eng

Atasözleri Sözlüğü (15)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Atasözleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Atasözleri Sözlüğü (15. Sayfa)

insanlık sen de kalsın :
1) karşı taraf iyilik bilmese de sen yine iyilik et; 2) bu işi na ...
insanoğlu çiğ süt emmiş :
insanlardan tam bir doğruluk beklenmez.
ip inceldiği yerden kopar :
bir durum, en çürük yerinden patlak verir.
ip kırıldığı (koptuğu) yerden ulanır (bağlanır) :
1) iki kişi arasındaki kırgınlığın giderilmesi için kırgınlık seb ...
ip koptuğu yerden bağlanır :
iki kişi arasındaki kırgınlığın giderilebilmesi için kırgınlık ne ...
İsa'yı küstürdü, Muhammed'i memnun edemedi :
iyilik edeyim derken kimseyi memnun edemedi.
isin yanına varan is, misin yanına varan mis kokar :
kişi kiminle arkadaşlık ederse ondan kendisine birtakım huylar ge ...
islim arkadan gelsin :
önce istenilen iş yapılsın, gereken şartlar sonradan yerine getir ...
ismi lazım değil :
adının anılması gerekmiyor.
istediğini söyleyen istemediğini işitir :
bir kimseye hakaret etmek, ağır sözler söylemek doğru değildir, o ...
istemem diyenden korkmalı :
bir şeyi istemem diyen, fırsat bulduğunda o şeyi elde etmek için ...
istenmeyen aş, ya karın ağrıtır ya baş :
istenmeyerek yapılan işlerden kötü sonuçlar ortaya çıkar.
isteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara :
birinden bir şey isteyen utanır ancak isteği yerine getirmeyen da ...
istim arkadan gelsin :
önce istenilen iş yapılsın, gereken şartlar sonradan yerine getir ...
iş amana binince kavga uzamaz :
kavga edenlerden biri aman dilerse çekişme sona erer.
iş anlatılıncaya kadar baş elden gider :
kızışmış bir kavgada veya herhangi bir olayda meram anlatmaya fır ...
iş bilenin kılıç kuşanın :
her şey, onu gereği gibi kullanmasını bilene yakışır.
iş insanın aynasıdır :
bir kimsenin nasıl bir kişi olduğu yaptığı işlerden anlaşılır.
iş olacağına varır :
bir soruna aldırmamayı, ne yapılırsa yapılsın yine aynı sonuca ul ...
işemekle deniz pis olmaz :
doğruluğuna, dürüstlüğüne herkesin inandığı bir kimse, aşağılık k ...
işin yoksa şahit ol, paran çoksa kefil ol :
tanıklık boş oturan kimselerin, kefillik ise parası çok olan kims ...
işine hor bakan boynuna torba takar :
işini küçümseyen kişi istediği gibi para kazanamaz ve sonunda dil ...
işini kış tut da yaz çıkarsa bahtına :
başladığın bir işte her zaman güçlüklerle karşılaşacağını varsay ...
işkilli büzük dingilder :
gizli bir ayıbı olanlar herhangi bir sözden alınarak kendilerini ...
işleyen demir pas tutmaz (ışıldar) :
tembel tembel oturan kimse hantallaşır, iş yapma yeteneğini yitir ...
iştah dişin dibindedir :
bir şey yemeyi istemeyen kimse, yiyecekten bir parça tattığında i ...
işten artmaz, dişten artar :
biriktirme, çok çalışmakla kazanıp yemekle değil, kazandıklarımız ...
it ağzını kemik tutar :
aşağılık bir kimsenin ağzını kapamak için ona bir çıkar sağlamak ...
it değmekle (işemekle) deniz pis olmaz :
doğruluğuna, dürüstlüğüne herkesin inandığı bir kimse, aşağılık k ...
it derisinden post olmaz :
aşağılık kimse veya şey, yüce ve temiz bir amaca hizmet edemez.
it ite (buyurur), it de kuyruğuna :
işi yapmak istemeyen onu mutlaka başkasına ısmarlar.
it iti ısırmaz :
aynı düşüncede ve aynı yapıda olan insanlar birbirlerine zarar ve ...
it iti suvatta bulur :
aşağılık kişiler birbirlerini kendi gibilerinin toplandığı yerde ...
it itin ayağına (kuyruğuna) basmaz :
başkasına kötülük etmek konusunda aynı şeyi düşünenler birbirleri ...
