eng

Tiyatro Terimleri Sözlüğü (12)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
12. Sayfa
stanislavski yöntemi :
Konstantin Stanislavski'nin (1863 - 1938) oyunculuk yöntemi. Oyun ...
stasimon :
Eski Yunan tiyatrosunda iki epejzodia arasında sahne boşken, koro ...
sturm und drang :
XVIII. yüzyılın ikinci yarısında, Almanya'da yazar ve ozanlar, us ...
su oyunları :
1. Roma tiyatrosunda içi su dolu bir arena içinde yapılan gösteri ...
su yolu :
Barok çağda, ilk kez, sahne üzerinden bir kayık geçirmek ereğiyle ...
suflör :
Oyunu metinden izleyen, unutulan tümce başlarını fıslayarak oyunc ...
sunak :
Antik Yunan tiyatrosunda şenlikler başlamadan önce Yunanlıların t ...
sûretbâz :
Eski Türklerde Kukla oynatıcı. (Kukla Oyunu)
susamcı :
Karagöz oyununda, hamamda susam helvası satan zenci. (Karagöz)
susmalı tiyatro :
Duyguların susmakla anlatılmasını deneyen yeni bir tiyatro türü.
susun :
Bir oyun çalışması olurken yapılan ihtar.
susunuz :
Işıklar ya da levha ile yapılan uyarı. Özellikle perde açıldıktan ...
süre çizelgesi :
Yardımcı teknik uzmanların çalışmalarının süresini belirten çizel ...
sürrealizm :
XX. yüzyıl başlarında, Fransa'da Andre Breton'un, Freud'un görüşl ...
şakşak :
1. Pişekâr'ın elinde bulunan çatal tahta şakşak diye ses verir. b ...
şakşakçı :
Oyunun alkışlanacak yerlerinde çekimser seyirciye önayak olup onu ...
şamamiko :
Ustaların Karagöz tipi için kullandıkları argo. (Karagöz)
şano :
Sahne. (Tul.)
şanson :
1. Günlük ve politik konulara ya da aşk, şarap, yaşama sevinci gi ...
şarj rolü :
Kısa, ama keskin kişileştirme isteyen rol.
şebbaz :
Karagöz oyununu oynatan usta. bk. hayalbâz, sûretbâz, hayali.
şef kürsüsü :
Orkestra şefinin notalarını koyduğu kürsü.
şeleme :
Tiyatro konuşmasında, "s" harfinin yerine "ş" ve "u" harflerini s ...
şem`a :
Perde arkasında yakılan ışık. bk. meşale. (Karagöz)
şem`a çanağı :
bk. meşale çanağı. (Karagöz)
şenlik :
Bakınız: festival
şeyh küsteri :
İran'ın Küşter kasabasından Bursa'ya gelerek yerleşmiş ve söylent ...
şeytan :
Halk efsanelerinde ve Goethe'nin "Faust" adlı yapıtında "meplins ...
Şık :
Zampara da denir Karagöz ve Orta oyunu tipi. (Orta Oyunu)
şiddet :
Bir sesin kulağımızda yaptığı etki.
şimşek lambası :
Şimşek etkisi yaratmak için kullanılan lamba.
şişebâz :
Şişeleri dengede tutarak hüner gösteren oyuncu. (Körm. O.)
şorolo :
Çocuk. (Orta Oyunu)
şövalye oyunu :
Kaynak olarak Almanya'da, Orta Çağ edebiyatına dayanan şövalyeler ...
şubedabâz :
Gözbağcılık gösteren oyuncu. (Körm. O.)
tabanca :
Dekor boyamada boyayı püskürtmek için kullanılan kompresörlü taba ...
takılmak :
1. Sataşmak, söz atmak. 2. Rolünü şaşırmak, duraksamak, unutmak.
takım oyunu :
Bakınız: topluluk oyunu
takip ışığı :
Sahne üzerindeki eşyayı ya da hareket eden bir kişiyi hareket dur ...
taklabaz :
Takla atarak hüner gösteren oyuncu. (Körm. O.)
taklitçi :
Taklit yapıp seyirciyi güldüren kimse. Sonradan "Meddah" adını al ...
takma saç :
At kılından yapılmış saç.
tanıma :
Bulgu. Aristoteles'in "Poetiko" adlı kitabındaki bölümleme. Bir y ...
tanrıcalık :
Perili oyun, geçitleme gibi, göz kamaştırıcı bir oyunda son ve en ...
tansık oyunu :
Bakınız: mirakl oyunu
tarama ışığı :
Bakınız: takip ışığı
tarih aykırılığı :
Tarih sırasını, tarih tutarlığını bozmak. Tiyatro yazınında ve mi ...
tarih komedyası :
Konusu tarihten alınmış komedya türü.
tarih orunlaması :
Yaşanan zamanda geçen politik bir olayı, geçmişteki benzer bir du ...
tarih oyunu :
Bir tarih olayını ele alıp o olayın geçtiği çağı, çevreyi, insanl ...
tartaglia :
Commedia dell'Arte türündeki kekeme tipi. (İt.)
