|
Yazın Terimleri Sözlüğü (9)
Yazın Terimleri Sözlüğü (9. Sayfa)
-
musammat
:
-
Her dizesi ikişer eşit ve ortak uyaklı bölüme ayrılan divan koşuk ...
-
musammat koşma
:
-
Dizeleri, musammatlarda olduğu gibi, ortadan uyaklı koşma. (Cönkl ...
-
musammat müstezat koşma
:
-
Hem müstezat, hem musammat olan koşma. bk. müstezat musammat koşm ...
-
musammat semai
:
-
Her ikilisi dört parçadan oluşan semai. bk. musammat seami 1.
-
mücerret
:
-
Eski yazıda, yalnız noktasız harflerle yazılan (dize, tümce, koşu ...
-
mücevher
:
-
Bakınız: tarih
-
müfret
:
-
Bakınız: tekçe
-
mühmel
:
-
Eski yazıda, bütün harfleri noktasız olan (dize. tümce, koşuk).
-
mühür beyti
:
-
Bakınız: karalama
-
münacaat
:
-
Bakınız: kaside
-
münşeat
:
-
Bakınız: inşa
-
müstezat
:
-
Bakınız: artıklı
-
naat
:
-
Bakınız: kaside
-
Nefes
:
-
Alevî-Bektaşî ozanların tekkelerinde ve meclislerinde özel ezgile ...
-
nesip
:
-
Bakınız: başlangıç bölümü
-
nesnel eleştiri
:
-
Yan tutmadan, gözlemlere dayandırılan eleştiri.
-
nesnellik
:
-
Kişileri, nesneleri, yazarın kişiliğinden bağımsız olarak, kendi ...
-
nicel dizem
:
-
Hecelerin süre ayrımına dayanan dizem türü.
-
ninni
:
-
Ölçü ve uyak bakımından maniye benzeyen, çocukları uyutmak için ö ...
-
nitel dizem
:
-
Hecelerin ses yüksekliğine dayanan dizem türü.
-
niteleme
:
-
Varlıkları göz önünde canlandıracak biçimde tanıtlama sanatı.
-
Nutuk
:
-
1. Mürşitlerin, tarikata girenlere yol iz göstermek için yazdıkla ...
-
nükte
:
-
İnce anlamlı, pek çoğu hoşa giden, gülümseten sakalı söz.
-
nüsha
:
-
1. Bir yapıtın, bir yazının basılmış ya da yazılmışlarından her b ...
-
od
:
-
1. Eski Yunan ve Latin yazınında, ezgilenmek üzere yazılan bir ko ...
-
Oğuzname
:
-
1. Dede Korkut kitabındaki boylardan her biri. 2. Koçaklama öyküs ...
-
-
okşayış
:
-
Bir konu anlatılırken, hemen uyanıveren bir coşku ile sözü birisi ...
-
Okul
:
-
Anlayışları, görüşleri birbirine benzeyen, bir öğretiye dayanan s ...
-
okuncalık
:
-
Konusu gönül açıcı, uyumu tatlı koşuk.
-
okur
:
-
Gazete, dergi ya da yazın türlerinden herhangi birini okuyan okuy ...
-
okuyucu
:
-
Bakınız: okur
-
olgu
:
-
Yazın yapıtlarında olayı geliştiren, iş, devim, davranış.
-
olgu romanı
:
-
Ruh ye duygu çözümlemesine girişmeyip yalnız olayları anlatan rom ...
-
olguculuk
:
-
Auguste Comte'un öğretisini yazına uygulayan akım.
-
oluntu
:
-
Bir koşukta, bir öyküde asıl olaya karışan ikinci derecede olgu.
-
oluruna tümsetiş
:
-
Bakınız: tümsetiş
-
onarlı
:
-
Her bağlamı on dizeli olan koşuk.
-
opera
:
-
XVIII. yüzyıldan bu yana, metni, orkestra eşliğindeki insan sesi ...
-
operet
:
-
Bakınız: müzikli güldürü
-
oranlama
:
-
Birbirleriyle ilgili sözcük ya da kavramların dizelerde toplanmas ...
-
oranlı artsayış
:
-
Bir sözcüğü, iki anlamı birden sezdirecek biçimde kullanma sanatı ...
-
orta biçem
:
-
Anlatımda sanat özelliği göstermeyen biçem. bk. biçem.
-
ortaca kıtık
:
-
Bakınız: Kıtık
-
ortak halk yazını
:
-
Yaratıcıları bilinmeyen, halkın ortak malı olan yazın ürünleri (m ...
-
ortaklaşa
:
-
Yazarı ya da söyleyeni de belli olmayıp halkın ortak malı sayılan ...
-
ortaksama
:
-
1. Karşısındakine söz söylerken, yalnız onu ilgilendiren bir işe ...
-
Osmanlıcacılık
:
-
1908'den sonra dil yönünden Osmanlıcadan yana olanların tutumu.
-
Oturak
:
-
Bir halk oyunu ezgisi.
-
oyun havası
:
-
Ortaoyunu ve Karagöz'de oyunun gidişine uygun bir hava ile söylen ...
-
oyun yazarı
:
-
Tiyatro yapıtları yazan kimse.
-
oyunlaştırma
:
-
1. Roman, öykü ya da başka türde bir yapıtı, sahne yapıtı biçimin ...
-
-
oyunsal tür
:
-
Oyunla ilgili yazın türü. Sahne yapıtları.
