eng

Yazın Terimleri Sözlüğü (3)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
3. Sayfa
beşleme :
1. Bir gazelin her koşasının üstüne üçer dize ekleme. Eklenenler ...
beşlenmiş :
Beşinci dizeleri bağlamlarının temel uyaklarından ayrı bir beşerl ...
beşli :
Halk yazınında üçlemeli bir bağlama, konu ile ilgili aynı ölçüde ...
beşlik :
Divan çağında beş mesnevinin bir araya gelmesinden oluşan yapıta ...
betim :
Söz ve yazı ile bir nesneyi göz önünde canlandırma.
betimce :
Öykü ve roman gibi yazın türlerinde insanların dış görünüşlerini ...
betimleme :
Bir olayı, bir varlığı ya da bir kavramı göz önünde canlandıracak ...
betimlemek :
Bir nesneyi söz ya da yazı ile göz önünde canlandırmak.
betimleyici uyum :
Anlatılanları-sözcüklerin örülüşünden, tümcelerin uzayıp kısalmas ...
betimsel :
Betime değgin, betimle ilgili.
beyit :
1. bk. koşa. 2. Türkülü halk öykülerinde "dörtlük" yerine kullanı ...
beylik düşünce :
Herkesçe bilinen, genel, değersiz düşünce.
beyt-ül-gazel :
Bakınız: gazel
beyt-ül-kasit :
Bakınız: kaside
biçem :
Sanatçının görüş, duyuş, anlayış ve anlatıştaki özelliği ya da bi ...
biçimcilik :
1. Yazıda her şeyden önce biçime önem verme. 2. 1915-1930 yılları ...
biçimdeşlik :
Bakınız: Evrişim
biçimleşme :
Bakınız: Evrişim
bildirge :
Belirli bir konuda bir topluluk ya da bir kişinin kamuoyuna yaptı ...
bildiri :
1. Bir kurum, bir topluluk ya da önemli bir kişinin herhangi bir ...
bileşik eğretileme :
Bakınız: Eğretileme
bilimkurgu :
Gelecek çağları, yapılan düşsel yolculukları konu alan, insanlığı ...
bilmece :
1. Adları, kavramları, değişik söyleyişler, anlatışlar içinde giz ...
bilmecelik :
1. Koşukta bir adı, im yoluyla gösterme sanatı. Ör. / Bende yok s ...
bilmezlikten gelme :
Bir anlam inceliği yaratmak için bildiği şeyi bilmez görünme sana ...
birduyumculuk :
Yirminci yüzyılın başında Jules Romains tarafından kurulan ve bir ...
birinci kişi :
Bir anlatıda hem olayları anlatan, hem de bu olayların başlıca ka ...
Birinci Yeni :
Bakınız: Garipçiler
bitim :
Oyun, roman ya da benzeri türlerde sonlama bölümü.
bitişik :
Osmanlı abecesinde, kendisinden sonra gelenlere bitişen (harf). K ...
bitişikli :
Osmanlı abecesine göre bitişik harfle yazılan (dize, tümce). Karş ...
bocalayış :
1. Kimi kez bir sonuca, bir kesin yargıya yarır gibi gözüken türl ...
boğunç :
Bakınız: abartma
Bovaricilik :
Flaubert'in ünlü romanının kahramanı madame Bovary gibi yaşayışın ...
Boy :
1. Dede Korkut'ta öykülerden her biri ("Boy boyladı, soy sovladı. ...
bozan kıtık :
Bakınız: kıtık
bozlak :
Güney Anadolu'da türkülü halk öyküsü. Genel olarak, türkülere bağ ...
bozmayan kıtık :
Bakınız: kıtık
bozok :
Özel bir ezgisi bulunan türkü.
bozucu kısaltış :
Anlamı gölgelendiren, güç duruma sokan kısaltma.
Bozuk :
1. Biçimsel ve dilsel yanlışlıkları bulunan (anlatım). 2. Halk ya ...
bozuk söyleyiş :
Eksik anlatış yüzünden, istenen anlamı veremeyiş.
bozuk uzatım :
Gereğinden çok sözcük kullanmaktan ötürü istenen anlamı veremeyiş ...
bölgecilik :
Roman, öykü, tiyatro ve kimi yayın türlerinde yalnız bir bölgeyi ...
bölücük :
Bir düzyazıda konunun bölümlerinden her biri (yazının, bir satır ...
bölümce :
Bir yapıtın, gazete ve dergilerde parça parça yayımı.
bölümce romanı :
Sanat kaygısından çok, topluluğun merakını çekmesi gözetilerek ya ...
Bulanık :
Bir olayı ya da düşünceyi açık ve belirli bir biçimde anlatmayan ...
bulgari :
Curadan büyük ve bağlamadan küçük, iki telli saz.
bulmaca :
Saz ozanları arasında sürdürülen koşuldu bilmece.
buluş :
Konuda duygu, düşünce ve imgelerde başkalarının etkisinden sıyrıl ...
