|
Atasözleri Sözlüğü (5)
Atasözleri Sözlüğü (5. Sayfa)
-
av vuranın değil, alanın
:
-
bir şeyden, sahibi değil de başkası yararlanıyorsa asıl sahip yar ...
-
ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz
:
-
kuşlar avlanmaktan kurtulamazlar, insanlar da hatıra, hayale gelm ...
-
ava giden avlanır
:
-
çıkarını başkalarına zarar vermekte arayan kimse, o zarara kendis ...
-
avcı ne kadar hile (al) bilse ayı o kadar yol bilir
:
-
bir kişi başkasını alt etmek için çeşit çeşit ustalık kullanır am ...
-
avradı eri saklar, peyniri deri
:
-
her şey, durumuna uygun yöntemlerle saklanır.
-
avrat (kadın) malı, kapı mandalı
:
-
bir erkek, karısının malından yararlanmayı düşünmemelidir.
-
avrat tuz dedi mi ciğeri cız der
:
-
karısı herhangi bir şey isteyince ihtiyaçları karşılayamayan koca ...
-
avrat var ev yapar, avrat var ev yıkar
:
-
öyle kadınlar vardır ki bir aileye düzen verir, mutluluk getirir; ...
-
avrat var, arpa unundan aş yapar; avrat var, buğday unundan keş yapar
:
-
iş bilen kadın, elverişsiz gereçle güzel şeyler meydana getirir, ...
-
ay (gün) var yılı besler, yıl var ayı (günü) beslemez
:
-
öyle zaman olur ki bir aylık kazanç insanı bir yıl geçindirir, öy ...
-
ay ayakta çoban yatakta, ay yatakta çoban ayakta
:
-
1) çobanların akşam erken yatması, sabahleyin erken kalkması gere ...
-
ay aydın, hesap belli
:
-
anlaşılmayacak bir şey yok, hesap ortada, açık.
-
ay görmüşün yıldıza minneti (itibarı) yoktur
:
-
bir şeyin çok üstününü, çok güzelini görmüş olan kimse, ondan dah ...
-
ay ışığında ceviz silkilmez
:
-
yeterli olmayan koşullarda yapılan işlerden, beklenilen verim alı ...
-
ayağa değmedik taş olmaz, başa gelmedik iş olmaz
:
-
insan, yaşamı boyunca çeşitli engellerle ve güçlüklerle karşılaşı ...
-
ayağı yürüten baştır
:
-
halkın düzen içinde çalışmasını baştakiler sağlar.
-
ayağında donu yok, fesleğen ister (takar) başına
:
-
yoksulluğuna bakmayarak süs ve gösteriş yapmak ister.
-
ayağını sıcak tut, başını serin; gönlünü ferah tut, düşünme derin
:
-
hastalıktan korunmak istiyorsak ayağımızı sıcak, başımızı serin t ...
-
ayağını yorganına göre uzat
:
-
giderini mutlaka gelirine uydurmalısın.
-
ayağının bastığı yerde ot bitmez
:
-
uğradığı yere bereketsizlik, uğursuzluk getirir.
-
ayak almadık taş olmaz, başa gelmedik iş olmaz
:
-
insan, yaşamı boyunca çeşitli engellerle ve güçlüklerle karşılaşı ...
-
ayaz paşa kol geziyor
:
-
dışarıda çok soğuk var.
-
ayı gördüm, yıldıza itibarım (minnetim) yok
:
-
bir şeyin en iyisine alıştıktan sonra ondan aşağı olanlar beni il ...
-
ayı görmeden bayram etme
:
-
bir iş gerçekleşmeden ona oldu gözüyle bakılıp sevinilmemelidir.
-
ayı sevdiği yavrusunu hırpalar
:
-
hırpalamak her zaman kötülük yapmak için olmaz, sevgiden kaynakla ...
-
ayının kırk türküsü var, kırkı da ahlat üstüne
:
-
bir kimsenin hep aynı şeyi veya hikâyeyi anlatması karşısında söy ...
-
-
ayıpsız yâr arayan (dost isteyen), yârsız (dostsuz) kalır
:
-
kusursuz eş veya iş olmayacağı için böyle özellikte insan arayan ...
-
ayıyı (maymunu) fırına (ateşe) atmışlar, yavrusunu ayağının altına almış
:
-
duygusuz insanlar, kendilerini kurtarmak için gerekiyorsa çocukla ...
-
ayyar tilki art ayağından tutulur
:
-
işini hile ile yürüten kimse sonunda yakayı ele verir.
-
az ateş çok odunu yakar
:
-
az sayıda kötü insan, çok sayıda iyi insanın başını belaya sokabi ...
-
az el aş kotarır, çok el iş kotarır
:
-
yemek az kişiyle onun dışında kalan işler ise çok kişiyle daha ça ...
-
az eli aşta gör, çok eli işte gör
:
-
yemek az kişiyle onun dışında kalan işler ise çok kişiyle daha ça ...
-
az kaz, uz kaz, boyunca kaz
:
-
sana yapılmasını istemediğin bir kötülüğün daha ağırını başkasına ...
