eng

Atasözleri Sözlüğü (21)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Atasözleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Atasözleri Sözlüğü (21. Sayfa)

sebepsiz ölüm olmaz :
herkesin ölümü için bir sebep vardır.
sefa ile yenen cefa ile kazanılır :
keyifli keyifli harcadığımız para, çok sıkıntı çekilerek kazanılm ...
sel gider kum kalır, kişi ettiğini bulur :
geçici durumlara güvenmek doğru değildir.
sel gider, kum kalır :
geçici durumlara güvenmek doğru değildir.
sel ile gelen yel ile gider :
emek vermeden ele geçen para kısa zamanda çarçur olur gider.
selam para, kelam para :
1) her davranış para harcamaya bağlıdır;
selam verdik, borçlu çıktık :
küçük bir ilgi gösterdik, üzerimize büyük bir iş yüklendik.
selden gelen suya gider :
kolay ve emeksiz kazanılan şeyler elden kolay çıkar.
selin ağzı tutulur, elin ağzı tutulmaz :
doğal yıkımlara karşı önlem alınır ama söyledikleri yalan yanlış ...
sen ağa ben ağa, koyunları (inekleri) kim sağa? :
herkes kendisini buyurucu durumda görür, iş yapmakla yükümlü saym ...
sen bilirsin deyince (değirmende) kavga olmaz :
bir konu üzerindeki görüşme sırasında uysallık gösterir, karşınız ...
sen dede ben dede, bu atı kim tımar ede :
herkes kendisini buyurucu durumda görür, iş yapmakla yükümlü saym ...
sen dost kazan, düşman ocağın başından çıkar :
sen dost kazanmanın yoluna bak, düşman kolay kazanılır.
sen giderken ben geliyordum :
ben bu işi senden önce yaptım.
sen işten korkma, iş senden korksun :
her iş, doğacak engelleri yenmeye kararlı olmakla, direnmekle baş ...
sen zot ben zot, ata kim vere ot :
herkes kendisini buyurucu durumda görür, iş yapmakla yükümlü saym ...
senden devletliye ortak olma :
iki insan arasındaki beraberliğin sağlıklı yürüyebilmesi, anlaşma ...
seninki can da benimki patlıcan mı? :
senin canının değeri var da benimkinin değeri yok mu?
serçeden korkan darı ekmez :
tehlikeleri gözde büyüterek işe girişmekte çekingen davrananlar a ...
serkeş öküz (son) soluğu kasap dükkânında alır :
dikbaşlı olanlar, davranışlarının cezasını görürler, hatta bu dav ...
sermayen bir yumurtaysa taşa çal :
yetersiz olanaklarla büyük işler yapmayı tasarlıyorsan başarılı o ...
sev beni, seveyim seni :
sevgi karşılıklı olur, sen beni seversen ben de seni severim.
sev seni seveni, hâk ile yeksan ise; sevme seni sevmeyeni, Mısır'a sultan ise :
toplumdaki yeri ne düzeyde olursa olsun, sevgi gördüğün kişiye se ...
sevda geçer yalan olur, sonra sokar yılan olur :
başta insanı mutlu eden duygusal ilişkiler zamanla körelir ve son ...
sevenin kuluyum, sevmeyenin sultanı :
beni sevdiğine inandığım kişi için yapmayacağım şey yoktur, onun ...
seyrek git sen (sıkça varma) dostuna, kalksın ayak üstüne :
kişi dostuna sık sık giderse seyrek gittiğinde gördüğü konuksever ...
sıcağa kar mı dayanır? :
aşırı harcamalarla eldeki imkânlar çok çabuk tükenir.
sıçan çıktığı deliği bilir :
bir kabahate, suça veya gizli işe kalkışan kişi, yakalanacağını a ...
sıçan deliğe sığmamış, bir de kuyruğuna kabak bağlamış :
1) yapamayacağı kadar ağır bir işi varken başka bir iş daha yükle ...
sıçan geçer yol olur :
bir iş için kötü bir yol açılırsa artık herkes o yolu tutar.
sık gidersen dostuna, yatar arka :
kişi dostuna sık sık giderse seyrek gittiğinde gördüğü konuksever ...
sırça köşkte oturan komşusuna taş atmamalı :
insan kendinde herhangi bir kusur varken başkalarını aynı kusurla ...
sırrını açma dostuna, o da söyler dostuna :
bir sır en yakın dosta bile söylenmemelidir.
