eng

Yazın Terimleri Sözlüğü (5)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Yazın Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Yazın Terimleri Sözlüğü (5. Sayfa)

dörderli :
Her bağlamı dört dizeli bir divan koşuk biçimi. İlk bağlamı uyakl ...
dördül :
Ahrep ve ahrem denilen aruz ölçüleriyle yazılan dört dizeli koşuk ...
dördüz :
Dört dizesi de birbiriyle uyaklı olan dördül. bk. dördül.
dörtleme :
1. Dört dizeli olmasından ötürü maniye verilen başka bir ad. 2. D ...
dörtlük :
Halk yazmında, dört dizeden oluşan en küçük koşuk birimi.
döşeme :
Halk öykülerinde, yerine göre:. 1. Giriş bölümü. 2. Türkünün olay ...
DUA :
Bakınız: Kaside
dudak değmez :
İçinde dudak ünsüzlerinden (b p f m v) hiçbiri bulunmayan, divan ...
durak :
1. Dizelerde, sesin ölçü birimlerine göre aralanabildiği yer. 2. ...
duraksama :
Bir konuşmada, seçilebilecek birçok sözcükler, alınabilecek birço ...
duraksatış :
Sözde, yazıda, beklenmedik bir sonuçla karşılaştırma sanatı. Ör. ...
durgu :
1. Konuşmada, okumada anlamı etkileyen kısa duruş. 2. bk. durak 2 ...
Duru :
Fazlalıklardan, kıtıklardan arınmış olan söz, yazı.
duru!uk :
Sözlü ve yazılı anlatımın gereksiz sözlerden, gereksiz uzatmalard ...
duygu yakıştırması :
Hayvanlara, bitkilere ya da cansız varlıklara insan duygusunu yak ...
duyguculuk :
Yazında duygunun ya da duyarlığın önderliğini benimsemiş görünme. ...
duyuğ :
Bakınız: tuyuğ
dübeyt :
Bakınız: dördül
düğümlenme :
Anlatımdaki bir bozukluk yüzünden sözün kolayca anlaşılmaması. İk ...
düğümlü :
Anlaşılması, çözülmesi güç (yazı ya da söz). bk. düğümlenme.
dür-yay :
Birkaç şeyi söyledikten sonra onlarla ilgili şeyleri sıralama san ...
düşçülük :
XX.yüzyil başlarında ortaya çıkan ve konuları düşte görülür gibi ...
düşlem :
Gerçeğin ve olanağın dışında, imgenin özgür işlemesiyle oluşan (k ...
düşüklük :
Düşüncede, duyguda, anlatımda aşağılığa, bayağılığa kaçan bir yol ...
düşülke :
İngiliz yazarı Thomas More'un Utopia adlı yapıtında betimlendiği ...
düşülkü :
1. Gerçekleştirilmesi olanaksız olan dizge ya da tasarı. 2. Ancak ...
düşünce yanaçları :
Düşünceyi daha iyi ortaya koymak için başvurulan, anlatım dışı yö ...
düşündeşlik :
Ozanların, yazarların birbirinden habersiz olarak aynı dizeyi, ko ...
düz mani :
Yedişer heceli dört dizeden oluşmuş, uyakları çoğu kez ündeşsiz o ...
düzanlatış :
Anlatımın dil kurallarına uygun, anlam ve uyum bakımından da pürü ...
düzanlatışlı :
Kıtıklardan arınmış, eksiksiz, güzel, düzgün, uyumlu ve açık anla ...
düzdeğişmece :
Benzetme ilgisi bulunmaksızın, neden-sonuç gibi türlü ilişkilerle ...
düzelten ilgi :
Değişmecede, sözcüğün kullanılışındaki doğruluğu ve yerine uyuşun ...
düzenleyim :
Bir konuyu oluşturan düşünceleri uygun bir biçimde birbirine bağl ...
düzenleyiş :
Bir yapıtta buluşları, görüşleri biribirini güçlendirecek düzende ...
düzenli dür-yay :
Bakınız: dür-yay
düzensiz dür-yay :
Bakınız: dür-yay
düzgeçiş :
Başlangıçtan -ilişki aramaksızın- doğrudan doğruya konuya geçme s ...
düzgün evirmece :
Bakınız: evirmece
düzgün söyleyiş :
Seslerin çıkışlarında, sözcüklerin, tümcelerin vurgularında genel ...
düzgünlük :
Divan çağında yazıya, anlatıma verilmesi gereken düzen.
düzlemli evirmece :
Bakınız: evirmece
düzme :
1. Yalınç anlamlı ve duru anlatımlı mani, türkü gibi koşuklar. 2. ...
düzüm :
Bir koşuğun bütünü, bk. takım, katar.
düzyazar :
1. Düzyazı yazan kişilere verilen ad. 2. Divan çağında düzyazı us ...
Düzyazı :
Genel olarak ölçü, uyak dibi koşullara bağlı bulunmayan yazı. Düz ...
düzyazı şiir :
Genel olarak, ölçü ve uyak koşuluna bağlı olmayan şiir.
düzyazıya çevirme :
Bir koşuğu,ölçü, uyak gibi bağlardan kurtararak kurallı tümce biç ...
ebced :
Arap elifba (abece) sının özel bir düzeni. Şöyle okunurdu: Ebced, ...
ebhar :
Aruz ölçüsünde bahirler, bk. bahir.
ebyat :
Beyitler, koşalar, bk. koşa.
edebiyat-ı Cedide :
Bakınız: Servet-İ Fünun
efail ü tefail :
Aruz ölçüsündeki temel kalıplar için, kimi kez kullanılan ad.
