eng

TDK Tarih Terimleri Sözlüğü (19)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
19. Sayfa
taşılbilim :
Yerbilimsel dönemlerde yaşamış varlıkları inceleyen bilim.
taşra hazinesi :
Bakınız: dışhazine
taşra kulluğu :
Dokuz ayda bir değiştirilen, İstanbul dışındaki karakol subaylığı ...
taşra vezirleri :
İstanbul dışında görev yapan vezirlere topluca verilen ad.
taşralı :
1. İstanbul'lu olmayan kimse. 2. Ulufe dağıtımında kendisi hazır ...
taşralı er :
Bakınız: kalyoncu
tatar :
1. Vezir kapılarında ivedilikle haberleşmeyi sağlamakta kullanıla ...
tatar dolaması :
Tatar denen postacıların giydikleri üstlük.
tatar oku :
Yayı çok sert olduğundan ancak bir manivela ile çekilebilen bir t ...
tatarağası :
Tatar denen postacıların başı.
tatlısu frengi :
Batılılık taslayan, davranışlarında batılılara benzemeye özenen d ...
tavat :
Gürcü soyluları için kullanılan bir san.
taviçe :
İlçelerdeki akıncı çeribaşısı.
taycı :
Has ahır için tay yetiştiren kimse.
taylarağası :
Tayaların başı olan timarlı.
tazıcılar ocağı :
Üsküdar'da bulunan, bostancı ocağına bağlı, padişahlar için tazı ...
tebdil :
Osmanlılarda kılık değiştirerek gizli işleri araştıran saray ya d ...
tebdil eskisi :
Padişahla birlikte gezen 12 kıdemli saray görevlisinin herbiri.
tebdil hasekisi :
Bakınız: Tebdil Etkisi
tebdil piyadesi :
Boğaziçinde giysilerini değiştirip kendini tanıtmadan gezen padiş ...
tebdil-i hümayun hamlacısı :
Tebdil gezen padişahın bindiği kayığın kürekçisi.
tefe :
İçinde yirmi altın yaprak bulunan paket10 deste yerli altın yapra ...
tefeci :
El altından yüksek faizle para veren kimse.
teihisçi :
Sadrazam kapısında telhis yazmak ve bunları yürürlüğe koymakla yü ...
tekerk :
Hiçbir denetim altında olmaksızın devletini istediği gibi yöneten ...
tekerki :
Siyasal erkin bir kişinin elinde bulunduğu yönetim biçimi.
tekeşlilik :
Tek bir eş ile evlenme.
tekfur :
Bizans İmparatorluğu zamanında vali aşamasında olan yöneticilerle ...
tekin :
Eski Türklerde bir babanın taşınılmaz mallarının kalıtçısı olan e ...
tekir :
Tekfur sözünün bozuk biçimi, bk. tekfur.
tekke :
Tarikattan olanların barındıkları, ibadet ve törenler yaptıkları ...
tekke ortası :
Yeniçeri ocağının kırkıncı ortası.
tektanrılı :
Tanrı kitaplarından (Tevrat, İncil, Zebur, Kur'an) birine inanan.
telhis :
Sadrazamın, bir sorunu kendi düşünceleriyle birlikte özet halinde ...
temren :
Ok ve kargı gibi silâhların ucuna takılan sivri maden parça.
tenktür :
Hazine denen bez parçaları az sayıda olan, en ufak çadır.
tepe mazgalı :
Kalenin seğirdim yerlerinde, düşmanı gözetlemek için açılmış dar ...
tepsicibaşı :
Saraydaki altın ve gümüş tepsilerin bakımı ve saklanması ile yükü ...
terakki :
20.000 akçeye dek çıkabilen timar gelirinin, kılıç hakkı çıktıkta ...
terhan :
Eski Türk devletlerinde, hiçbir vergi yükümü olmayan ve hanın yan ...
teroğlan :
Cizye toplayan görevlilerin bu iş için kullandıkları kimse.
tersane ağası :
Tersanede kaptanpaşanın vekilliğini yapan yüksek deniz subayların ...
tersane defteremini :
Kaptanpaşa eyaletine bağlı sancaklardaki timar sahiplerinin defte ...
tersane emini :
Bakınız: tersane-i amire emini
tersane halkı :
Osmanlılarda savaş gemilerinde çalışan kaptan, reis, kalafatçı, k ...
tersane kâtibi :
Tersane emininin gelir ve gider hesaplarını tutan görevli.
tersane kethüdası :
Tersanede kaptanpaşadan sonra gelen en yüksek aşamalı ve en yetki ...
tersane reisi :
Tersanede, kaptanpaşa eyaletine bağlı sancaklardaki timar ve zeam ...
tersane sarayı :
Kaptanpaşanın tersanedeki sarayı, Aynalıkavak Sarayı.
tersane sergisi :
Osmanlı devletinde tersanede çalıştırılanların alacaklarını göste ...
tersane timar sahipleri :
Kaptanpaşa sancağındaki timar sahipleri.
tersane-i amire emini :
Tersanenin malî işlerini yürüten görevli.
tersaneli :
Osmanlılarda deniz subay ve erlerine verilen ad.
