|
Yazın Terimleri Sözlüğü (4)
Yazın Terimleri Sözlüğü (4. Sayfa)
-
çocuksu biçem
:
-
Çocukça sayılabilecek bol sıfatlarla zenginleştirilmeye uğraşılmı ...
-
çoğaltma
:
-
Yersiz, gereksiz birtakım yinelemelerle, kıtıkla sözü uzatma.
-
çok bağlaçlılık
:
-
Anlatımda, görevdeş öğelerin aynı bağlaçla art arda birden çok ba ...
-
çok uyak
:
-
Bakınız: uyak
-
çokdoğuşlu
:
-
Birkaç doğuşlu kaside.
-
çöğür ozanı
:
-
Bakınız: çöğürcü
-
çöğürcü
:
-
Çöğür denilen sazla, türküler ve destanlar söyleyen saz ozanı.
-
Çözüm
:
-
1. Bir sorunun, bir düğümün çözülmesi, bundan elde edilen sonuç: ...
-
çözümleme romanı
:
-
Olaydan çok, tinsel çözümlemelere yer veren, olayların akışını bu ...
-
çuhacıoğlu peşrevi
:
-
Çuhacıoğlu adındaki sanatçının düzdüğü özel bir peşrev. (Âşık fas ...
-
çukurova
:
-
Çukurova bölgesinde, özel bir türkü ezgisi.
-
dadacı
:
-
1. Dada okuluna bağlı. 2. Dada okulu türünde olan. Buna yalnızca ...
-
dadacılık
:
-
XX. yüzyıl başlarında Tristan Tzara ve arkadaşları tarafından Fra ...
-
dağınıklık
:
-
Düşünce ve amacı dağıtan, örgensel bütünlükten yoksunlaştıran anl ...
-
daire
:
-
Aruz ölçüsünde birbirine yakın bahirlerin toplandığı ana bölümler ...
-
dalsayış
:
-
Aşırı coşkunlukla kişinin kendini bilmeyecek kerteye gelişi engin ...
-
dana dili
:
-
Bakınız: cönk
-
darayak
:
-
Az bulunur, akla zor gelir uyak.
-
darkapı
:
-
Bakınız: darayak
-
dedim-dedi
:
-
Koşma ve semailerde, âşik ile sevgilisinin birer dize ile karşılı ...
-
değinen
:
-
Bakınız: değinmece
-
değinilen
:
-
Bakınız: değinmece
-
değinmece
:
-
Sözün gelişiyle, gerçek anlamların dışında bir kavrama değinme sa ...
-
değişke
:
-
Bir metnin, bir yapıtın az çok ayrılan değişik biçimlisi.
-
değişmece
:
-
Bir anlam inceliği elde etmek için, sözcüğün gerçek anlamından sı ...
-
değişmeceli
:
-
Gerçek anlamından sıyrılmış sözcüklerle olan (anlatım).
-
-
değişmeceli biçem
:
-
Sözcükleri gerçek anlamlarından sıyrılmış, içe ve imgeye dönük bi ...
-
değişseme
:
-
Bir ayrım yaratma isteğiyle, anlamdaşları birbiri yerine kullanma ...
-
dekadan
:
-
XIX yüzyıl sonlarında Fransa'da doğalcılığa karşı çıkan ve simgec ...
-
deme
:
-
1. Genel olarak şiir yerine kullanılan terim. 2. Daha çok Alevî - ...
-
demece
:
-
Atasözleri gibi söylenen, ama atasözleri gibi kesin bir yargı ve ...
-
demeli
:
-
Canlı, cansız karşıt varlıkları konuşturma yolu ile oluşturulan k ...
-
Deneme
:
-
Bir bilim, bir sanat sorununu yeni ve kişisel görüşlerle bezenmiş ...
-
dengeli eğretileme
:
-
Bakınız: eğretileme
-
denk seci
:
-
Bakınız: seci
-
denkleşme
:
-
Aralıkların uyaklı değil de ölçülü oluşları. / Her tarzı latif, h ...
-
derbeder
:
-
Acıklı, yalvarıcı türkülere uygulanan bir ezgi.
-
dergâh
:
-
Eskiden, tarikattan olanların toplandıkları yer. Dergâhta, tarika ...
-
Dergi
:
-
Belli sürelerde çıkan düşünceleri, anlayışları birbirine yakın ay ...
-
dermece
:
-
Ozanlardan, yazarlardan seçilerek derlenmiş koşuklar, düzyazılar ...
-
destan
:
-
1. Söylenleri konu alan koşuklar: İlyada, Şehname, Kalevala bk. s ...
-
Devir
:
-
Cansızlardan başlayarak Tanrı'ya doğru bütün varlıkların bir dair ...
-
devr-i meclis
:
-
Toplantıda, kadehin şeyhten başlayıp müritleri dolaşması.
-
devrik tümce
:
-
Çağdaş Türk yazarlarının hem anlatım inceliklerini daha iyi yansı ...
-
devriklik
:
-
Bir tümcede özne ile yüklemin, fiil ile tümlecin yer değiştirmesi ...
-
Devriye
:
-
1. Evrenin ve insanın Tanrı'dan çıkıp Tanrı'ya dönmesi felsefesin ...
-
deyiş
:
-
Deyiş, türkü söyleme, koşuk söyleme çoğunlukla, halk türküsü, hal ...
-
deyişme
:
-
Saz ozanlarının, yarışma niteliği taşımayan karşılıklı deyiş söyl ...
-
dışanlam
:
-
Bir sözde, sözcüklerin alışılmış kullanılımıyla yetinilerek algıl ...
-
dışavurumculuk
:
-
Sanat alanında genel olarak iç yaşantının ve iç gerçeğin dışa vur ...