Eflatunculuk :
Eski Yunan Filozofu Eflatun'un ülkücülüğünü örnek alan güzellik a ...
eglog :
İlkçağ yazınında, kısa kırdeyişi. bk. kırsal.
eğilim :
Yazarın herhangi bir görüş ve düşünceye yatkınlığı.
eğlenceli duraksatış :
Bakınız: duraksatış
eğreti :
Bakınız: eğretileme
eğretileme :
Bir sözcüğün alışılmış anlamı dışında kalan bir anlamda kullanılm ...
eğretileme öğeleri :
Eğretilemeyi oluşturan öğeler, bk. eğretileme.
eğretilen :
Bakınız: eğretileme
eğretili :
Bakınız: eğretileme
eğretilik :
Bakınız: eğretileme
ekin :
İnsan topluluğunun yazınsal, sanatsal ve tinsel ürünlerinin tümü.
eksik evirme :
Bakınız: evirme
eksik ündeş :
Bakınız: ündeş
eksilti :
Kullanılmayışları, anlatımda eksikliğe yol açmayan sözcüklerin dü ...
eksiltili :
Bakınız: eksilti
eksiltili özetleyiş :
Tümceden kimi sözcükleri atarak elde edilen özetleme: Bu işi köye ...
eleji :
1. Eski Yunan'da konusu ne olursa olsun, bir dizesi altı, ikincis ...
eleştiri :
Bir sanat yapıtının, iyi ve kötü yönlerini inceleyerek bir yargı ...
eleştirmeli yayım :
Yapıtların değişik yazmalarını karşılaştırarak -aralarındaki ayrı ...
eleştirmen :
Eleştiri türünde yazı yazan kişi. bk. eleştiri.
elif :
Arap ve Osmanlı abecesinin ilk harfi (Yukarıdan aşağıya çekilmiş ...
elkap :
Osmanlılar çağında herkesin toplumsal durumuna göre aldığı san.
elyazması :
Bakınız: yazma
en uygun benzetme yönü :
Varlıkların ortak niteliklerinden, benzetmeye, en güzel, en uygun ...
ene-l-Hak :
Ben Tanrı'yım. Bütün varlıkların bir ve birlik olduğuna inananlar ...
engelleyici :
Bakınız: eğretileme
esin :
İçe doğan buluş ve yaratış gücü.
esin perisi :
Yunan, mitolojisinde, Zeus'un dokuz kızı. (Tarih, müzik, komedya, ...
esinlemek :
Bir kimsenin, bir yapıtın, bir nesnenin, bir durumun etkisinden y ...
esiveriş :
Kimi kez, birbirinden habersiz iki ozanın, iki yazarın esinlenme ...
eski yazı :
Arap abecesi temeline dayanan Osmanlı abecesi.
eskil :
Eski çağ denilen tarih dönemleriyle, Yunan-Latin tarih ve uygarlı ...
eskisel :
Eskiselliğe değin, eskisellikle ilgili olan.
eskisellik :
Konuşulan ve yazılan dilde, kullanımdan düşmüş olan eski sözcük v ...
eşanlamlı :
Bakınız: anlamdaş
eşevrecilik :
Fransa'da XX. yüzyıl başlarında ortaya çıkan, yalnız kişisel duya ...
eşitleme :
Koşalarda, aralıklarda başka sözcüklerin de bütünün, ya da çoğunu ...
eşitlik :
Düşüncenin yeterince, belli oranda anlatımı. (Sözcükler belli ora ...
eşleşme :
Koşullu bileşik tümcelerde, önerme ile sonucun yer değiştirip yin ...
eşli benzetme :
Bakınız: benzetme
eviri :
Anlatıma özel bir duygu ve imge değeri katmak amacıyla, sözükleri ...
evirme :
Bir dizedeki, bir tümcedeki sözcüklerin yerlerini değiştirerek an ...
evirmece :
Sözcü klerdeki harflerin yerlerini değiştirerek başka anlamlı söz ...
evrişme :
Daha çok konuşmalarda, birinin kullandığı bir sözcüğü bir anlam ö ...
eyitmek :
Bakınız: ayıtmak
eytişim :
1. Karşılıklı konuşma ve tartışma sanatı. 2. Karşıtlık ya da çeşi ...
eytişme :
1. Belli kural ve yöntemelere uyularak yapılan tartışma. 2. Divan ...