|
TDK Felsefe Terimleri Sözlüğü (5)
TDK Felsefe Terimleri Sözlüğü (5. Sayfa)
-
felsefî antropoloji
:
-
Bakınız: insanbilim
-
fenomen
:
-
Bakınız: görüngü
-
fenomenalizm
:
-
Bakınız: görüngücülük
-
fenomenizm
:
-
Bakınız: görüngücülük
-
fenomenoloji
:
-
Bakınız: görüngübilim
-
fetişizm
:
-
Bakınız: tapıncakçılık
-
figür
:
-
(Mantıkta) Orta terimin bulunduğu yere göre tasımın aldığı biçim. ...
-
fiksiyonalizm
:
-
Bakınız: Yapıntıcılık
-
finalizm
:
-
Bakınız: erekçilik
-
fizikötesi
:
-
Varlığın son temelleri, özü ve anlamı üzerine öğretiler. // Arist ...
-
formalizm
:
-
Bakınız: biçimcilik
-
geçerlilik
:
-
Bir kavramın, bir yargının mantık ya da değer kuramı (anlamı ve d ...
-
gelenekçilik
:
-
1. a. Geleneklere aşırı değer verme eğilimi, b. Eskimiş olana, al ...
-
gelgeç istek
:
-
(Lat. velle = istemek) : İstenci etkileyebilecek güçlülükte olmay ...
-
Genel
:
-
(Lat. generalis = cinse bağlı, cinsle ilgili) : Cinsle, türle ilg ...
-
genelleştirme
:
-
(Lat. generalis = genel) Tek tek ya da özel durumlardan genel bir ...
-
genesis
:
-
Bakınız: oluş
-
gerçek
:
-
1. Düşünülen, tasarımlanan, imgelenen şeylere karşıt olarak, var ...
-
gerçekçilik
:
-
I. 1. Düşünmenin temeli ve eylemenin ölçüsü olarak gerçekliğe bağ ...
-
gerçeklik
:
-
1. Gerçek olan, varolan şeylerin tümü. // Bu anlamda gerçekliğin ...
-
gidimli düşünme
:
-
Bir tasarımdan ötekine geçerek, çıkarımlar yaparak, bir önermeden ...
-
gizem
:
-
1. Duyuları aşan usumuzun doğal durumunda, varoluşu ve özü bize k ...
-
gizemcilik
:
-
Tinsel tutum ve düşünüş yaşama doğrultusu olarak: 1. Karanlık, gi ...
-
gizemsel
:
-
(Yun. mystikos
-
gizilgüç
:
-
(Lat. potentia = güç, olanak, saklı güç) (Genel anlamda) Edim ola ...
-
gnoseoloji
:
-
(Yun. gnosis = bilgi logos = öğreti) Bilgi kuramı, bilgi öğretisi ...
-
-
gnostikler
:
-
(Yun. gnostikoi = bilenler (bilinirciler)
-
gnostisizm
:
-
(Yun. gnosis = bilgi) : İnsanla Tanrı arasındaki ilişkiyi speküla ...
-
gönül
:
-
1. (Geniş anlamda) Duyguların, ruhsal kıpırdanmaların, iç çabalar ...
-
görecilik
:
-
1. Bütün bilgilerin göreli olduğunu öne süren öğreti. 2. (Ahlakta ...
-
göreli
:
-
1. Bir başka şeye bağlı olan bir başka şeye göre olan. 2. Bir baş ...
-
görelilik
:
-
1. Göreli olma durumu. 2. Sınırlı bir geçerlilik.
-
görelilik kuramı
:
-
Klasik fiziğin saltık olarak gördüğü kimi şeyleri, uzay-zaman içi ...
-
görev
:
-
(Lat. functio = yerine getirme, gerçekleştirme) : 1. Bir organın ...
-
görü
:
-
(Lat. Intuitio, Intuitus sezgi
-
görüngü
:
-
1. (Genellikle) Duyularla algılanabilen her şey. // "Kendinde şey ...
-
görüngübilim
:
-
(Yun. phainomenon = görünüş logos - bilim, öğreti) I. -> Görüngül ...
-
görüngücülük
:
-
1. Gerçek olanın yalnızca -> görüngüler olduğunu öne süren, görün ...
-
Gözlem
:
-
Bir nesne ya da bir olayın, niteliklerini bilmek amacı ile, dikka ...
-
Güç
:
-
1. Fiziksel, düşüncel ve ahlaksal bir etki yapabilme ya da bir et ...
-
güdü
:
-
(Lat. movere = kımıldatmak, devindirmek) : 1. Bir istenç eylemini ...
-
güdülenim
:
-
İstencin güdülerle belirlenmesi.
-
güdümbilim
:
-
(Yun. kybernetike kybernetes = dümenci, yönetici, yöneltici) 1. ( ...
-
güncel
:
-
İçinde bulunulan an için bir anlamı, bir önemi olan konuşulan and ...
-
Güzel
:
-
(Sözcüğün somut anlamı: Görmeyle ilgili, göze hoş görünen). Estet ...
-
habitus
:
-
Aristoteles'ten gelen ve skolastiğin de kullandığı terim. Bir tür ...
-
halkerki
:
-
(Yun. demokratia, demos = halk, kratos = erk, egemenlik) : 1. Hal ...
-
haz
:
-
1. Duygunun, içinde bulunduğu durum bakımından temel niteliklerin ...
-
hazcılık
:
-
(Yun. hedone = haz) : 1. Yaşamın anlamını hazda bulan dünya görüş ...