-
dil çözülmesi
:
-
Badeli âşığın koşuk söylemeye başlaması, bk. badeli âşık.
-
-
dilbilim
:
-
Yeryüzündeki dilleri ses, biçim, anlam ve sözdizimi bakımından ge ...
-
dile dolama
:
-
Bir yazın yapıtında, bir sözü sık sık söyleme.
-
dilekçe
:
-
Bir işin yapılması, bir dileğin yerine getirilmesi için, kişileri ...
-
dileyiş
:
-
Daha çok, Tanrı'dan bir şey dilemek için söz arasına sıkıştırılan ...
-
dillendirme
:
-
Kişileştirilen varlıklara, imgesel yaratıklara söz söyletme sanat ...
-
Dipnot
:
-
Bir yazıda ya da betikte sayfa altına konan açıklayıcı bilgiler.
-
diriltmece
:
-
Unutulmuş, ölmüş sayılan eski bir sözcüğü yeniden kullanarak ona ...
-
ditiramp
:
-
Eski Yunanlılarda, Tanrı Dionysos adına okunan tören şarkısı. Bug ...
-
Divan
:
-
1. Divan çağı ozanlarının koşuklarını belli bir düzene göre sıral ...
-
divan nesri
:
-
Divan çağı düzyazısı, bk. divan yazını.
-
divan şairi
:
-
Divan çağı ozanı. bk. divan yazını.
-
divan şiiri
:
-
Dili, konuları, işlenişi bakımından Arap-Fars etkisi altında geli ...
-
divan yazını
:
-
Dili, konuları, işleniş bakımından Arap-Fars etkisi altında geliş ...
-
divançe
:
-
Tamamlanmamış küçük divan.
-
diyem
:
-
Bir dizeyi, bir koşayı, bir konuyu yazıldığı sözcükleriyle değil ...
-
Dize
:
-
Koşukların her satırı.
-
dize kıtığı
:
-
Dizede yapılan kıtık. bk. kıtık.
-
dizeleme
:
-
Koşanın dizelerini uyaktaş kılma.
-
dizeli koşuk
:
-
Belli ölçülerle yapılan hece vurgularıyla sözcüklerinde belli bir ...
-
dizem
:
-
Hecelerdeki vurgu, uzunluk, yükseklik gibi ses özelliklerinin ve ...
-
dizem öbeği
:
-
Vurgulu vurgusuz hecelere dayanan ve dizede bir uyumu oluşturan h ...
-
doğacılık
:
-
Fransa'da 1897 yılında ortaya çıkan, bilim ile endüstriyi çağdaş ...
-
doğalcı
:
-
Doğayı ve gerçeği, olduğu gibi anlatmayı ana görev sayan sanatçı.
-
doğalcılık
:
-
Fransa'da, XIX. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan, deneye ön ...
-
doğallık
:
-
Düşüncelerin, duyguların, imgelelerin yapmacıktan, bezekten uzak ...
-
-
doğruculuk
:
-
Sanatta, yazında, çirkinin ve bayağının da gökçebilimsel bir değe ...
-
doğubilimci
:
-
Doğu uluslarının dil, yazın, sanat ve halkbilgisi gibi değerleriy ...
-
doğunç
:
-
Kavramın, koşanın, dizenin, düşünmeden birdenbire içe doğuşu, dil ...
-
doğunçluk
:
-
Düşüncelerin zihne hemen doğuş yetisi.
-
doğunçtan
:
-
Düşünüp hazırlanmadan, içten doğarak söyleniveren koşuk, koşa, di ...
-
doğuş
:
-
Bakınız: kaside
-
doğuşu yineleyiş
:
-
Gazelin ortakuşaklarından birinin de uyaklı oluşu.
-
dokunaklı
:
-
Bir yapıtın, kişiyi güçlü bir ölçüde içlendiren etkileyen öğeleri ...
-
dokundurma
:
-
Bir sözü söyleyip, dolayısıyla ya da tersine kastederek dokundurm ...
-
dokundurmaca
:
-
1. Anlama, dolaşık yollardan varma sanatı. / İzar ü çeşmine sorsa ...
-
dolamlama
:
-
1. Bir imge değeri katmak için anlatımı değişmecelerle, eğretilem ...
-
dolaylama
:
-
Dolamlamanın bezekli ve sanatlı biçimi. Süslü ve sanatlı bir dola ...
-
dolaylı anlatım
:
-
Roman, öykü gibi türlerde olayların yazar ağzından anlatılması.
-
doldurma
:
-
Gerekli olmayan sözler ve benzetmelerle dolu anlatım.
-
doldurmalı kesik
:
-
Birinci dizesi yedi heceli olan kesik mani. bk. koşuk mani. / Ada ...
-
donanmış
:
-
Bakınız: düzyazı
-
dönderme
:
-
Doğu Anadolu saz ozanları arasında kullanılan dörtlük sonlarındak ...
-
döndürmece
:
-
Her koşanın son sözcüğünü, sonraki koşanın ilk sözcüğü yapma biçi ...
-
döndürü
:
-
Bir sözün iki karşıt anlama gelebilecek yolda kullanılması. Ör. / ...
-
döner ayak
:
-
Uyaklardan sonra yinelenen özdeş sözcükler ya da ekler.
-
döngüleme
:
-
Bir dizedeki sözcüklerin yerleri değişmekle anlamının ve ölçüsünü ...
-
dönük kanatlı
:
-
İki sesteş sözcükten birini koşanın başına, öbürünü sonuna getirm ...
-
dönüşük
:
-
Bakınız: çiftleşik ündeş
-
dörderleme
:
-
Bir gazelin her koşasının üzerine ikişer dize eklenerek dördere ç ...
Yazın Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
|