tartı vurgusu :
Sözcüklerin ağırlığını ve hafifliğini düzenleyen vurgu.
tasbâz :
Geniş entarisinin içine sakladığı boş ya da yemek dolu tabak ve ç ...
tasvir :
Karagöz oyunu figürüne verilen ad.
taşınabilir geri lâmbaları :
Perde ya da pano arkalarında kullanılan yukardan aşağıya dizilmiş ...
taşınabilir sahne :
Taşınabilen, katlanıp kurulabilen sahne.
taşınabilir yansıtıcı :
İstenilen yere taşınabilen yansıtıcı lamba.
tatar :
Ancak bir lehçe taklidi yapmak için perdeye seyrek çıkan bir tip. ...
tatbikat sahnesi :
1. Tiyatro ile uğraşan öğrencilerin tatbikat görmeleri için küçük ...
tatlısu frengi :
Avrupalılık taslayan doğulu hıristiyan tipi. Karagöz oyununda bu, ...
tatu :
Karagöz oyunu oynatılan kahvelere verilen ad. (Karagöz)
tatucu :
Karagözcülerin kahveciye verdikleri ad. (Karagöz)
Tavan :
Sahne tavanı ya da dekor tavanı.
tavan çıkıntısı :
Öndüzey (ön sahne) üzerindeki çıkıntı.
tavşan oğlanları :
Dans eden genç oğlanlara verilen ad. (Körm. O.)
tavşanca :
Genç oğlanların dansettiği müzik. (Körm. O.)
tayfa :
Tulûat tiyatrosunda figürana verilen ad. (Körm. O.)
taylan vurgusu :
Konuşmada, sözcüklerdeki sesin düzenli bir yolda yükselip alçalma ...
taziye :
Şiirlerde "Kerbelâ" olayı üzerine dinsel acı çekme oyunu. Bunları ...
tecim tiyatrosu :
Sanat tiyatrosuna aykırı bir tiyatro türü. Amacı, eğitim yerine y ...
tefci :
bk. defçi (Karagöz)
tehlikeli tonlama :
Güçlü duyguların anlatımında tiz tonlara çıkma tehlikesi.
tekbıyık :
Tuzsuz Bekir dizisinden bir kabadayı tipi. (Karagöz)
tekerlekli sahne :
Antik Yunan tiyatrosunda görülen, arkadan gelen, kimi oda içi sah ...
tekerleme :
Söyleşmenin en önemli kesimi. Kavuklu ile Pişekâr arasında geçen ...
teklemek :
Orta oyunu ve Tulûat tiyatrosunda, genellikle her çeşit tiyatroda ...
tekrarlama :
Bir oyunu düzeltmek ereğiyle yeniden ele alarak çalışma, yeniden ...
tel halat :
Işıklama sisteminde, panoların ve ağırlıkların bağlanmasında kull ...
telari :
Aydınlanma çağının başlarında kullanılan bir dekor türü. Üç yanı ...
televizyon gösterisi :
Televizyonda gösterilmek üzere hazırlanan ve televizyon yayınları ...
televizyon oyunu :
Televizyonda seyredilen, bunun için çoğu zaman filme alınan ve fi ...
Telif Hakkı :
Bir kimsenin bir yapıt üzerinde hakkını sağlayan, onu maddeten ve ...
temaşa :
İslam ülkelerinde sahne oyunları. (İsl. Tiy.)
temelli yazar :
Belirli bir aylık karşılığında bir tiyatroya yılda belli sayıda y ...
temsil :
Bir tiyatro yapıtının bu yönetici önderliğinde, çok sayıda provad ...
temsil raporu :
Her oyundan sonra, çoğu kez sahne yönetmeni ya da bir görevlinin ...
ten boyası :
Makyajda ten üzerine sürülen çeşitli renkteki boyalar.
teneke yuvarlamak :
Eski Tulûat oyunlarında, çoğu kez adı "ibiş" olan uşak, sahne ger ...
tenih :
Ermenice. Makyaj. (Tul.)
tenor :
Tiz, açık erkek sesi.
tepeden inme :
Bakınız: deus ex machine
tersine kerteleme :
Düşüş. İniş. Bir oyunun doruk noktasından sonra gerilim yönünden ...
tersinleme :
Biriyle ya da bir olayla alay. Etkiyi çoğaltmak için, bir şeyin t ...
tezli oyun :
Aksiyonun, düşüncelerle geliştirildiği oyun türü. Bu oyunlarda bi ...
thalia :
Antik tiyatroda komedyanın kır şiiri dizesi. Bugünkü anlamı ile b ...
tını :
Yüksekliği ve şiddeti aynı olan sesleri birbirinden ayıran niteli ...
tınılı ses :
Tını yönünden bir ses özelliği.
tınım :
Konuşma düzenindeki ses değeri, bk. sesleme.
tip :
İnsanları genellemesine yansıtan, kendine özgü kişiliği olmayan, ...
tirad :
Oyun kişilerinin uzun soluklu konuşmalarına verilen ad.