Tertip :
Mansure askeri örgütünde bir asker birliğinin adı.
teşrifat nazırı :
Babıâli'de protokol işlerini uygulayan önemli bir görevlinin sanı ...
teşrifatçı :
Sarayda, divanda ve paşakapısında yapılan her türlü törenlerde el ...
tetimme medreseleri :
Fatih medreselerinin, yüksek öğrenime hazırlayıcı bölümü.
tezkereci :
1. Sadrazamın ve öteki vezirlerin özel kalem müdürlerine verilen ...
tıkama bölgesi devleti :
Coğrafî konumu bakımından, güçlü ve birbirine düşman iki devlet a ...
tımarlı avcılar :
Hizmetleri karşılığı kendilerine timar verilmiş olan avcılar.
tımarlı çavuşlar :
Padişah divanı çavuşlarından timar sahibi olanlar.
tımarlı sipahi :
Bakınız: topraklı süvari
tırnakçı :
Her perşembe günü padişahın tırnaklarını kesip temizleyen görevli ...
timar :
Anadolu Selçukluları ve Osmanlılarda, yıllık geliri 3.000-20.000 ...
timar defterdarı :
Her eyalette, kendi bölgelerinin toprak yazımı defterine göre, ti ...
timar eri :
Kendisine timar verilmiş olan kimse.
timar parçalama :
Ardında ata binecek ve kılıç kullanacak çocuk bırakmadan ölen tim ...
timarlu :
Osmanlı döneminde Akkerman bölgesinde kullanılmış olan bir para.
tiran :
(Lidya dilinden): 1. Eski Yunan'da siyasal erki tek başına elinde ...
tokat :
1. Kaleiçi, siper, barikat. 2. ahır, ağıl.
tolga :
Düşman silahından korunmak için demirden yapılmış, kimilerinde al ...
tomruk dairesi :
Osmanlılarda cezaevine verilen ad.
tomrukağası :
Tomruk dairesinin baş yöneticisi.
top arabacı ocağı :
Yeniçeri örgütünde topların, top araç ve gereçlerinin taşınması i ...
top arabacıbaşı :
Top arabacı ocağının komutanı.
topa bağlama :
Eskiden adam öldürenlerin, topun ağzına bağlanıp ateş edilerek öl ...
topalı :
Bir kale önündeki açıklık.
topçu ocağı :
Yeniçeri örgütünde, top dökümü ve kullanışı ile uğraşan ağabölüğü ...
topçubaşı :
Topçu ocağının komutanı.
tophane müşiri :
Tophanenin en büyük buyurucusu.
tophane-i amire :
1. Osmanlı askerî örgütünde topçu sınıfının yönetim merkezi. 2. D ...
tophaneli :
Osmanlılarda topçu sınıfından asker.
Topkapı Sarayı :
Osmanlı padişahlarının oturdukları, İstanbul'da Sarayburnu sırtla ...
topotu :
Top atımında kullanılan barut.
topraklı :
Beylik toprağı devlet adına kullanan timar ya da zeamet sahibi.
topraklı süvari :
Timar ve zeamet sahipleri ile bunların savaş zamanında orduya kat ...
topuzlu süvari çavuşları :
Savaş sırasında gerilemeğe ya da kaçmağa kalkışan askeri, ellerin ...
torba acemileri :
Bakınız: acemi oğlanı
torba oğlanı :
Bakınız: acemi oğlanı
töresel vergiler :
Savaş zamanlarında devlet hazinesinin gereksinmelerini karşılamak ...
Trablusugarp ocağı :
Kuzey Afrika'daki garp ocaklarından biri. bk. garp ocakları.
tugay :
Osmanlı ordusunda iki alaydan oluşan asker birliği.
tuğ :
At kılından süpürge biçiminde yapılıp bir sırığa takılan, Osmanlı ...
tuğcubaşı :
Padişah tuğcularının başı.
tuğcular :
Bakınız: padişah tuğcuları
tuğra :
Türk devletlerinde hükümdarın imzası olarak kullanılan im ya da d ...
tuğra çekmek :
Yazılı padişah buyruklarına tuğra koymak.
tuğracı :
Resmî kâğıtlara tuğra çeken görevli.
tuğracı vezir :
Padişahın tuğrasını çekmek yetkisi bulunan vezir.
tuğralı :
Üzerinde ay resmi bulunan Osmanlı altın paralarından biri.