eng

Dilbilim Terimleri Sözlüğü (18)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
18. Sayfa
Tümce :
Yalın cümlelere tümce ( BAĞIMSIZ TÜMCE Pr. indépendante ) denildi ...
tümleç :
Bir kelimenin, anlamını tamamlıyan veya belirterek, özelleştirere ...
tümleçli bileşik :
bk. Bileşim. TÜMLEÇLİ UYRUMLU TÜMCE Bak, Uyrum
tümlek :
Anlamı bir tümleçle tamamlanan veya belirtilen kelime. Buna BAŞÖĞ ...
tümleme işareti :
Fikir şekilli yazılarda her şekil türlü sesler gösterdiği için ha ...
tümleyici tümce :
Tümleç durumunda olan tümce : Dün akşam üstü gelen haber. Anladım ...
türek :
Bir kelimenin türeyiş bakımından dayandığı eski kök.
türek bilimi :
Türekleri arayıp bulma işiyle uğraşan bilim kolu.
türek eşili :
Kılıkları ve anlamları farklı olduğu halde türekleri bir olan kel ...
türek sesliği :
Bir kelimeye sonradan gelmiş olmayıp türeğinde bulunan seslik.
türekçe yazılış :
Bir kelimenin, söylenişi farklı olduğu halde, türeğini gösterecek ...
türekleme :
Bakınız: Halk türeklemesi
türeme anlam :
Bakınız: Anlam
türeme dil :
Bakınız: Dil
türeme fiil :
Bakınız: Fiil
türetme :
Var olan bir kelimeden başka kelimeler çıkarma yolu. Türetme, ek ...
türev :
Türetme yoluyla yapılan kelime.
uçuk açınık :
Bakınız: Sağlam Açınık
udâtta :
Sanskritçede bir çeşit tonlu hecenin adı.
ulaç deyimi :
Ulaç" görevinde olan deyim:... geldikten sonra, gelir gelmez gibi ...
ulaç veya bağ - fiil :
Kendi cümlesini arkadan gelen cümlenin fiiline çoğu zaman zarf ni ...
ulama :
Arapçada isim takımı. Bu takımın birinci öğesine ÖNERTl (Muzaf, A ...
ulama durumu :
Sami dillerde kelimeler ulama haline girdikleri zaman bazı değişi ...
ulama tümleci :
Bakınız: Ulama
ulusal dil :
Bakınız: Dil
uluslararası dil :
Bakınız: Dil
utançlama :
Bakınız: Kötü deyi
uyarlanma :
Bakınız: Özümleme
uydaşlı :
Birliktelik anlatan ( tümleç ) Ailesiyle geldi gibi.
uydaşlık -den hali :
Bakınız: -Den Hali
uygarlık dili :
Bir ulusun bağlı bulunduğu uygarlığı temsil eden topluluğun dili.
uyrum :
UYRUMLU veya UYRUK (Subordonné) denilen bir tümcenin gramerce vey ...
uyrum bağlacı :
Bakınız: Bağlaç
uyrumlayıcı :
Uyrumlu bir tümceyi baştümceye bağlıyan ( bağlaç, bağıntı zamiri. ...
uyrumlu art tümce :
Bakınız: Tümce
uyrumlu bileşik :
Bakınız: Bileşim
uyrumlu iç tümce :
Bakınız: Tümce
uyrumlu ön tümce :
Bakınız: Tümce
uyrumlu tümce :
Bakınız: Uyrum
uyrumsuz bileşik :
Bakınız: Bileşim
uysal şekil :
Bakınız: Eksikli Şekil
uyumlaşım :
Türkçede özne ile fiilin kişi ve sayı bakımından, başka dillerde ...
uyumlu özümleme :
Birbirinden ayrı bulunan sesler arasındaki ö-zümleme. bk. Abanıkl ...
uzağındalık hali :
Bazı dillerde bir şeyin "uzağında" fikrini veren isim hali.
uzak veya araçlı yönetik :
Başka dillerde, fiile bir edatla bağlanan yönetik.
uzaktan bileşik :
Bakınız: Bileşim
uzaktan göçme :
Bakınız: Göçme
uzaktan özümleme :
Uyumlu özümleme anlamdaşı.
uzatışlı vurgu :
Kelimeleri uzata uzata konuşmadaki ses özelliği.
uzatma :
Kısa bir açınığı uzun söyleme. Uzatma arkadan gelen bir veya birk ...
uzatma vurgusu :
Heceleri uzatmaktan ibaret vurgu.
uzsöz aoristi :
Bakınız: Aorist
uzum :
Bakınız: Nicelik
uzun açınık :
Bakınız: Açınık
uzun derece :
Bakınız: Almaşım derecesi
uzun ikinlik :
Bakınız: İkinlik
uzun süresi :
Uzun bir sözü söylemek için verilen zaman.
uzun şekil :
Tüm şekil anlamdaşı.