it itle gezer :
kötü biri ancak kendisi gibi kötü olan birisiyle arkadaş olur.
it kağnı gölgesinde yürür de kendi gölgesi sanırmış :
başkasının korumasıyla iş yapan akılsız kişi, desteklendiğini unu ...
it sürü, para kazan :
ekmek parası kazanmak için it sürümek gibi bir iş tutmak bile ayı ...
it ulur, birbirini bulur :
aşağılık bir kimse bir konu üzerinde sesini yükselttiğinde aynı a ...
it ürür, kervan yürür :
gerçekleşmesi doğal olan işler engellenemez.
iti (köpeği) öldürene sürütürler :
çığırından çıkmış olan bir işin düzeltilmesi, bu işe yol açan kim ...
iti an, taşı eline al (çomağı hazırla) :
saldırgan biriyle karşılaşmas olasılığı bulunan kimse kavgaya haz ...
itin (köpeğin) duası kabul (makbul) olsa (-ydı) gökten kemik yağar (-dı) :
aşağılık kişinin istediği olsaydı dünya, yalnız kendisinin işine ...
itin ahmağı baklavadan pay umar :
aptal kişi, eline geçme olasılığı bulunmayan bir nimeti bekler.
itin ölümü gelirse cami duvarına işer :
herkesin üzerine titrediği, kutsal saydığı şeyi kötüleyen, bozan ...
itle çuvala girilmez :
edepsiz ve saldırgan bir kimse ile bir konu üzerinde tartışmak ve ...
itle dalaşmaktan çalıyı dolaşmak yeğdir :
edepsiz kimse ile uğraşmamak için onun bulunduğu yerden uzaklaşma ...
itle yatan bitle kalkar :
değersiz, kötü kimselerle ilişki kuranlar kötü huylar edinirler.
iven kız ere varmaz, varsa da baht bulmaz :
acele eden kız eşini iyi seçemeyeceği için mutlu olamaz.
iyi evlat babayı vezir, kötü evlat rezil eder :
babaya ün kazandıran da el içine çıkamayacak bir duruma düşüren d ...
iyi gitmeyince kişinin işi, muhallebi yerken kırılır dişi :
insanın işi bir kez ters gitmeye görsün, en sıradan işlerinde bil ...
iyi insan sözünün üstüne gelir :
yokluğunda kendisinden söz edilen kimse, konuşmanın üzerine gelir ...
iyi iş altı ayda çıkar :
doğru dürüst yapılması istenen iş uzun zaman ister.
iyi nasihat verilir, iyi ad verilemez :
bir kimse başkalarına iyi öğüt verebilir ama ün veremez, kişi ünü ...
iyi olacak hastanın, doktor ayağına gelir :
Tanrı kötü bir durumun iyiliğe dönmesini dilemişse bunu yapacak k ...
iyiliğe iyilik her kişinin kârı, kötülüğe iyilik er kişinin kârı :
iyiliğe karşı iyiliği herkes yapabilir, önemli olan kötülüğe karş ...
iyiliğe iyilik olsaydı, koca öküze bıçak olmazdı :
nasıl öküz, ömrü boyunca hizmet ederek sahibine kazanç sağladığı ...
iyiliğe 'nereye gidiyorsun' demişler, 'kötülüğe' demiş :
birçok iyiliğin karşısında kötülük vardır.
iyilik eden iyilik bulur :
iyilik eden kimseye zamanı geldiğinde başkaları da iyilik ederler ...
iyilik et denize at, balık bilmezse Halik bilir :
karşılık beklemeden iyilik yap.
iyilik et kele, övünsün ele :
bir kişinin beğenilmeyen yönlerini düzelt, onu herkesin övüneceği ...
iyilik iki baştan olur :
birbiriyle ilişkileri bulunan iki kişinin iyi geçinebilmeleri içi ...
kabahat samur kürk olsa kimse sırtına almaz :
hiç kimse suçlu olduğunu kabul etmek istemez.
kabiliyetli çırak ustayı geçer :
yetenekli çırak, ustasından daha usta olur.
kaçan balık büyük olur :
elden kaçırılan fırsat gözde büyütülür.
kaçanı kovmazlar, yıkılanı vurmazlar :
kaçan bir düşmanı kovalayıp ezmeye çalışmak mertliğe yakışmaz, âc ...
kaçanın anası ağlamamış :
tehlikeden kaçan kazançlı çıkmış.
