eng

TDK Tarih Terimleri Sözlüğü (10)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
10. Sayfa
kapıağası :
1. Av dışında padişahın yanında bulunan içağaların en büyüğü olan ...
kapıaltı geliri :
Eyalet valileri ve sancak beylerinin halktan topladıkları, öncede ...
kapıarası :
Topkapı sarayında, tutuklanan devlet büyüklerinin kapatılması içi ...
kapıcı :
Osmanlı devlet örgütünde saray kapılarını bekleyen görevli sınıfı ...
kapıcılar kethüdası :
Topkapı sarayında, ilk ve orta kapıları bekleyen kapıcıların en y ...
kapıkulu :
Osmanlılarda devletten ödenek alan, sürekli görev yapan atlı ve y ...
kapıkulu sipah bölüğü :
Osmanlı süvarisinin, savaş sırasında hükümdarın sağında durup onu ...
kapıkulu süvarisi :
Kapıkulu askerinin altı bölükten oluşan atlı sınıfı: Sipah, silâh ...
kapıkulu ulufesi :
Yeniçeri ağaları ile kimi devlet büyüklerinin hizmetlerinde çalış ...
kapılı levent :
Bir vezirin ya da beylerbeyinin kapısında görev yapan levent.
kapılı ulufesi :
Yeniçeri ocağı kütüğünde kayıtlı olup kışlaya gitmeyerek başka ye ...
kapılı yeniçeri :
Ocakta bulunmayıp padişahın ve devlet büyüklerinin yanında görev ...
kapısız levent :
Buyruğu altında çalıştığı beylerbeyi ya da vezirin görevinden ayr ...
kapıya çıkma :
Bakınız: çıkma
kapitulasiyonlar :
Osmanlı hükümdarlarının, kendi ülkeleri içinde yabancılara tanıdı ...
kaptanpaşa :
Osmanlı devletinde deniz kuvvetlerinin en büyük askerî ve yönetse ...
kaptanpaşa baştardesi :
Kadırgaların süslü ve gösterişli olanlarına verilen ad.
Kaptanpaşa Eyaleti :
Osmanlı devletinde kaptanpaşa yönetiminde merkezi Gelibolu olan A ...
kaptanpaşa kadırgası :
Bakınız: kaptanpaşa baştardesi
kapudane :
Osmanlı donanmasında koramirallığa denk bir aşama.
kara leventleri :
Bir devlet büyüğünün kapısında hizmet gören ya da kapısız kalarak ...
kara resmi :
Kara'lardan az ölçüde alınan küçük baş hayvan vergisi. bk. ağnam ...
karabatak :
1. Bir çeşit ok. 2. Mehter yöntemlerinden birinin adı.
karabine :
Ağzı yayvan, namlusu genellikle yivli, kısa, yeğni eski bir tüfek ...
karahadımlar :
Zenci soyundan haremağaları.
karaka :
Bakınız: kapak
Karakol :
1. Hükümetçe silâhlı olarak dolaştırılan türlü güvenlik kuvvetler ...
karakulak :
Osmanlı devletinde emir çavuşu, haberci.
karakullukçu :
Yeniçeri ocağı bölük ve ortalarında odaları ve odaya gelen konukl ...
karakuruş :
Osmanlı ülkelerinde kullanılan yabancı paralardan Alman talar'ı i ...
karamürsel :
Osmanlıların, Marmara Denizinde ilk kez işlettikleri gemi.
karanamlu :
Çakmaklı tüfeklerden birinin adı.
karasancak :
Muhammet Peygamberin, Topkapı sarayı müzesindeki siyah renkli san ...
karasandık :
Bakınız: Orta Sandığı
karavaş :
Savaşta tutsak edilen ya da satın alınan ve sahibinin üzerinde ta ...
karavele :
Denizlerde başlıca yük taşıtı olarak kullanılan büyük tekne.
karavul :
Bakınız: karakol
kardinal :
Papayı seçen, ona danışmanlık eden ya da onun bakanları görevini ...
kârhaneliler :
Yeniçeri ocağında kullanılan araç ve gereç işliklerinde çalışanla ...
karşı devrim :
Bir devrimin sonuçlarını yok etmeyi amaçlayan karşıt eylem.
karuça :
Dingilleri üzerine yaylara asılmış olarak yapılan bir tür araba.
kasapbaşı :
Osmanlı sarayının et gereksinmelerini sağlayan kasapların başı.
kasım dağıtımı :
Kasım ayında halktan toplanmak üzere saptanan vergi.
kast :
Hindistan'da, uğraşları babadan oğula geçen, aynı geleneğe bağlı ...
katar ağaları :
Yeniçeri ocağının yedi büyük ağası: kul kethüdası, zağarcıbaşı, s ...
katoliklik :
İsa Peygamber'in aziz Petrus'a aktardığı yetkilerin kalıtçısı ola ...
katrancılar ortası :
Yeniçeri ocağının, eşya ve araçları taşıyan arabaların bakımı ile ...
katun :
Elli haneden oluşan Eflâklı topluluğu.
katuna :
Bakınız: Çingene Boyu
kaval topu :
Ağızdan dolma, yuvarlak gülle atan ilkel bir top.