Buyruk :
1. Bektaşîlerde özdeyiş, atasözü değerinde, söyleyeni belli ulula ...
bütün yapıtları :
Bir yazarın yapıtlarının tümünü içine alan kitap (betik).
büyük kesim :
Divan yazınında dörtten artık dizesi olan kesim.
caize :
Büyüklere sunulan kasidelere, övgülere, karşı verilen akçe. / Söz ...
canlandırış :
Bir nesneyi gözler önüne serecek biçimde hareketli, canlı ve çarp ...
caymaca :
Tümcede, başlamış bulunan bir kuruluşu bırakıp, sözü başka bir ku ...
ceride :
1. (Eskiden) tutanak. 2. (Tanzimat döneminde) gazete.
Cevher :
Ebced hesabında noktasız harf. bk. ebced, tarih-i mucem.
cezalet :
Sözcüklerin, savaş ve benzeri konulardaki sertliğe -sesleriyle- u ...
cığalı :
Doğu Anadolu'da kullanılan ündeşli manilere verilen ad. bk. ündeş ...
cılızlık :
Tümcelerin, sözdizimi kurallarına,sözcüklerin genel kullanışa ayk ...
cim :
Arap ve Osmanlı alfabesinin üçüncü harfi. Bir küçük başlıkla sağa ...
coşku :
Bir duygunun herhangi bir etkiyle uyanışı. bk. sanatsal coşku.
coşumculuk :
XIX. yüzyılın ilk yarısında başlayan ve klasik yazına tepki olan, ...
cönk :
Saz ozanlarının, kendilerinin ya da başkalarının koşuklarını derl ...
cumhur :
Kimi tarikatlarca ilâhiye verilen ad. bk. ilâhi.
Cumhuriyet dönemi yazını :
Cumhuriyet çağında doğup gelişen dil, biçim, konu bakımından yalı ...
cura :
Saz ozanlarının kullandıkları dört telli, kısa kollu küçük bir sa ...
cülusiye :
Bakınız: kaside
Cüz :
1. Kur'an-ı Kerim'in 30 bölümünden her biri. 2. Aruz ölçüsünde, k ...
çağ :
Yazında, sanatta dünya görüşü, sanat anlayışı ve tutumu vb. bakım ...
çağ sayrılığı :
Fransız romantiklerinde, sanatçının toplumla uzlaşmazlığından ile ...
çalgılı kahve :
Bakınız: semai kahvesi
çapraşık evirmece :
Bakınız: evirmece
çapraz uyak :
Bakınız: uyak
çaprazlama :
Bakınız: evirme
çelişki :
Anlatımda, birbirine aykırı düşen kavramların karşılaşması.
çerçeve öykü :
Başka birçok küçük öyküyü kapsayan büyük öykü.
çerçeveli masal :
İçinde başka birçok küçük masal bulunan büyük masal. "Binbir Gece ...
çeşitleme :
Bir sözcüğü yinelemekten kurtulmak için onu anlamdaşıyla, yakın a ...
Çeviri :
1. Bir yapıtın, bir dilden başka bir dile aktarılması. 2. Bir dil ...
çevirmen :
Bir yapıtı, bir dilden başka bir dile aktaran kişi.
çevrik benzetme :
Bakınız: benzetme
çevrik sözcük :
Başka bir sözcüğü oluşturan harflerin yerleri değiştirilerek yeni ...
çevrik ündeşleme :
Harflerinin yerleri değişik sesteşlerle yapılan söz oyunu: emel-e ...
çevrimli ündeşleme :
Bir sözcükteki harflerin düzensizce yer değiştirmesiyle ortaya ba ...
çevrinticilik :
XX. yüzyılda, makine uygarlığının ve ve kübizm akımının etkisinde ...
çıkışmak :
Güney Anadolu'da âşıkların, sazları eşliğinde, karşılıklı konuşma ...
çıkma :
Sayfa yanlarına yazılan açıklayıcı kısa yazı.
çırak :
Usta âşıkların yetiştirdiği çömez, öğrenci. (Geleneğe göre, ozan, ...
çıtlatım :
Çok kapalı bir yolla söylenecek şeyi sezdirme.
çift adıllı pekiştirme :
Sözün, art arda iki adıl kullanma yoluyla pekiştirilmesi. Ör. : S ...
çift uyak :
bk. uyak, çift uyaklı
çift uyaklı :
Dizelerinde ikişer uyak bulunan koşa. İki türlüdür:. 1. ardışık [ ...
çifte ilgi :
Bir sözün hem kendisinden önceki, hem de sonraki önermelere anlam ...
çiftleme :
İki anlama gelen bir sözcüğü her iki yöne de tam olarak uyar biçi ...
çiftleşik ündeş :
Bakınız: ündeş
çirkin kıtık :
Bakınız: Kıtık
çobanlama :
Kır yaşantısını ve özellikle, çobanların sevgi ve yaşamlarını gös ...