kader olmayınca kadir bilinmez :
kişi talihsiz ise ne kadar iyi insan olursa olsun, değeri bilinme ...
kadı anlatışa göre fetva verir :
haksız kişi, olayı kendisini haklı gibi göstererek anlatırsa dinl ...
kadı kızında bile kusur olur :
üzerinde durulmaya değmeyecek kadar küçük bir kusurdur.
kadının fendi, erkeği yendi :
kadınlar kurnazlıkta erkeklerden üstündürler.
kadının şamdanı altın olsa mumunu dikecek erkektir :
kadın ne kadar bol, değerli çeyizle gelirse gelsin evin bütün eks ...
kadının yüzünün karası erkeğin elinin kınası :
yolsuz ilişkiler kadınlar için hoş karşılanmadığı hâlde erkekler ...
kalaylı bakır küflenmez :
temizliğini herkesin bildiği kişi ve iş lekelenemez.
kalbi yıkmak kolay, yapmak zordur :
insanları kırmak ve üzmek, mutlu etmekten daha kolaydır.
kalbin yolu mideden geçer :
bir kimsenin sevgisi kazanılmak istendiğinde ona güzel yiyecekler ...
kalendere 'kış geliyor' demişler, 'titremeye hazırım' diye cevap vermiş :
yaşamın felsefesine eren kişi, en sevimsiz, hatta rahatsız duruml ...
kalın incelene kadar ince süzülür :
bir hastalık, bir sıkıntı karşısında güçlü gücünden bir parçasını ...
kalıp kıyafetle adam adam olmaz :
gösterişli bir vücut, iyi bir giyim kuşam, kişiye insanlık değeri ...
kalp kalbe karşıdır :
sevgi karşılıklıdır.
kalp kazanır, kaltaban gönenir :
iş becerme yeteneği bulunmayan kişi, düzenbazın kendisine yutturd ...
kalpten kalbe yol vardır :
sevgi karşılıklıdır.
kambersiz düğün olmaz :
her toplantıda veya her işin içinde bulunmak merakında olanlar iç ...
kanaat gibi devlet olmaz :
elindekiyle yetinmesini bilen kişi yokluk nedir bilmez.
kanatsız kuş uçmaz :
gereken koşullarla donanıp güçlenmeyen kişi amacına ulaşamaz.
kanı kanla yumazlar, kanı suyla yurlar :
kötülük, kötülük yapılarak düzeltilmez ancak iyilik yapılarak ort ...
kanlı gömlek gizlenmez :
bazı kötü şeylerin gizlenmesi mümkün değildir.
kapı arkası bile gurbet :
bir insan evinden pek uzağa gitmese bile evden ayrıldıktan sonra ...
kâr eden ar etmez :
birinin sıkılmayı bir yana bırakarak yalnız çıkarına baktığı anla ...
kar kuytuda, para pintide eğleşir :
her şey, saklanabilen yerde ve saklamasını bilenin yanında bulunu ...
kar ne kadar çok yağsa yaza kalmaz :
elverişli bir ortamda çoğalan şeyler, ortam elverişliliğini yitir ...
kar susuzluk kandırmaz :
gerçek gereksinimler, avutucu, oyalayıcı şeylerle karşılanmaz.
kâr, zararın kardeşidir (ortağıdır) :
ticarette sadece kâr etmek düşünülmez, zarar da edilebilir.
kara gün kararıp kalmaz :
insanın sıkıntılı zamanı sürüp gitmez, arkasından iyi günler de g ...
kara haber tez duyulur :
ölüm gibi kötü haber çabuk yayılır.
kara kışta karlar, martta yağmaz, nisanda durmazsa değme çiftçinin keyfine :
kara kışta kar yağar, martta yağış olmaz, nisanda da çok yağmur y ...
kara yaslanma kar erir, ere yaslanma er ölür :
insan başkalarından gelecek olan desteğe çok güvenmemelidir.
karada ölüm yok :
bundan sonra herhangi bir sıkıntı ile karşılaşma ihtimali yok.
Karadeniz'de gemilerin mi battı? :
çok düşünceli ve durgun görünen kimseler için kullanılan bir söz.
Karaman'ın koyunu sonra çıkar oyunu :
bir şeye tam güvenmeyip ileride ne olacağı konusunda bilgi sahibi ...
karaya sabun, deliye öğüt neylesin :
özü bozuk olan şey, düzeltme çabalarıyla iyi duruma getirilemez.