sinek küçüktür ama mide bulandırır :
önemsiz, küçük gibi görünen bir şey kötü ve olumsuz bir izlenim y ...
sinek pekmezciyi tanır :
işini bilen kişi, yararlanacağı kimseyi bilir.
sirkesini, sarımsağını sayan paçayı yiyemez :
küçük sakıncalarını düşünerek bir işe girişmeyen kişi, o işin kaz ...
sitteisevir her saati bir devir :
fırtına günlerinde hava her saat değişikliğe uğrar.
sitteisevir kapıyı çevirir :
kötü havalarda dışarı çıkmamayı öğütleyen bir söz.
sofrada elini, mecliste dilini sakla :
topluluk içinde kendini denetle, aşırı davranışlarda bulunmaktan ...
sofu soğan yemez, bulunca sapını komaz :
hoşa gitmeyen işlere yönelmez gibi görünen öyle kişiler vardır ki ...
soğanın acısını yiyen bilmez, doğrayan bilir :
bir iş yapılırken ne kadar güçlük çekildiğini, o işi başarmış ola ...
sokma akıl sekiz adım gider :
hep başkalarının verdiği akılla hareket eden kimse, bir yere kada ...
son pişmanlık fayda vermez (etmez) :
iş işten geçtikten sonra pişman olmanın yararı yoktur.
sona kalan dona kalır :
bir işte geç kalan istediği şeyi elde edemez.
sonradan gelen devlet devlet değildir :
kişi yaşlandıktan sonra gelen zenginlik işe yaramaz.
sonradan görme, gâvurdan dönme :
sonradan görmeler fazla iyi niteliklere sahip değildir.
sora sora Bağdat (Kâbe) bulunur :
insan sora sora çok uzak yerleri bile bulur.
soran yanılmamış (yorulmamış) :
bilmediği şeyi bir bilene soran, en zor işlerin bile üstesinden g ...
sorma kişinin aslını, sohbetinden bellidir :
bir kişinin nasıl bir insan olduğu konuşmasından belli olur, soyu ...
soy asma, soyuna çeker :
temiz soydan gelen kişi, her durumuyla soyluluğunu gösterir.
soydur çeker, boktur kokar :
her insan veya yaratık az çok soyuna benzer.
söyleyenden dinleyen arif gerek :
kapalı konuşan bir kişinin ne demek istediğini ancak o konudan ha ...
söyleyene bakma, söyletene bak :
içinden geleni söyleyen bir kişinin sözlerine inanmak istediğimiz ...
söz ağızdan çıkar :
mert olan kişi, sözünde durur; verdiği sözü yerine getirir.
söz dediğin yaş deridir, nereye çekersen oraya gider :
bir sözü dinleyenler kimi zaman söyleyenin aklından geçirmediği b ...
söz gümüşse sükût altındır :
susmak bazen konuşmaktan daha iyi sonuç verir.
söz sözü açar :
bir konu üzerinde konuşulurken ilgisi dolayısıyla söz başka bir k ...
söz var dağa çıkarır, söz var dağdan indirir :
sözün insanlar üzerinde etkisi büyüktür; yerinde söylenen sözler ...
söz var gelir geçer, söz var deler geçer :
sözün insanlar üzerinde etkisi büyüktür; yerinde söylenen sözler ...
söz var iş bitirir, söz var baş yitirir :
sözün insanlar üzerinde etkisi büyüktür; yerinde söylenen sözler ...
sözü mü olur? :
üzerinde konuşacak kadar önemi yok.
sözü söyle alana, kulağında kalana :
söylediklerin bir kulağından girip öbür kulağından çıkan kimseye ...
su akarken testiyi doldurmalı (doldur) :
kişi, fırsattan yararlanmalı; geliri bol olduğu zaman ilerisi içi ...
su aktığı yere (yine) akar :
daha önce bize yararı dokunmuş olan güzel bir durum, bugün bulunm ...
su başından (bendinden) kesilir (bağlanır) :
bir işi, kimsenin karışamayacağı ve bozamayacağı biçimde bitirmek ...
su bulanmayınca durulmaz :
bir konu, türlü çekişmelerden sonra aydınlığa kavuşur, yoluna gir ...
su içene yılan bile dokunmaz :
düşman olsa bile su içen kimseye dokunulmamalıdır.
