eng

Tiyatro Terimleri Sözlüğü (5)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
5. Sayfa
Fıkra :
Kısa bir anlatı, öykü.
fırlama :
Yedi dans hareketinden biri. (İleriye)
fıslayıcı :
Bakınız: Suflör
figüran :
Bir oyunun kalabalık sahnelerini doldurmak için kullanılan konuşm ...
flamenko kahvehanesi :
İspanya'da Andualuziya bölgesinde çok tutulan eğlencelik oyunu. B ...
fonetik :
Dilin ses ve ton eğitimi. Dil ritmi ve konuşma temposu, özel olar ...
fonetik biçimleme :
Tiyatro konuşmasında ünlü veya ünsüz harflerin ağızdan çıkarken a ...
foşgeya :
Karagöz oyunu tiplerinden biri olan Ayvaz, Doğu illerinden geldiğ ...
frenk :
Çoğu kez Rum'dur. Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki Avrupalı gibi ...
fritelino :
Commedia dell'arte türünde uşak tiplerinden biri.
fuaye :
Tiyatroda, perde aralarında dinlenme yeri. Yakınında da büfe vard ...
furi :
Alkış. (Tul)
fütürism :
Yirminci yüzyıl başlarında İtalyan yazarı Marinetti'nin sanatta a ...
gaco :
Kadın. (Orta Oyunu)
galeri :
Tiyatro yapılarında üst katlar. Seyirci galerinin daha ucuzca ve ...
gazelhan :
islâm ülkelerinde şiir okuyucu özellikle bestelenmiş şiirler okuy ...
gazete tiyatrosu :
Kısa, etkileyici sahnelerle günlük olayları eleştiren ve toplumsa ...
Gazi Boşnak :
Zorba bir yeniçeri ya da levent tipi. (Karagöz)
gece oyunu :
Hava karardıktan sonra verilen oyun. (Suare)
geciktirim :
Bir oyunda seyircinin merakını uyandıracak geciktirme.
geciktirme teması :
Seyirciye herhangi bir olayın ortaya çıkacağını duyurmak, ama son ...
geçmişçilik :
Sanatta geçmişin değerlerine ve geleneğine bağlı olma durumu bu d ...
geleneksel tiyatro :
Aristoteles'in tanımlamasına uyan, başı, ortası, sonu (serimi, dü ...
gel-geç :
Karagöz ve Hacivat arasındaki tekerlemeli konuşma Hacivat'ın ağda ...
gelişim :
Bir oyunun sonuca doğru inandırıcı bir yolda gelişmesini kapsayan ...
genç erkek rolü :
Otuz yaşına kadar olan erkeklerin canlandırdığı rol.
genç kız :
Genç âşık tipi. (Kukla Oyunu)
genç kız rolü :
Genç kızı kişileştiren rol.
gençlik tiyatrosu :
1. Gençlerin bir araya gelerek kurdukları topluluk 2. Repertuvarı ...
genel çalışma :
Bakınız: Son çalışma
geniş açılı ışıldak :
Geniş bir alanı aydınlatan ışıldak.
geniş açılı ışın :
91 - 179 kadar olan açılarla verilen ışık.
geniş ses :
Tiyatro konuşmasında bir sesin yükseklik yönünden geniş olması.
genişlik :
Tiyatro konuşmasında bir oyuncunun çıkardığı çeşitli ses tonların ...
geranos :
Eski Yunan tiyatrosunda kişileri havada uçuran ve yeryüzüne indir ...
gerçek yanılması :
Gerçeğin sahne üzerindeki görüntüsünden ortaya çıkan değişme, yan ...
gerçekçi tiyatro :
Bakınız: Realist tiyatro
gerçekçilik :
Bakınız: realizm
gerçeküstü oyun :
İlkin, 1918'de, Apollinaire'in "Tiresias'ın Memeleri" adlı oyunu ...
gerçeküstücülük :
Bakınız: Sürrealizm
gergi :
Perde. Daha çok sahne dibinde geriki alan projeksiyon perdesi içi ...
gergi çubuğu :
Perdeleri germekte kullanılan çubuk.
geri perdesi :
Arka perdesi sahnenin düzeyine diken olarak arkada gerilen perde.
geriye dönüş :
Oyunda olayın düzgün ilerleyişini ve zamanın sırasını bozarak geç ...
gesamtkunstwerk :
Tiyatro için bütün sanat kollarının bireşimi. İlk kez Richard Wag ...
geveze :
Karagöz oyununda boşboğaz, çam deviren, geveze bir tip. (Karagöz)
gevşeklik :
Sahne konuşmasında, ünsüz harflerin çıkarılmasında organların gev ...
gezici topluluk :
1. Belli bir yeri olan, ama gidebileceği yerlere sık sık geziler ...
gılama :
Tiyatro konuşmasında "r" harfinin "ğ" biçiminde söyleme.
giriş sınavı :
Herhangi bir tiyatroda oyuncu olarak çalışmak üzere yapılan sınav ...
giriz :
"Oyun" karşılığında kullanılan terim. (Orta Oyunu)
girmelik :
Tiyatroya girmek için ödenecek para (duhuliye).
gişe :
Tiyatroya giriş biletlerinin satıldığı yer. bk. bilet satış yeri
gişe işletmek :
Temsil yoluyla kazanç sağlamak. (Tul.)
gişe oyunu :
Kitlenin ilgisini çekmek, kazanç sağlamak amacıyla yazılmış oyun.
giydirici :
Oyuncuların giysilerini giydiren kimse.
