskuyino
:
Commedia dell'Arte türünün ikincil uşak tiplerinden biriyken sonr
...
paso
:
XVII. yüzyılda, İspanyol tiyatrosunda çok tutulan, tek bölümlük,
...
pastav
:
Pişekâr'ın elinde bulundurduğu ve sık sık kullandığı "şak şak" di
...
pastoral oyun
:
Rokoko çağında, saray üyelerinin ve yüksek sınıf halkın sevdiği b
...
patiyo
:
Sahnesi ortada olan tavanı açık İspanyol tiyatrosu. (isp. Patio)
patlama etmeni
:
Sahnede patlama sesi veren düzen.
patlama kutusu
:
Patlama sesleri sağlayan düzen.
peciz
:
"Ev" e verilen ad. (Orta Oyunu)
peniz
:
Söz. (Orta Oyunu)
per nobl
:
Tulûat tiyatrosunda yaşlı adam, baba.
perde bölümlü oyun
:
Dramatik olayı genel olarak üç ya da beş perdeye bölen kuruluş bi
...
perde gazeli
:
Karagöz oyunu başlamadan önce Hacivat'ın söylediği gazel. (Karagö
...
perde küsat etmek
:
Karagöz perdesini kurmak. (Karagöz)
perendebaz
:
Takla atarak hüner gösteren oyuncu. (Körm. O.)
perili komedya
:
Cinler, periler üzerine yazılan hayalî komedya.
perili oyun
:
Bir peri oyununu konu olarak alan zengin donatımlı oyun türü.
peripeti
:
Aristoteles'e göre, oyun kahramanının alın yazısında beklenmedik
...
periyaktoy
:
Eski Yunan tiyatrosunda eksenleri çevresinde dönen üçgenler. Bunl
...
persiflaj
:
Alay, istihza. Tiyatroda, bilinen tarihsel ya da günlük bir konuy
...
perspektif
:
Geriye doğru ufalan düzeniyle Rönesansta derinlik duygusu verme.
...
perspektifli sahne
:
İlk kez XVI. yüzyılın başlarında İtalya'da Bramante ile Peruzzi'n
...
pes tahta
:
Perdenin alt bölümünde rafa benzeyen ışık tahtası. (Karagöz)
peycent
:
İngiltere'de Ortaçağda bir kesimi bir arabadaki oyuncular tarafın
...
peyk
:
Anadolu'da oyunları düzenleyene verilen ad. (T.K.O.)
pırıldak
:
Güçlü, parlak ışık veren lamba.
pinakes
:
Eski Yunan tiyatrosunda ilk kez akustik nedenlerle "skene" nin sü
...
pişbop
:
Beberuhi'nin Karagözcü argosundaki adı. (Karagöz)
pişekâr
:
Orta oyunu başladığı zaman ilk gözüken tip. Başında dört dilimli
...
piyav
:
Düşünce, fikir. (Orta Oyunu)
piyero
:
Klasik Fransız tiyatrosunda, İtalyan tulûat tiyatrosunun etkisiyl
...
plastik
:
Oyuncu oynarken yumuşak, uyumlu bir hareket sırasıyla gereğine gö
...
poetika
:
Aristoteles'in şiir, dram sanatı, epik konuları kapsayan ve kural
...
politik tiyatro
:
Alman rejisör Erwin Piscator'un kitabına bu başlığı vermekle orta
...
poz kesme
:
Rolü, oynanması gereken ölçüden daha abartılı, gereksiz ve aşırı
...
prodesse et delectare
:
Horatius'un Ars Poetika'sında geçen bir deyimin kısaltılmış biçim
...
prodüktör
:
Bir oyunun bütün yönetim işlerini yüklenen ve sermayesini sağlaya
...
program dergisi
:
Bir tiyatronun oynadığı oyun, rol dağılımı, yazarı hakkında bilgi
...
projeksiyon
:
Işıklı bir kaynaktan sahneye, sahne üstüne, bir ekrana ya da perd
...
propaganda oyunu
:
Seyirciye belirli bir düşünceyi siyasal, toplumsal vb. görüşleri
...
proskene
:
Eski Yunan tiyatrosunda esas oyun yeri. Bugünkü tiyatroda ön sahn
...
protagonist
:
Kahraman. Oyunun baş kişisi. (Yun. prot = birinci, agonist = yarı
...