-
az olsun, uz (öz) olsun
:
-
yaptığınız iş, edindiğiniz şey az olabilir ancak temiz ve iyi olm ...
-
az söyle çok dinle
:
-
kişinin gereksiz konuşmaktansa az konuşması ve konuşulanları dinl ...
-
az tamah çok ziyan getirir
:
-
hırslı ve pinti insan her zaman zararlı çıkar.
-
az veren candan, çok veren maldan
:
-
varlıklı olmayan kimsenin yardım veya armağan olarak az şey verme ...
-
az yiyen az uyur, çok yiyen güç uyur
:
-
kişi iyi uyuyabilmek için pek az da yememeli, pek çok da.
-
aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
:
-
büyük şeyleri elde edebilmek için önce küçük şeylerle yetinmek ge ...
-
aza sormuşlar: 'nereye?', 'çoğun yanına' demiş
:
-
küçük kazançların bile hep varlıklı kimselere düştüğü inancını be ...
-
azan kurda kızan köpek
:
-
belalı kişinin hakkından kötü kişi gelir.
-
azı bilmeyen çoğu hiç bilmez
:
-
küçük de olsa bir iyiliğin değerini bilmeyen, daha büyük iyilikle ...
-
azıcık aşım, ağrısız (kaygısız) başım
:
-
derdim olmasın da başka bir şey istemem.
-
azıksız yola çıkanın gözü el torbasında kalır
:
-
ileride gereksinim duyacağı şeyleri zamanında hazırlamayan kişi, ...
-
azmış kudurmuştan beterdir
:
-
coşkun ve heyecana kapılmış kimseyi zapt etmek zordur.
-
Azrail gelince oğul, uşak sormaz
:
-
Azrail büyük küçük demez, eceli gelenin canını alır.
-
baba (evlat, oğul) ekmeği zindan ekmeği, koca (er) ekmeği meydan ekmeği
:
-
bir kadın için babasının veya çocuğunun evinde barınıp onların el ...
-
baba himmet, oğul hizmet
:
-
büyüklerin, kendilerine el uzatıp yardım etmelerini istemeye hak ...
-
baba kırk oğul beslemiş, kırk oğul bir babayı beslememiş
:
-
baba kaç çocuğu olursa olsun, hiçbir ayrım yapmadan hepsine bakar ...
-
baba koruk (erik) yer, oğlunun dişi kamaşır
:
-
babanın yaptığı kötü işin sıkıntısını çocuğu çeker.
-
baba malı tez tükenir, evlat gerek kazana
:
-
kendini bilen, yaşama sorumluluğu duyan akıllı evladın gerçek mal ...
-
-
baba oğluna bir bağ bağışlamış; oğul babaya bir salkım üzüm vermemiş
:
-
babalar çocukları için büyük fedakârlıklara katlanırlar ancak çoc ...
-
baba vergisi görümlük, koca vergisi doyumluk
:
-
bir babanın kızı için harcadığı para, hazırladığı çeyiz göstermel ...
-
babamın adı Hıdır, elimden gelen budur
:
-
gücüm ancak bu kadarını yapmaya yeter.
-
babanın sanatı oğla mirastır
:
-
bir evlat babasının sanatını onun ölümünden sonra sürdürür.
-
babasından mal kalan, merteği içinden bitmiş sanır
:
-
miras yoluyla mal edinen kimse, onun için ne denli çabalar göster ...
-
babayla oğlanın pabucu bir olunca evde kavga eksik olmaz
:
-
ortaklaşa kullanılan bir mal, kimi zaman baba ile oğlu arasında b ...
-
baca eğri de olsa dumanı doğru çıkar
:
-
yaradılıştan iyi ve doğru olan kimse, ne denli elverişsiz ortam i ...
-
bacak kadar boyu var, türlü türlü huyu var
:
-
yaşı küçük ancak herkesten farklı alışkanlıklar, huylar edinmiş.
-
bağ babadan, zeytin dededen kalmalı
:
-
bağ, bir kuşak geçecek kadar yaşlandıktan sonra bol ürün verir, z ...
-
bağ bayırda, tarla çayırda
:
-
her şey kendisi için en elverişli ortamda gelişir, verimli duruma ...
-
bağa bak, üzüm olsun, yemeye yüzün olsun
:
-
kişi, karşılık beklediği işten istediğini alabilmek için gereken ...
-
bağı ağlayanın yüzü güler
:
-
bir işe gereken özen gösterildiğinde olumlu sonuçlar alınır.
-
bağın taşlısı, karının saçlısı
:
-
kadının saçlı olanı ile tarlanın taşlı olanı makbuldür.
-
bahşiş (beleş) atın dişine (yaşına) bakılmaz
:
-
para verilmeden sağlanan bir şeyin ufak tefek kusurları hoş görül ...
-
baht (akıl) olmayınca başta, ne kuruda biter ne yaşta
:
-
kişi talihsiz olursa giriştiği hiçbir işten olumlu sonuç alamaz.