-
hedonizm
:
-
Bakınız: hazcılık
-
hegelcilik
:
-
1. Hegel ve ona bağlı olanların oluşturduğu, özellikle "salt idea ...
-
-
herakleitosçuluk
:
-
Gerçekliğin asıl özünü öncesiz-sonrasız oluşta gören, bu oluşun k ...
-
hermeneutik
:
-
Bakınız: yorumsama
-
Heterojen
:
-
Bakınız: ayrışık
-
heteronomi
:
-
Bakınız: yaderklik
-
heyecan
:
-
(Lat. emovere = devinmek) İç ya da dış uyarımlarla ortaya çıkan r ...
-
hic et nunc
:
-
(Lat. hic et nunc = burada ve şimdi) Nesnelerin, olayların zaman ...
-
hiççilik
:
-
(Lat. nihil - hiç) : (Genel olarak) a. Var olan görüşlere, değerl ...
-
hiçlik
:
-
1. Yadsıma sonucu, gerçekteki belirlenimlerin, özelliklerin, duru ...
-
hilozoizm
:
-
Bakınız: canlı özdekçilik
-
hipotetik imperatif
:
-
Bakınız: koşullu buyruk
-
hipotetik yargı
:
-
Bakınız: koşullu yargı
-
hipotez
:
-
Bakınız: varsayım
-
historismus
:
-
Bakınız: tarihselcilik
-
hiyerarşi
:
-
Bakınız: aşama düzeni
-
homo faber
:
-
(Lat.): Yapımcı insan becerili insan çalışan, araçlar yapan varlı ...
-
homo mensura
:
-
(Lat.): Protagoras'ın "İnsan her şeyin ölçüsüdür." önermesinin kı ...
-
homo oeconomicus
:
-
(Lat.): Yalnızca ekonomik çıkarlarla belirlenmiş insan. // Ekonom ...
-
Homo sapiens
:
-
(Lat.): Us yetisi olan insan us sahibi yaratık . Anaksagoras' tan ...
-
Homojen
:
-
Bakınız: bağdaşık
-
hoşgörü
:
-
(Lat. tolerantia
-
hukuk felsefesi
:
-
Hukukun özünü, kökenini, geçerliliğini, ilkelerini, ödevlerini ya ...
-
hümanizm
:
-
Bakınız: insancılık
-
hylemorfizm
:
-
Bakınız: özdekbiçimcilik
-
hypostaz
:
-
Bakınız: dayantı
-
içdaralması
:
-
Belirli bir neden olmadan duyulan, belli bir nedene bağlanamayan, ...
-
-
içduyu
:
-
1. Kişinin, kendi ruhsal durumlarının ve iç yaşantılarının dolays ...
-
içdünya
:
-
Bilincin dışında olan şeylerin karşıtı olarak: bilincin içinde ol ...
-
içeriksel değerler ahlakı
:
-
Kant'ın biçimsel ahlak felsefesine karşı M. Scheler ve N. Hartman ...
-
içerme
:
-
Mantıksal bağıntı olarak, bir şeyin başka bir şeyi kendi kapsamı ...
-
içgüdü
:
-
Bir hayvan türünün bütün bireylerinde kalıtım yoluyla belirlenmiş ...
-
içinde bulunma
:
-
(Lat. includere = içinde bulunmak) : Belli bir nedenin belli bir ...
-
içkin
:
-
(Lat. immenens = içinde kalarak, içinde olarak
-
içlem
:
-
Kapsamın bağlılaşık kavramı. Kavramın ya da o kavramı dile getire ...
-
içrek
:
-
(Yun. eso = içerde, içte) : 1. Belirli bir insan topluluğunun dış ...
-
içrekçiler
:
-
(Yun. esoterikos dışrakçılar. // İçrekçi, dışrakçı kavramları, gi ...
-
içrekçilik
:
-
Bilimin yaygınlaştıramayacağını, ancak seçkin yetişkinlere bildir ...
-
idea
:
-
(Yun. idea anımsama yoluyla kavranabilen, duyularla yalnızca gör ...
-
İDEAL
:
-
Bakınız: ülkü 2. düşüncel. 3. ülküsel
-
idéalité
:
-
Bakınız: düşüncellik
-
idealizm
:
-
I. (Genel anlamda) Ülkücülük: a. Bir ülküyle belirlenmiş olan ve ...
-
ideleştirme
:
-
İdeaların, tasarımların, kavramların oluşumu. -> Görüngübilimde: ...
-
ideologlar
:
-
1. Fransa'da, fizikötesini ortadan kaldırarak tinsel bilimleri in ...
-
ideoloji
:
-
1. Terimin yaratıcısı Destutt de Tracy'ye göre ideoloji, "ideler ...
-
idola
:
-
Put, imge, kuruntu. (Felsefede) F. Bacon'ın "Yeni Organum" unda k ...
-
ikicilik
:
-
Birbirinden ayrı, birbirinden bağımsız, birbirine geri götürüleme ...
-
ikilem
:
-
1. (Mantıkta) Karşıdakinin iki yandan kıstırılması: A olunca B ve ...
-
ileri sürme
:
-
(Lat. assertio
-
İlerleme
:
-
(Lat. progressus
-
ilinek
:
-
(Lat. accidens = rastlantısal olan, çıka gelen) : 1. Bir nesneye ...
TDK Felsefe Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
|