-
Ozan
:
-
1. Deyişler yazarak, koşuklar dizerek duygu, imge, beğenilerimizi ...
-
ozanlar tezkiresi
:
-
Bakınız: tezkire
-
ozansı
:
-
Yetersizliğine bakmadan ozanlığa yeltenen (kişi).
-
ödence
:
-
Başka birisinin bir dizesini, bir koşasını, tümcelerini -iyesini ...
-
ödül
:
-
1. Benzerleri arasında üstünlük sağlayan yapıta verilen armağan. ...
-
ödünçlerine
:
-
Yazıya, koşuğa ayet ya da hadis katmakla anlatımı bezeme: / Zalim ...
-
öğretici roman
:
-
Okuyuculara herhangi bir bilgi vermek amacı güden roman.
-
öğretici tür
:
-
Öğretmek, öğütlemek gibi amaçlarla yazılmış koşuk vb.
-
öğüt betiği
:
-
Öğüt verme amacıyla yazılmış koşuk, yapıt.
-
öğütlük
:
-
1. Peygamberlerin ya da din ulularının yaşantılarını anlatan yapı ...
-
ölçü
:
-
1. Koşuklarda dizelerin hece ve durak bakımından denk oluşu. 2. ( ...
-
ölçü vurgusu
:
-
Bakınız: vurgu
-
ölçübilim
:
-
Koşuk ölçülerini konu edinen bilim dalı.
-
ölçüler karması
:
-
Kasidelere, mesnevilere değişik ölçüde gazel vb. koşuklar sıkıştı ...
-
ölçülü
:
-
1. Dizeleri, hece ve durak bakımından denk olan koşuk. 2. Kimi sö ...
-
ölçülü düzyazı
:
-
Bakınız: düzyazı
-
önbilgi
:
-
Bir yasanın, bir yargının, bir buyruğun gerekçesini oluşturmak üz ...
-
önceleme-sonralama
:
-
1. Söze anlam, ses gibi değerler katma. 2. koşuklarda ölçü ve uya ...
-
öncü
:
-
1. Çağına göre yeni olan (sanat akımı). 2. [Fr. précurseur]: Bir ...
-
önleme
:
-
Karşıdakinden gelebilecek karşı görüşü kestirerek gereken yanıtı ...
-
önsöz
:
-
Bir yapıtın amacını belirtmek için başına konan tanıtıcı yazı.
-
önyinelem
:
-
Söze, pekitme değeri ve coşku katmak için her önermenin, her öner ...
-
örge
:
-
Bir yapıtta sık sık yinelenen süsleyici öğe.
-
örnekseme
:
-
İki terim arasında bir benzerlik kuran söz sanatı: gönül gözü çiç ...
-
-
örtmece
:
-
Düpedüz söylenmesi kaba, çirkin ya da sakıncalı görülen nesneleri ...
-
örü
:
-
Bir yapıtın, bir yazının kendisi, aslı. (Buna göre çıkmalar, açık ...
-
örübilim
:
-
Bir dili, yazıl belgelere, yapıtlara dayanarak inceleyen bilim da ...
-
öteleme
:
-
Bir şeyi anlatmak için ondan önceki ya da sonraki olayları söylem ...
-
överce
:
-
Över gibi görünüp içten yerme ya da yerme yoluyla övme.
-
övge
:
-
Din uluları ile tanınmış kimselerin yaşamına ve olağanüstü davran ...
-
övgü
:
-
Birini ya da bir şeyi övmek için yazılan ya da söylenen söz, koşu ...
-
övgü bölümü
:
-
Bakınız: kaside
-
övgü yoluyla yergiyi pekiştirme
:
-
Görünüşte över gibi davranıp gerçekte yerme amacını gütme yolu. ( ...
-
övgümsü yergi
:
-
İlk bakışta över gibi görünen yergi.
-
övünüş
:
-
Bakınız: kaside
-
Öykü
:
-
Tasarlamaya ya da gözleme dayanan bir olayı anlatarak okuyucuda i ...
-
öykücü
:
-
Öykü yazarı.
-
öyküleme
:
-
Bakınız: anlatı
-
öykünce
:
-
Bir ahlak dersi vermek amacıyla, koşuk biçiminde söylenmiş eğreti ...
-
öyküsel tür
:
-
Duygu ve düşünceleri, sayısız ruh durumlarını (karakterleri), ola ...
-
özanlam
:
-
Bir sözcüğün herkesçe benimsenmiş olan anlamı.
-
özdeyiş
:
-
Bir yapıtta, (özellikle tiyatroda) asıl konu olarak ele alınan ol ...
-
özdeyiş koşuğu
:
-
İçinde, yer yer özdeyişler bulunan koşuk.
-
özel mektuplar
:
-
Evdeşlerin, soydaşların, tanıdıkların birbirlerine yazdıkları mek ...
-
özel sayı
:
-
Bir derginin belli kişi, belli tür ve belli amaç için çıkarılan v ...
-
özel tarihçiler
:
-
Devletçe görevlendirilmemiş tarih yazarları, bk. tarih II.
-
özengen
:
-
Herhangi bir sanat dalında, salt eğilim ve isteği için çalışan ki ...
-
özensiz biçem
:
-
Sözcükleri kullanma ve seçmede, gerekli özeni göstermeyen biçem. ...
Yazın Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
|