eng

Yazın Terimleri Sözlüğü (13)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
13. Sayfa
ulamlı ündeş :
Seslerinin çıkakları yakın olmayan sözcükler arasındaki ündeş. Ör ...
ulularsözü :
Ünlü kişilerin, bilgelerin, sanatçıların uslarda yerleşen değerli ...
usandırıcı uzatım :
Sözün gereksiz yere, bıkkınlık verecek ölçüde uzatılması, kıtık.
Usta :
Yetişkin âşık. (Geleneğe göre, gençler ustalarına hizmet ederek o ...
usta malı :
Usta ve ünlü âşıkların koşukları. (Âşıklar, fasıllarına önce bu " ...
uyak :
Dize sonlarının sesçe benzerliği. (Uyak hecelerinin sesçe benzeşm ...
uyaklı :
Bakınız: uyak
uyaklı düzyazı :
Bakınız: düzyazı
uyaksı :
Anlamları, görevleri bir olan sözcüklerle ya da eklerle uyak yapm ...
uyaksız dizeler :
Bakınız: dize
uyaktaş :
Dizeleri birbiriyle uyaklı koşa. bk. tekuyaklı.
uyaktaş beşerli :
Bakınız: beşerli
uyanış :
Alevî-Bektaşîlerce, bir kimsenin ilk kez koşuk (nefes) söylemeye ...
uyar :
Kapalı eğretilemede benzetmeyi sağlayan sözcük.
uyarlama :
1. Bir yazın yapıtını yöresel koşulları göz önüne alarak, uygun d ...
uyarlayıcı :
Bir yapıtı uyarlayan kimse. bk. uyarlama.
uyarlı (dengeli) eğretileme :
Bakınız: eğretileme
uyarlık :
Düşüncelerin, duyguların, kavramların en uygun sözcüklerle anlatı ...
uydaşlık :
Divan yazınında yazılışları ayrı, sesleri yakın harflerle uyak ya ...
uydu eğretileme :
Bakınız: eğretileme
uydurma :
Saz ozanlarının nazire ve tanzir karşılığı olarak kullandıkları t ...
uygunluk :
Anlatımın konuya uygun olması.
uylaşım :
Sözcüğün, ölçünün, anlamın birbirine uygun düşmesi, birbirlerini ...
uymazlık :
Kullanılan sözcük ve deyimlerin konuya uymaması.
uzak değinmece :
Bakınız: değinmece
uzanlatım bilimi :
Güzel yapıtlarda düşüncelerin, duyguların, imgelerin doğuş ve değ ...
uzatı :
Bakınız: eşitlik
uzatım :
Ölçüye uydurma zorunluğu yüzünden kısa bir heceyi uzun okuma: / D ...
uzatma :
Anlama bir şey katmayan sözcükler kalabalığı, bk. çoğaltma.
uzbilim :
Bakınız: uzsezi
uzdeyiş :
Sözün anlatılmak istenen duruma güzelce uymasını sağlayan kuralla ...
uzokumak :
Bir koşuğu, bir söylevi, bir yazın parçasını konuya uygun çeşitli ...
uzokuyuş :
Bakınız: Ayıtlamak
uzsezi :
Tasavvufculara göre Tanrı'yı, özbenliğini bilme yetisi öğretimle ...
uzsöyleyiş :
Kolay, güzel ve düzgün söyleme yeteneği.
uzsözlü :
Anlatımı, yapıtları derin, güzel ve etkili olan (yapıt, sanatçı), ...
uzsözlülük :
Konuyu bütün yönleriyle kavrayarak hiç bir yanlış ve eksik anlayı ...
uzun hece :
1. bk. kapalı hece 2. Ünlü ile bitenlerden uzatılarak söylenen, o ...
uzun öykü :
Kapsamı bakımından kısa öyküye, uzunluğu bakımından romana yaklaş ...
uzunhava :
1. Acıklı, dokunaklı deyişlerin içli müziği ve sözleri. 2. Doğu A ...
üç birlik kuralı :
Tragedyaların özelliği çeşitli kurallara bağlı olmaktır. Bu kural ...
üç kavuştaklı :
Fransız koşuğunda birinci, dördüncü ve sekizinci dizeleri aynı ol ...
üçleme :
Üç dizeli parçalardan oluşan koşuk.
üçlü :
Üç dizeden oluşan bağlam.
üçüzleme :
Bir dizenin iki durağa değil, iki orta durakla üç bölüme ayrılmış ...
ülkülük :
Ülkü edinilen bir yola, benimsenen bir soruna, arkasından koşulan ...
ülküt :
Roman, öykü ve oyunlarda benzer özelliklerle sınıflanabilen kişil ...
ündeş :
Sesteş -anlamları ayrı söylenişleri bir- sözcüklerle yapılan söz ...
ündeşleme :
1. Söyleniş bakımından birbirine benzeyen, anlamları ayrı sözcükl ...
ündeşli evirmece :
1. Eski yazıda yazılışları bir, okunuşları ayrı sözcüklerin kulla ...
ündeşli mani :
Söylenişleri bir, anlamları ayrı sözcükler kullanma yoluyla yapıl ...