üç dilde :
Üç dil üzere yazılmış olan.
üç halli :
Bazı dillerde isim hallerinden yalnız üç hali olan kelimelere den ...
üçlü harf :
Tek bir ses göstermek üzere yanyana getirilen üç harften ibaret ö ...
üçlü kök :
Arapça gibi bazı dillerde üç sesten meydana gelen kök.
üçül :
Bazı dillerde bir şeyden üç tane anlatmak üzere kullanılan gramat ...
üçüncü kişi :
Bakınız: Kişi
üçüncül gövde :
Bakınız: Gövde
üçünlük :
Üç açınığın tek bir hece halinde kaynaşması.
üçüz dilli :
Üç ayrı dili ana dili olarak öğrenmiş olan ( kimse ).
üflek abanık :
Bakınız: Ötümsüz Abanık
üflemeli :
Fısıl till ve sürtümlü seselre denir.
üfürtülü abanık :
Sürtümlü abanıkların bir adı.
üleştirme sayısı :
Birer, ikişer gibi bir geyin kaçı bir arada olmak üzere bölüneceğ ...
üleştirme zamiri :
Bakınız: Ayrılı zamirler
ün :
İnsan sesi.
ündeş :
Hece özeği durumunda olan bir selenimin etrafında öbeklenen sesle ...
ünlem :
Kendi başına bir cümle değerinde olup konuşanın duygularını canlı ...
ünlem cümlesi :
Bakınız: Cümle
üste doğru hali :
Bazı dillerde "üste doğru" anlamını veren isim hali.
üsteleme :
Bir cümle öğesinin, cümle içinde üst üste tekrarlanması: Ben onu ...
üstem :
Hint-Avrupa dillerinde, fiillerdeki geçmiş zaman şekillerinden ba ...
üstkatman :
Üstüne başka bir dil gelmiş olan dile göre kendisine etkiler yapm ...
üstün :
Eski yazımızda kısa a ve e' yi gösteren hareke.
üstündelik hali :
Bazı dillerde bir şeyin "üstünde" fikrini veren isim hali.
üstünlü muzarı :
Arapçada sonu üstünlü olan muzari: yaktüle gibi.
üstünlük derecesi :
Bakınız: Anlam dereceleri
Üye :
Bir söylemin meydana getirdiği bütünün birlik diye alınan bir par ...
üyelenmiş ses :
İnsan sesi, ün.
var sayılı, var tutulu :
insanın türlü ihtiyaçları olmasaydı... tümcesi var sayılı bir tüm ...
varlık fiili :
Bakınız: Fiil
varsayış kipi :
Bakınız: Gelişimli kipler
vartanıyış kipi :
Bakınız: Gelişimli kipler
verner kanunu :
Hint - Avrupa dilinden Cermenceye geçerken ötümsüz kapantılıların ...
vurgu :
1. Hece vurgusu. bk. Hece vurgusu. 2. bk. Asıl vurgu. 3. İsabetsi ...
vurgu ağırlaşması :
Vurgunun keskinden ağıra geçmesi.
vurgu öbeği :
Tek bir vurgu etrafında toplanan kelimelerin meydana getirdiği öb ...
vurgusuz :
Vurgusu olmıyan ( kelime ). ( VURGUSUZLAŞMA, Désaccentuation ).
yabancı dil :
Bakınız: Dil
yadcıl deyim veya yadcıllık :
Kullanışa ve dil kurallarına aykırı olan veya alışılmamış bulunan ...
yadsıma :
Bakınız: Olumsuzluk
yadsıma zarfı :
Hiç, katiyen, asla gibi zarflar.
yakarışlı :
Bazı dillerde dualarda kullanılan ( bir kip ).