su küçüğün, söz (sofra, yemek) büyüğün :
1) temel bir ihtiyaç olan su önce küçüğe verilir, konuşmaya ise i ...
su testisi su yolunda kırılır :
bir kişi amaç edindiği işte kazaya uğrar.
su uyur, düşman uyumaz :
düşmana karşı her zaman uyanık davranmak gerekir.
su yatağını bulur :
bir şeyi yapma isteği ve gücü bulunan kimse, uygun bir çalışma yö ...
suç samur kürk olsa kimse üstüne almaz :
hiç kimse suçlu olduğunu kabul etmek istemez.
suçu gelin etmişler, kimse güveyi girmemiş :
ne kadar çekici olursa olsun, suçu kimse kabul etmez.
suyu getiren de bir, testiyi kıran da :
görevini iyi yapanla kötüye kullanan arasında bir fark gözetilmem ...
suyu görünce teyemmüm bozulur :
bir zorunluluk dolayısıyla yapılmakta olan bir işin, bu zorunlulu ...
suyun duru akanından, insanın yere bakanından korkmalı :
duygu ve düşüncelerini açığa vurmayan sessiz insan yavaş akan der ...
suyun sessizinden, insanın sözsüzünden korkmalı :
duygu ve düşüncelerini açığa vurmayan sessiz insan yavaş akan der ...
suyun yavaş akanından, insanın yere bakanından kork (sakın) :
duygu ve düşüncelerini açığa vurmayan sessiz insan yavaş akan der ...
sükût ikrardan gelir :
susmak kabul etmek demektir.
sür git dememişler, gör geç demişler :
beğenmediğiniz durumu, sürüp giden bir anlaşmazlık konusu yapmayı ...
sürüden ayrılanı (ayrılan koyunu, kuzuyu) kurt kapar :
arkadaşların yardımıyla yapılan veya bir amaç uğruna topluca giri ...
sürüyü güden kurdu görür :
zor bir işe giren onun bütün sıkıntılarıyla karşılaşabilir.
sütle giren huy, canla çıkar :
kişinin küçükken edindiği huy, ölünceye değin sürer.
sütlüyü sürüden çıkarmazlar :
yararlı, verimli şey elden çıkarılmaz.
sütsüz koyun meleyen olur :
çevresine yararlı olmayan, elinde avucunda bir şey bulunmayan kiş ...
sütten ağzı yanan yoğurdu (ayranı) üfleyerek yer (içer) :
bir olaydan gerekli dersi alan, sonra uyanık davranır.
şahin ile deve avlanmaz :
küçük şeyleri elde etmek için yeterli olan araçla, büyük şeyler e ...
şahin küçük ama payını ele vermez :
küçük olmak güçsüz olmak demek değildir, kendilerinden büyük olan ...
şahin küçüktür ama koca turnayı havadan indirir :
küçük olmak güçsüz olmak demek değildir, kendilerinden büyük olan ...
şap ile şeker bir değil :
görünüşte birbirine benzeyen şeyler nitelikte birbirinden çok far ...
şaraptan bozma sirke keskin olur :
sonradan azan kişi, eskiden beri yolunu şaşırmış kimseden daha az ...
şaşı, çakır demektense kör de, kurtul :
üstü kapalı laflar etme, açık konuş, ne diyeceksen de.
şaşkın misafir, ev sahibini ağırlar :
başkalarının görev ve yetkilerine karışmak ahmaklıktır.
şaşkın ördek başını bırakır, kıçından dalar :
ne yaptığını bilmeyen kişi işi tersinden yürütmeye kalkar.
şeriatın kestiği parmak acımaz :
kanunların uygun gördüğü cezaya katlanmak gerekir.
şeyh uçmaz, müridi uçurur :
bir kişiye inanlar, onu olduğundan çok üstün görürler ve onda ola ...
şeytanın dostluğu darağacına kadardır :
kötü arkadaş kişiyi yoldan çıkartıp ölüme kadar sürükleyebilir am ...
şeytanla kabak ekenin kabak başına patlar :
kurnaz ve hileci kimse ile ortaklık eden kişi hilenin en büyük ku ...
şeytanla ortak buğday eken samanını alır :
ortağı kurnaz, düzenbaz olanın eline kârdan bir şey geçmez.
şık şık (çık çık) eden nalçadır, iş bitiren akçedir :
değerli nesneye bir yönüyle benzeyen şey, onun yerini asla tutmaz ...