ündeşli uyak :
Bakınız: uyak
ünlem :
Birden uyanan gür coşkuların etkisiyle ağızdan çıkıveren sözcükle ...
üst satır :
Bakınız: üst
üstün bezek :
Tümce, önerme ve dizelerin bakışık kesimlerini birbiriyle hem uya ...
üstünleme :
1. İki ve daha çok nesneden birini üstün sayarak ötekilerini sözd ...
vakanüvis :
Osmanlılar döneminde devletçe görevlendirilen tarih yazarı, bk. t ...
vakayiname :
Vakanüvislerce olguları, olayları oluş sırasına göre yazılmış tar ...
varoluşçuluk :
W. Dünya Savaşı sonunda Fransız yazarı J.P.Sartre'ın yaydığı yazı ...
varsağı :
Güney Anadolu bölgesinde yaşayan Varsak Türklerinin söyledikleri ...
vezn-i ahar :
Kalem şuarasının ustalık göstermek için her dizesini aruzun dört ...
virt :
Alevî-Bektaşilerin belli vakitlerde söyledikleri koşuk-dua.
vurgu :
Sözcüklerde, tümcelerde, dizelerde kimi hecelerin öbürlerine göre ...
yabancıl :
Uzak, yabancı ülke insanlarının törelerini, geleneklerini, yörese ...
yabancıllık :
Bir yapıtta, yabancı ve uzak ülkelerle ilgili olayları, kişileri, ...
yadsılı onama :
Konuşmada bir soruyu yanıtlarken, etkiyi arttırmak amacıyla sorul ...
yadsınlık :
Dil kurallarına ve genel kullanışa aykırı olan, yadırganan sözcük ...
yakarış :
Sanatlı düzyazı ile Tanrı'ya yalvarış, bk. münacat.
yakım :
Bir kimse üzerine söylenen koşuk, türkü.
yakın değinmece :
Bakınız: Değinmece
yaklaşık çift uyaklı :
bk. iç uyaklı, çift uyaklı
Yakmak :
Bakınız: türkü yakmak
yalın biçem :
Uzatmalardan, parlak imgeli buluşlardan, süslü benzetmelerden, eğ ...
yalın eğretileme :
Bakınız: eğretileme
yalın uyak :
Bakınız: uyak
yalınç söz :
Bakınız: söz
yalınlık :
Açık, süsten ve zorlamadan uzak, kolayca anlaşılabilen anlatım.
yanbölüm :
Ana bölüm içinde yer alan bölümlerin her biri.
yanıltma :
Dizelerde, önermelerde sözcüklerin değişik anlamlarından, değişik ...
yanıltmaca :
1. İki anlamlı sözcüklerin ikinci anlamlarıyla de yere ve konuya ...
yanıltmaç :
1. Çözüme yardımcı olabilecek gizli ipuçlarını da içeren bir tür ...
yanların benzeşmesi :
Bir sözün, bir koşanın başıyla sonunu benzeştirme bir sözün sonun ...
yanlı beşerleme :
Bakınız: Beşerleme
yanlış zamanlama :
Belli bir zamanda geçmiş olay, olgu ya da durumları geçtiği zaman ...
yansılama :
Doğa seslerinin yansılanmasından doğan sözler: pat, küt, vız, hır ...
yansılama uyumu :
Sözlü ve yazılı anlatımda, doğa seslerinin yansılanmasıyla elde e ...
yapısalcılık :
Dili, sanat yapıtını, toplum düzenlerini vb. bağımsız birer yapı, ...
yapmacık :
Sözde, yazıda içtenlikten uzak, doğala benzemeyen duygulanma göst ...
yaratıcı imge :
Zihinde yepyeni imgeler yaratma yetisi.
yaratış :
Kendine özgü bir anlatımla bir yapıt ortaya koyma. bk. buluş.
yaratışçılık :
İzlenimcilik akımının İspanya'da aldığı biçimlerden biri.
yaratmak :
Benzeri, eşi, örneği olmayan güzel bir yapıt ortaya koymak, var e ...
yardımcı düşünce :
Bir yapıttaki ana düşüncenin açıklanmasına, tümlenmesine yarayan ...
yarım uyak :
Bakınız: uyak
yarımdize :
Dizelerde orta durakların ikiye ayrıldığı bölümler.
yarışmalı deyişme :
Aşıkların karşılıklı olarak, sazla koşuk söyleşmeleri, koşuk yolu ...
yarmaca :
Bir gazelin her koşasının ortasına iki dize eklenerek dördere çık ...
yarmacalı :
Bakınız: yarmaca
yaşam öyküsü :
Bir kişinin soyu, doğumu, yetişimi konusunda toplu bilgi veren ya ...
yaşamca :
Ünlü kişilerin yaşamlarını, yaptıklarını, etkilerin anlatan yazı ...