-
bahtsızın bağına yağmur, ya taş yağar ya dolu
:
-
talihsizin işleri ters gider, bağına yağmur yerine taş veya dolu ...
-
bakan göze bağ (yasak) olmaz
:
-
herkesin gözü önündeki şeye bakılması önlenemez.
-
bakan yemez, kapan yer
:
-
bir şey yalnızca bakmakla elde edilemez, onu ele geçirmek için da ...
-
bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ (olur)
:
-
bakılıp onarılan şeylerden yararlanılır, bakımsız bırakılanlardan ...
-
bakmakla usta olunsa, kediler kasap olurdu
:
-
yapılmadan yalnızca nasıl yapıldığı görülerek hiçbir şey öğrenile ...
-
baktın kar havası, eve gel kör olası
:
-
tehlikeli bir durum belirmeye başlayınca ondan uzaklaşmanın çares ...
-
bal bal demekle ağız tatlanmaz
:
-
sözde kalan dilek ve tasarıların iş bitirmede hiçbir etkisi olmaz ...
-
bal ile kaymak yenir ama her keseye göre değil
:
-
güzel yemeyi, güzel giymeyi, güzel eşya kullanmayı herkes ister a ...
-
bal olan yerde sinek de olur (bulunur)
:
-
güzel şeylerin çevresinde, ondan yararlanmak isteyen asalaklar do ...
-
bal tutan parmağını yalar
:
-
imkânları geniş bir işin başında bulunan kimse bunlardan az da ol ...
-
-
balcı kızı daha tatlı
:
-
güzel mal satan kimselerden alınan şeyler daha çok hoşa gider.
-
balcının var bal tası, oduncunun var baltası
:
-
her işin kendine özgü aracı vardır.
-
balı dibinden, yağı yüzünden
:
-
değerleri derinleştikçe artan veya değerleri yüzeyde kalan insanl ...
-
balı olan bal yemez mi?
:
-
bir kimsenin elinde başkasına verilecek veya satılacak bir şey bu ...
-
balı parmağı uzun yemez, kısmetlisi yer
:
-
güzel bir şey, onu isteyen ve elde edecek gibi görünenin değil kı ...
-
balık ağa girdikten sonra aklı başına gelir
:
-
insan, tedbirsizliği yüzünden bir felakete uğradıktan ve iş işten ...
-
balık baştan avlanır
:
-
bir şeyi ele geçirebilmek için onu yönetenleri elde etmek gerekir ...
-
balık baştan kokar
:
-
bir işte aksaklık başta olanlardan kaynaklanır.
-
balık demiş ki 'etimi yiyen doymasın, avımı yapan gülmesin (onmasın)'
:
-
balık çok lezzetlidir etine doyum olmaz ama balık avcıları hep ge ...
-
balın âlâsı (tazesi) oğlun tazesinden
:
-
ana baba için en tatlı şey, çocuklarıdır.
-
balta değmedik ağaç olmaz
:
-
zarar görmeyen, başına felaket gelmeyen kimse yoktur.
-
bana dokunmayan (beni sokmayan) yılan bin yaşasın
:
-
birçok kimse, kendilerine kötülüğü dokunmayan kişiye ilişmek iste ...
-
barutla ateş bir yerde durmaz
:
-
kızla erkeğin baş başa yalnız kalmaları kötü sonuçlar doğurabilir ...
-
baskıdaki altından askıdaki salkım yeğdir
:
-
kullanılan, işe yarayan değersiz şey, saklanan ve kullanılmayan ç ...
-
baskın basanındır
:
-
düşmanı gafil avlayıp saldıran taraf savaşı kazanır.
-
baskısız tahtayı yel alır, yel almazsa sel alır
:
-
kontrol altında bulundurulmayan veya gereği gibi korunmayan gençl ...
-
baskısız yongayı yel alır; sahipsiz tarlayı sel alır
:
-
kontrol altında bulundurulmayan veya gereği gibi korunmayan gençl ...
-
baş ağır gerek, kulak sağır
:
-
kişi ağırbaşlı olmalı ve dedikoduları dinlememelidir.
-
baş başa bağlı, baş da şeriata (yasaya, padişaha)
:
-
biz yöneticinin buyruğu altındayız ama yönetici de toplum için ko ...
-
baş dille tartılır
:
-
kişinin aklı, söylediği sözlerle ölçülür.
-
baş kes yaş kesme
:
-
ağaç kesmek, insan öldürmek kadar büyük bir suçtur.
-
baş kırılır (yarılır) fes (börk) içinde, kol kırılır yen (kürk) içinde
:
-
aile içindeki, arkadaşlar arasındaki uyuşmazlıklar yabancılara du ...
-
baş nereye giderse ayak da oraya gider
:
-
küçükler büyüklerin izinde gider, her işte onları örnek tutarlar.
-
baş ol da eşek başı (soğan başı) ol
:
-
en önemsiz işlerde bile baş olmak, buyruk altında bulunmaktan iyi ...
Atasözleri Sözlüğü İçerisinde Arama
|