eng

Tiyatro Terimleri Sözlüğü (6)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
6. Sayfa
Hacivat :
Gölge oyununda Karagöz tipinden sonra ikinci önemli tip. Hacivat ...
hafif tenor :
Sınırlı, tiz sesi olan ve daha çok operetlerde söylenen erkek san ...
hafiflik :
Tiyatro konuşmasında, iyi bir heceleme için gerekli olan gücü giz ...
hagaragort :
haile. 1. Eski Türk tiyatrosunda tragedyaya ve melodrama verilen ...
hakivati :
Arap ülkelerinde hikâye anlatıcı. (İsl. Tiy.)
halay :
Anadolu'da köy danslarına verilen genel adlardan. (T.K.O.)
halk karagözü :
Halka oynatılan Karagöz oyunu. Ramazan aylarında kahvelerde, bahç ...
halk tiyatrosu :
Halk çoğunluğuna yönelen, yan öğretici, yarı eğlendirici tiyatro ...
hamal :
Tasvirleri taşıyanlara bu ad verilirdi. (Karagöz)
hamartia :
Tragedyada, durumu sezememekten, anlayamamaktan doğan yanılma ve ...
hameçik :
İlkel bir kuklaya verilen ad. (T.K.O.) (Hamacük ya da Hamecik de ...
ham-hum :
Karagöz, Hacivat ve üçüncü bir tip arasında geçen üçlü bir konuşm ...
han kolu :
Orta oyuncularından iki ünlü kolun birincisi. Bu topluluğun başın ...
hanswurst :
XVI. yüzyılda, Güney Almanya ve Avusturya'da halk tiyatrosunun ca ...
hanswurst oyunu :
Alman karnaval, italyan Commedia dell'Arte ve İngiliz gezici tiya ...
harputlu :
Çoğu kez, mahalle bekçisidir. Sözlerine birtakım Kürtçe sözcükler ...
hatem :
Gölge oyunumuzda çalınan zile Karagöz ustalarının verdiği ad. (Ka ...
hatem kerizi :
Oyunun sonunda çengi oynatmaya Karagözcülerin verdikleri ad. (Kar ...
hau-tan :
Bakınız: Çingi
hava :
Dramatik durumu, karakterler, konuşma, dekor, giyim-kuşam, ışık, ...
havalı tiyatro :
Işık, dekor uyumu ve yöntem ile ilk görünüşte seyirciyi etkileyen ...
hay :
Karagözcülerin "Ermeni" ye verdikleri ad. (Karagöz)
hayal ağacı :
Karagöz perdesinin arkasında, üst sol köşesinde "Y" harfi biçimin ...
hayal baz :
Hayal oyunu ustası, (bk. şebbaz) (Karagöz)
hayal oyunu :
Perde arkasında çeşitli tasvirlerin resimlerin gölgeleri gösteril ...
hayal perdesi :
Karagöz oyunlarında kullanılan perde. Buna "Lu'b-i Hayal", "Hayal ...
hayal sandığı :
400 Karagöz oyunu tasviri eksiksiz bulunursa buna "Hayal Sandığı" ...
hayali :
Gölge oyunu ustalarına verilen unvan. (Karagöz)
hayma sai gerdon :
İran'da gölge oyununa verilen ad. (İsl. Tiy.)
hayme şebbazi :
İran'da çadırda oynatılan kukla. (İsl. Tiy.)
hazırlık :
Bir oyunda gelişecek olayları önceden ortaya atıp onları birden o ...
hazırol işareti :
Oyuncuya sahneye çıkması, orkestranın başlaması için zil ya da ış ...
heceleme :
Tiyatro konuşmasının temel öğelerinden biridir. Konuşma organları ...
heleşek çekmek :
Anadolu'da dans etmek anlamına. (T.K.O.)
hevesli :
Bakınız: amatör
heyecan :
Oyunun seyirci üzerinde uyandırdığı gerilim duygusu.
hımhım :
Genizden konuşan bir Karagöz oyunu tipi. (Karagöz)
hırbo :
Karagözcü argosunda taşra tiplerinin tümüne bu ad verilir. (Karag ...
hipokritos :
Thespinin M.Ö. 534'te Koro içinden birini ayırıp koroya karşılık ...
hokkabaz :
Gözbağcılık ve elçabukluğu gösteren oyuncu. (Körm. O.)
homo ludens :
"Oynayan insan" anlamında. Bu terimin yorumcusu Hollandalı kültür ...
hoppa :
Çelebi tipinin başka bir adı (Karagöz oyununda). (Karagöz)
horitmek :
Halay çekmek anlamına. (T.K.O.)
horon :
Karadeniz bölgesine özgü bir dansın genel adı. (T.K.O.)
hsıao-sneg :
Çin tiyatrosunda genç erkek tipi. (Çin)
humbaz :
İran'da küp içine girilerek oynatılan kukla. (İsl. Tiy.)
huzur karagözü :
Padişahların önünde oynatılan Karagöz oyunu. Huzur'a en usta Kara ...
hüsmen ağa :
Karagöz oyununda Rumelili arabacı ya da güreşçi tipi. (Karagöz)
ıra oyuncusu :
Bakınız: karakter oyuncusu
ısıtma gereci :
Bakınız: ısıtma düzeni
ıslıklama :
1. Tiyatro konuşmasında "s" harfinin çıkarılışında abartma oluşu. ...
ışığı öldürmek :
Işığı hızla azaltarak söndürme.
