eng

Tiyatro Terimleri Sözlüğü (13)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Tiyatro Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Tiyatro Terimleri Sözlüğü (13. Sayfa)

tiran :
Tulûat tiyatrosunda kötü adam tipi. (Körm. O.)
tirit :
Türk Tulûat tiyatrosunda ölecek durumda yaşlı adam. (Körm. O.)
tiryaki :
Mahallenin yaşlısı, afyona yakalanmış bir tiryaki. Bu tip yarı uy ...
titreşim :
Gırtlakta oluşan sesin boğaz, ağız, burun boşluklarında büyümesi.
tiyatro :
Antik Yunan tiyatro birimi [1249 - 1265] tiyatrosunda yalnızca se ...
tiyatro birimi :
Tiyatroyu tarihsel gelişimi içinde kurumlarıyla, deneysel öğeleri ...
tiyatro dergisi :
Tiyatro ile ilgili konuları yayınlayan dergi.
tiyatro dışı :
Tiyatro kurallarına, tiyatro sanatının gerekerine, özelliklerine ...
tiyatro dili :
Oyun kişilerinden her birinin özelliklerini belirten, yazı, edebi ...
tiyatro dönemi :
Tiyatro çalışmalarının başlangıcı ile bitimi arasındaki süreyi ka ...
tiyatro eğitimi :
Tiyatroyu, kaynağı, tarihsel gelişmesi, kuralları, gereçleri, tek ...
tiyatro filmi :
1. Sahnede gösterilen, bir oyunu olduğu gibi aktaran film. 2. Bel ...
tiyatro kapıcısı :
Tiyatronun kapısında duran ya da kapıda biletleri toplayan görevl ...
tiyatro müzesi :
Tiyatro tarihi ile belgelerin, kostüm ve dekor parçalarını örnek ...
tiyatro öğretmeni :
Tiyatro bilgilerini ve tekniğini öğreten kimse.
tiyatro sanatı :
1. Çeşitli sanat kollarını (edebiyat, müzik, dans, resim, mimarlı ...
tiyatro sezonu :
Bakınız: tiyatro dönemi
tiyatro sorumlusu :
Tiyatronun sanat dışındaki işlerini yürüten görevli.
tiyatro şenliği :
Çoğunlukla yaz aylarında oynatılan sanat bakımından örnek oyunlar ...
tiyatro tekniği :
Yazar, yönetmen, oyuncu ya da tiyatronun öbür alanlarındaki kişil ...
tiyatro topluluğu :
Belli sayıda oyuncu ve yardımcılardan kurulu yerleşik ya da gezic ...
tiyatro türleri :
Oyunların işledikleri konularda ve bu konuları işlerken kullanıla ...
tiyatro uzmanı :
Tiyatroda dekor, kostüm, ışıklama, seslendirme gibi teknik işleri ...
tiyatro yapısı :
Oyunu gerçekleştirmek için yeterli sahne tekniği olan bir oyun ye ...
tiyatro yönetmeni :
Tiyatro işlerinin yürütülmesini denetleyen kimse.
tiyatro zamanı :
Tiyatro yapıtına özgü zaman. Bu süre genel olarak bir olayın gerç ...
tiyatrolaştırma :
Alexander Tajrow'un (1885 1950) ortaya attığı "tiyatroyu tiyatrol ...
tiyatroluk :
Tiyatro özelliği taşıyan, tiyatroya gider özellikleri bulunan.
tiyatrosever :
Tiyatro sanatını, kültürünü edinmiş, tiyatroya köklü olarak bağlı ...
tiz bölge :
Bir sesin tiz tonlarının toplandığı bölge.
tnonodram :
Tek oyun kişisi olan oyun.
togata komedyası :
Roma yerli konulu ve giysili Latin komedya türü. (Toga - Eski Rom ...
tongur :
Anadolu'da oyunları düzenleyene verilen ad. (T.K.O.)
toplayıcı ışık :
Işığı, dar bir alana yönelten stüdyo lambası.
topluluk oyunu :
Oyuna katılanların her birinin uyuşmaiçinde bir bütün kurabilmele ...
toplumcu oyun :
İşçi hareketleriyle ortaya çıkmış, toplumun ekonomik durumuyla il ...
toplumsal oyun :
Toplum sorunları üzerine eğilerek tartışan ve ahlak yönünden tutu ...
toramanlı karagöz :
1. Cinsel organları olan Karagöz tasviri. 2. Bu tasvirlerle oynan ...
tökezlemek :
Sahnede sözleri tam olarak söyleyememek. Yanlış şeyler söylemek y ...
töre komedyası :
Günlük olaylardan, özellikle belirli bir dönemin ve sınıfın belir ...
törenci başı :
Bir töreni, gösteriyi yöneten kişi.
tragedya :
"Keçi ezgisi" anlamında ortaya çıkmıştır. Sonradan özel bir türün ...
tragedyanın öğeleri :
Aristoteles'in Poetika adlı yapıtında tragedyanın şu öğeleri taşı ...
tragikomedya :
Tragedya ile komedyanın bileşiminden ortaya çıkmış bir oyun türü. ...
trajik gelişim :
Bir oyun içinde, trajik görünüşü sağlayan gelişim. Bu, daha çok t ...
trak :
Oyuncunun sahneye çıkacağı sırada ya da oyun sırasında, korkuya k ...