Giysi :
Tiyatroda rolün gerektirdiği elbise, kostüm.
giysi çizelgesi :
Bir oyunda giyilecek giysilerin giyim sırasını gösteren liste.
giysi denemesi :
1. Oyuncuların belli bir oyun için giyecekleri şeyleri terzi önün ...
giysilik :
Gardrop. 1. Tiyatroda seyircilerin palto, şapka, baston gibi eşya ...
Giz :
İyi kurulu oyun düzeninde yazılmış tiyatro yapıtlarında seyirciye ...
golyat vidası :
Dekoru sahne tabanına tutturan büyük taban vidası.
gonk :
Tunçtan bir levha, üzerine saplı bir topuzla vurularak, tiyatroda ...
gök perdesi :
Sahnenin arkasından kimi kez sahnenin bütün yüksekliği boyunca uz ...
gök perdesi çukuru :
Gök perdesinin tabanında ışıkları gizlemede kullanılan çukur kana ...
gök perdesi rayı :
Gök perdesinin açılıp kapanmasını sağlayan makaraları tutan ray.
gölge oyunu :
Patiska bir perde arkasında yakılan ışık dolayısıyla bu perdeye v ...
göstermeci tiyatro :
Tiyatronun iki temel türünden biri öbürü: Benzetmeci Tiyatro. Oyu ...
göstermelik :
Karagöz oyununa başlamadan önce perdeye iliştirilen ve oynatılaca ...
göz kalemi :
Göz biçimini ve anlatımını değiştirmede kullanılan özel uçlu kale ...
gözetleme deliği :
Perdeden ya da kulisten salona açılan, seyircileri görmeye yaraya ...
gözlü sahne vidası :
Sahnede halat geçirilerek dekoru tutan vida.
graçiyano :
Commedia dell'Arte türünün yaşlı erkek tiplerinden biri. // Dotto ...
graçiyozo :
İspanyol tiyatrosunda türlü gülünçlükler yapan uşak tipi.
gran komik :
Bir güldürüde en büyük "komik" rolü oynayan baş oyuncuya verilen ...
grotesk :
Kaba gülünçlüklerden, tuhaf ve olmayacak şakalaşmalardan yararlan ...
güçlü ses :
Tiyatro konuşmasında, şiddet yönünden bir sesin güçlü olması.
güdü :
Bakınız: Motiv
Güldürü :
1. bk. fars. 2. bk. komedya.
güldürücü :
Gülünç bir kişi ya da durum.
güldürücü dans :
Gülünç tiplerden ve durumlardan kurulu dans düzeni.
gülünçleme :
Bakınız: travesti
gülünçlü opera :
Bestelenmiş konuşmalar olan, gülünç bir durumu ya da kişiyi işley ...
gülünçlü oyun :
Gülünç durumları ya da kişiyi işleyen oyunlara verilen ad.
gülüt :
Bir skece, revüye, ya da bir eğlence gösterisine eklenen gülünçlü ...
gülüt yaratmak :
Hazırcevap olmak sahnede tulûat yaparak seyirciyi güldürmek.
gülütçü :
Bir skeçte, revüde ya da eğlence gösterisinde eklenen sözleri ve ...
gündelikçi :
Tiyatro kadrosunun dışında, gündelik alarak çalışan oyuncu. (oyun ...
gündüz işçisi :
Gündüz çalışan tiyatro işçisi.
gündüz oyunu :
Avrupa'da öğleden önce verilen temsil. Gündüz oynanan oyun, matin ...
güneş ışıldağı :
Paralel ve güçlü ışık veren, ama odak noktası olmayan (merceği yo ...
gürültü efekti :
Çeşitli sesleri ve gürültüleri sağlayan etmen.
gürültü makinesi :
Rüzgâr, fırtına, yağmur, gökgürültüsü yapan aygıt.
gürzbaz :
Eski meydan ya da sahnede oynanan eğlencelik (körmük) oyunlarında ...
güvenlik ağı :
Herhangi bir düşmeye karşı, hüner gösteren sanatçının altına geri ...
güvercin yuvası :
Eski İngiliz tiyatrolarında ancak bir insan başı büyüklüğünde gör ...
habbe :
Karagöz, Matiz, Külhanbeyi tiplerince kullanılan ve yemek yemek a ...
habe :
Karagöz ustalarının "ekmek" e verdikleri ad. (Karagöz)
haberci :
Bakınız: ulak
habercinin anlatısı :
Klasik Yunan tiyatrosunda seyircilerin görmediği olayları, bunlar ...