prova
:
Bir oyunu düzenli ve disiplinli bir yolda ortaya çıkarabilmek içi
...
psikodram
:
Bir tek kişinin içinde geçen ruh savaşını canlandıran monodram. Ö
...
psikolojik oyun
:
Düşünce, duygu ve tutkuları inceleyen, bu öğelerin çözümlenmesine
...
pulçinella
:
Commedia dell'Arte türünün alık uşak tipi. Napolili, kanbur ve ga
...
pulitzer ödülü
:
1847 1911 yılları arasında yaşamış olan Joseph Pulitzer adına baş
...
purim oyunu
:
Mart başında Yahudi törenlerinde oynanan oyun türü. Tek bölüm olu
...
pusat
:
Giysi. (Orta Oyunu)
radyo oyunu
:
Radyoda oynamak üzere yazılan, göze değil kulağa yönelen oyun. Bu
...
rahatlama
:
Oyuncunun, seyirci önüne esnek, rahat ve doğal olarak çıkabilmesi
...
rakkas
:
Erkek dansçı. (Körm. O.)
rakkase
:
Kadın dansçı. (Körm. O.)
rampa
:
Sahne düzeyinin seyirciye en yakın yeri
rasgele
:
Söylediği her söze "rasgele" katarak konuşan tip. (Karagöz)
realist tiyatro
:
Olayları, kişileri gerçekçi bir görüşle ele alan tiyatro türü. XI
...
realizm
:
Lat. realis = nesnellik, gerçeğe uygunluk. XIX. yüzyıl ortalarınd
...
reis
:
Anadolu'da oyunları düzenleyene verilen ad. (T.K.O.)
rejisör
:
Bir oyunun dengeli ve disiplinli bir yolda doğru ve güzel bir biç
...
reklam
:
Bir oyuna çok seyircinin gelmesi için afiş, radyo ve gazetede kıs
...
renk çerçeveleri
:
Işıldakların, lambaların önüne konan renkli cam ya da yanmayan sa
...
renk değiştirme aracı
:
Otomatik olarak ışıldakların ve lambaların önündeki renkli camlar
...
renklendirme
:
Bir konuşmada, monotonluktan kaçmak için seste ton, hız ve vurgu
...
repertorio
:
it.Commedia dell'Arte'de öğüt ya da tirada dayanan sözler.
repertuvar
:
Oyun planının incelenmiş, seçilmiş o dönem oynamaya elverişli gör
...
replik
:
1. Oyuncunun, sözü karşısındakine bırakırken söyleyeceği son söz.
...
revü
:
Konu bakımından sıkı bir bütünlüğü olmayan, birbirlerine gevşekçe
...
rikhim
:
Arap gölge oyununun kalıcı kişisi. (İsl. Tiy.)
rismanbaz
:
İp üstünde yürüyerek hüner gösteren oyuncu. (Körm. O.)
ritim
:
Belirli bir ses dizisinin belirli bir ölçü içinde düzenlenmesi.
rol
:
1. Bir tiyatro oyuncusunun bir oyunda söylemesi gereken sözler. 2
...
rol dağıtımı
:
Oyun kişilerinin her birinin hangi oyuncu tarafından canlandırıla
...
rol kesme
:
Bir rolü gereken ölçüden daha abartılı, aşırı jestler ve söz vurg
...
roman
:
Orta oyununda çingeneye verilen ad. (Orta Oyunu)
romantik tiyatro
:
Masal, mitoloji, şiir, öykü havası olan oyunlar. Metafizik kavram
...
rubentbaz
:
İran'da maskeli oyuncuların gösterisi. (İsl. Tiy.)
rum
:
Meyhaneci, doktor ya da terzi tipi. (Karagöz)
rüzgâr makinesi
:
Oyunda, rüzgar etkisi yapan makine.
saç pudrası
:
Makyajda saçlara grilik ya da aklık vermek için kullanılan pudra.
sağ arka
:
Sahnenin sağ yanının arka kesimi.
sağ orta
:
Sahnenin seyirciye göre sağ ortası.
sağır ses
:
Tını yönünden bir sesin öterli olmaması, (bk. öterli ses.)
sahne
:
Bir tiyatro yapısında oyun için ayrılmış olan bölüm. (bk. skene.)