ışık :
Bir salonun ya da sahnenin aydınlatılması için yöneticinin ya da ...
ışık çalışması :
İlk oyun için, birkaç gün önce, sahne düzencisi ve ışık uzmanı il ...
ışık çubuğu :
İşıkları istenilen yükseklikte ve alçaklıkta tutan çubuk. Işığı d ...
ışık direği :
Üzerine üst üste çeşitli ışıldaklar yerleştirilebilen direk.
ışık parlaması :
Işığın yavaş yavaş yükseltilmesi.
ışık solması :
Işığın yavaş yavaş azalması.
ışık tahtası :
Perdenin arkasında ışık konulan raf. (bk. peş tahta) (Karagöz)
ışık tekerleği :
Sahne ışıklarını çeşitli renklerde verebilmek için ışıldakların c ...
ışıklama :
Bir tiyatro sahnesindeki oyuna uygun, dengeli ve özel ışık verme ...
ışıklama çizelgesi :
Oyuncuların hareketlerinin ve konuşmalarının gelişimine göre ayar ...
ışıklama köprüsü :
Işıklamanın yönetildiği ya da düzenlendiği sahne ağzının üstünde ...
ışıklama uzmanı :
Tiyatroda ışıklamayı düzenleyen ve denetleyen uzman.
ışıldak :
Sahnenin aydınlatılmasında kullanılan, güçlü ışık kaynağı bulunan ...
ışkırlak :
Karagöz'ün külahı. (Karagöz)
ibiş :
Eski tuluat oyunlarında çoğu kez uşak rolünü oynayan komik. (Tul. ...
iç konuşma :
Bir oyuncunun sahnede konuşmadığı halde, düşündüklerini seyirciye ...
içice giren destek :
Sahne gerisindeki ışıkların konduğu ve oyuklu ayakların içice gir ...
İhtiyar :
Türk kuklasında İbiş'in karşısında oynayan ön kişi. İbiş İhtiyar' ...
ikili dans :
iki dansçının birlikte oynaması.
ikili oyun :
İki kişi arasında geçen oyun.
ikincil oyuncu :
Bakınız: Denteragonist
ilk oynanım :
Bir oyunun seyirci önünde ilk oynanışı.
illüzyon tiyatrosu :
Başlıca iki tiyatro anlayışından biri. Bu tür oyunlar, seyircinin ...
İniş :
Bakınız: tersine kerteleme
intendant :
Almanya'da devlet ya da Kent Tiyatrosu Yöneticisi. Bu kimsenin yö ...
ipli kukla :
Organları iple hareket ettirilen kukla. Türkiye'ye bunu ilk sokan ...
iskele :
Sahne işçilerinin ve ışık uzmanlarının çalıştığı sahne iskelesi.
iskemle kuklası :
Eskiden, daha çok çingenelerin oynattığı ilkel bir kukla türü. (K ...
işaret :
Anadolu'da sessiz ve sözsüz oyunlara verilen ad.
işaret ışığı :
Giriş ve çıkışları, başlayış ve bitişleri gösteren ışık.
işaret tahtası :
Oyundaki başlangıç ve bitişleri, giriş ve çıkışları haber veren ı ...
işlik :
Dekor, kostüm, aksesuvar, butafa v.b. hazırlamak için çalışma yer ...
iyi kurulu oyun :
XIX. yüzyıl başında, Fransa'da tekniği ve tutumu tam bir oyun kur ...
izlenimci tiyatro :
Bakınız: empresyonist tiyatro
Japon tiyatrosu :
Belli bir yabancılaştırma ile oynanan oyunlar, (Çin tiyatrosunda ...
jest :
Çoğu kez alışılagelmiş ve kalıplaşmış vücud hareketi. Oyuncunun y ...
joruri :
Kukla tiyatrosuna verilen ad. (Jap.)
kabare tiyatrosu :
İğneleyici, yerici, taşlayıcı (daha çok aktüel olan) konuları kap ...
kablo :
Yüksek akımlı elektrik kordonu.
kabuki :
Jap. Ka- Ezgi, Bu - Dans, Ki - Beceriklilik sözcüklerinin bir ara ...
kaburcak :
Türkistan'da kukla oyununa verilen ad. (bk. kolkorçak)
kaçınılmazlık :
Trajik suç sonucu kahramanın başına gelecek felâketlerin önüne ge ...
Kadı :
Anadolu'da oyunları düzenleyene verilen ad. (T.K.O.)
kadın oyuncu :
Bir oyunda rol alan kadın sanatçı.
kahraman :
Oyunun baş kişisi bk. protagonist.
kâhya :
Anadolu'da oyunları düzenleyene verilen ad. (T.K.O.)
kaldıraç dekoru :
Tiyatro sahnesinde dekor değiştirmeye yarayan eski bir yöntem. Da ...
kalgı :
Anadolu'da dans etmek anlamına gelir. (T.K.O.)