kavasbaşı :
Bakınız: yasakçı
kavuk :
Festen önce Osmanlıların giydikleri, çeşitli türleri olan başlık.
kayacı :
Sarp kayalıklara çıkıp, Osmanlı sarayı için şahin ve atmaca yavru ...
kaymakam divanı :
Kaymakam paşanın başkanlığında kurulan divan.
kaymakam paşa :
Sefere çıkan ya da herhangi bir nedenle başkentte bulunmayan sadr ...
kayser :
1. Genellikle imparator. 2. Kutsal Roma-Germen devleti, Avusturya ...
kazan kaldırmak :
Yeniçerilerin ocakta yemek pişirdikleri kazanı kaldırarak başlatt ...
kazasker buyruğu :
Kazaskerlerin kadılara, bunların da naiplere, atanma ve yetkileri ...
kazasker divanı :
Bakınız: cuma divanı
kazasker ikindi divanı :
Kazaskerlerin, kendilerine gönderilen davalarla ilgili olarak bel ...
kazı :
Eski yapı kalıntılarını bulmak için kazıbilimcilerce toprağın bel ...
kebgebur :
1. Topçu ocağında top döküm ustası. 2. Osmanlılarda, büyük maden ...
keçekülâh :
Yeniçeri başlığı.
keçi ayaklı :
Süvarilerin kullandığı tatar oklarının bir türü.
kehhalbaşı :
Osmanlı sarayında hekimbaşıya bağlı olarak çalışan göz hekimlerin ...
kemerbaşı :
Medrese öğrencilerinin elebaşı.
kenar mahkemesi :
1. Kadılıklara bağlı olup naiplerce yürütülen mahkeme. 2. İstanbu ...
kenaryazı :
Resmî dairelerde dilekçe ve benzeri kâğıtlara yetkililerce yazılı ...
kentdevleti :
Eski zamanlarda, kendi yasaları ile yönetilen bir ya da birkaç ke ...
kentsoylu :
Soylu ile köylü ve işçi sınıfları arasında kalan orta sınıf ve bu ...
kentsoyluluk :
Kentsoylu olma niteliği.
kerkeç :
Kuşatılan kaleleri zorlamak için dışarda kurulan atış kuleleri ve ...
Kervansaray :
Kervanların konaklamaları için anayollar üzerinde yapılmış büyük ...
Kese :
Değeri ve sayısı altın ya da gümüş olduğuna göre ve zaman zaman d ...
kesedar :
1. Saraylılara ait paraların hesabını tutan ve bu paraları saklay ...
keseneğe almak :
Osmanlılarda bir yerin gelirini satın almak.
kesenekçi :
Bir yerin gelirini keseneğe alan kişi.
kesim taksitleri :
Kesime verilen devlet mallarının taksite bağlanan bedelleri.
kesime bağlı eyaletler :
Her yıl başkente belli bir para ve aşlık gönderen eyaletler: Mısı ...
kesime verme :
İslam devletlerinde hükümdarın, bir hizmet karşılığı olarak bir t ...
keskinler :
Ata binmekte, kılıç ve mızrak kullanmakta, tüfek atmakta ustalık ...
kethüda :
Zenginlerin ve devlet adamlarının buyruğunda çalışan ve onların b ...
kethüda bey :
1. Yeniçeri ocağında yeniçeri ağasından sonra gelen en yüksek aşa ...
kethüda bölüğü :
Yeniçeri ocağında ağa bölüklerinden, başında kethüdabey'in bulund ...
kethüdalılar :
Yeniçeri ocağının 33. ortası.
kethüdayeri :
1. Herhangi bir oruna vekillik eden kişi. 2. Başkent dışındaki ka ...
kılavuz çavuş :
Törenlerde padişaha ve sadrazamlara yol açan görevli.
kılıç :
Bir timar ya da zeametin çekirdeğini oluşturan parçasına verilen ...
kılıç alayı :
Osmanlı padişahlarının kılıç kuşanmak üzere Eyüp Sultan türbesine ...
kılıç hakkı :
Timarlann üç ya da altı bin akçelik bölümü.
kılıç kuşanma :
Tahta yeni çıkan Osmanlı padişahlarının Eyüp Sultan türbesine gid ...
kılıç orunları :
Bakınız: Askerlik Orunları
kılıç zeamet :
İcmal defterinde 20.000 ve daha çok akçe yazılı olan timar.
kılıççılar :
Saray zanaatçılarından kılıç yapanlar.
kılıçlılar :
Osmanlı toplumundaki askerîler sınıfını oluşturan üç takımdan ask ...
kır sekbanı :
Yazın, ekinin korunmasıyle görevli bekçi.
kırk yargıçları :
İstanbul'daki dört kadılığa bağlı kırk mahkemenin yargıçlarına ve ...
kırkbin kul ağası :
Bakınız: yeniçeriağası
kırkık akçe :
Kenarları aşınmış ya da kesilmiş olduğundan değeri düşmüş maden p ...
kırlangıç :
Karakol ve keşif işlerinde kullanılan çektiri türünden ufak bir s ...