Travesti :
Özü değiştirmeden biçimini değiştirip gülünç yapan yazın türü. Bu ...
trilogya :
Aynı konunun üç aşamasını veren, üç ayrı oyundan kurulu birliğin ...
tritagonist :
Üçüncü oyuncu. Eski Yunan tiyatrosundaki üç oyuncudan üçüncüsü. A ...
tropus :
Orta Çağ dinsel metinler içine katılan uyaklı (kafiyeli) dizeler. ...
tulûat :
Metin dışı, içe doğduğu ve akla geldiği gibi hareket etmek, söz s ...
tulûat patlatmak :
Tulûat yapmak doğmaca oynamak. (Tul.)
tulûat tiyatrosu :
Önceden yazılmış bir metne dayanmadan, ama (Kanava'sı) örgüsü önc ...
tulumcu :
Eski Türk şenliklerinde düzeni sağlayan görevli. Bu görevli deri ...
tumturaklı konuşma :
Söz söylerken abartılı bir yolda konuşmak, "deklamasyon" yapmak. ...
Turne :
Bir tiyatro topluluğunun bir yerden bir yere giderek oyunlar oyna ...
tutulmak :
Oyuncunun söyleyeceklerini unutması.
tuzsuz deli bekir :
Karagöz oyununda mahallenin kabadayı tipi. Mert, korkusuz bir ada ...
tüccar :
Karagözcülerin çengiye verdikleri ad. (Karagöz)
tül :
Çoğu kez düşçül oyunlarda, sahnedeki görüntüye uçuculuk, gerçek d ...
tümceleme :
Bir oyuncunun sözlerini iyi duyurup, noktalama işaretlerini ve du ...
tümcül tiyatro :
Tiyatroyu, bütün sanat kollarının kaynaştırılmasıyla ortaya çıkar ...
tümcülük :
XX. yüzyıl başlarında çıkan öncü sanat hareketlerinden biri konu ...
tütü :
Balet sanatçılarının ayak hareketlerini daha iyi göstermek için g ...
uçlanmak :
Karagöz, Matiz ve Külhanbeyi tiplerince "vermek" anlamında kullan ...
ufak rol :
Kısa, ama dikkati çeken bir rol.
ufuk ışıklaması :
Sahne gerisine verilen her çeşit aydınlık, ışık.
uğursuz kadın :
Cselinçekiciliği olan, ama hayranlarını mahveden kadın tipi.
ulak :
Antik tiyatroda yer birliğini bozmamak için, sahne dışında geçen ...
us-dışı tiyatro :
Bakınız: absürt tiyatro
Usta :
Oyun oynatan sanatçı. (Karagöz)
usta ezgici :
XV. ve XVI. yüzyıllarda, Alman kentlerinde, özellikle Nürnberg'de ...
usta oyuncu :
Anadolu'da oyunları düzenleyene verilen ad. (T.K.O.)
uyarı aracı :
Yangın gibi tehlike anında tiyatro yapısı içinde bulunan kişileri ...
uyarlama :
Bakınız: adaptasyon
uyarlama hakkı :
Herhangi bir yapıtın sahneye uyarlama izni ya da bunu yapabilmek ...
uyarlamak :
Yabancı bir tiyatro yapıtını yerli dile çevirirken, kişileri, ola ...
Uyarlanabilirlik :
Tiyatro için hazırlanmış bir metnin ya da bir özetin tiyatro özel ...
uyarlayıcı :
Uyarlama işiyle uğraşan kimse, yazar.
uygulamak :
Bir yapıtı, bir taslağı sahneye uygulamak, yerleştirmek.
uzaktan denetleme kutusu :
Bir uzmanın sahne dışından ya da kulisten yönettiği ışık ve ses d ...
uzaktan renk değiştirme :
Uzaktan, renk değiştirmede kullanılan otomatik düzen.
Ücret :
Yapılan iş karşılığında tiyatro oyuncusuna ya da yardımcı uzmanla ...
üç birlik kuralı :
Klasik oyunların özelliği olan Yer-Zaman-Olay birliğini getiren k ...
üç vuruş :
Sopayı üç kere yere vurarak oyunun başladığını seyircilere bildir ...
üçleme :
Bakınız: trilogya
üçüncü oyuncu :
Bakınız: Trilogonist
üniversite tiyatrosu :
Yüksek öğrenim gençliğinin amatör tiyatrosudur. Bu tür tiyatrolar ...
üst balkon :
Bakınız: galeri
üst lamba dizisi :
Sahne üstündeki genel ışıklama lambaları.
üst sahne :
Shakespeare tiyatrosunda sahnenin yukarı (balkonlu) bölümüne rast ...
üstat :
Birinci sınıf karagözcülere, ortaoyunculara, tulûatçılara verilen ...
üst-orta :
Sahnenin orta bölümünün arka kesimi.
üstten ışıklama :
Sahneyi ve kişileri sahne tarafındaki ışıldaklarla yukarıdan aşağ ...
vale (t) :
Uşak rolü, çok kurnaz, dolapçı bir tip. Bu rolü oynayan oyuncunun ...
varoluşçu tiyatro :
Varoluşçu düşünceyi yaymada kullanılan tiyatro türü. Özellikle Sa ...
vodvil :
Tanıma yanılmalarına ve olguların tuhaflığına dayanan kaba çizgil ...
vomitarya :
Roma tiyatro yapılarında seyirci yerleri ile sahneyi birbirine ba ...
vurgu :
Oyuncuların konuşmalarında anlamı belirtmek için kimi sözcüklerin ...
yağmur efekti :
Yağmur sesi veren aygıt.