eng

Deyimler Sözlüğü (R - 2)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Deyimler Sözlüğü İçerisinde Arama

Deyimler Sözlüğü (R - 2. Sayfa)

ruhu (bile) duymamak :
haberi olmamak, anlamamak:
ruhu karartmak :
sıkıntıya sokmak, bunaltmak:
ruhu okşamak :
1) duygulara hoş gelecek biçimde konuşmak veya davranmak; 2) hoşa ...
ruhu şad olsun! :
ölüler, sevinsin, mutlu olsun' anlamında kullanılan bir söz.
ruhunda güneş açmak :
1) rahatlamak, huzura ermek; 2) sevinmek, neşelenmek, coşmak:
ruhunu şad etmek :
ölmüş bir kimseyi anmak:
ruhunu teslim etmek :
ölmek:
rutin dışına çıkmak :
1) bir şeyi her zamankinden farklı yapmak; 2) alışılmış olandan f ...
ruzname tutmak :
günlük olayları bir deftere yazıp toplamak:
rüşdünü ispat etmek :
1) kanunlara göre ergin sayılacak yaşa gelmiş olmak; 2) (Mecaz) h ...
rüşvet yemek :
bir işi yapmak için birinden rüşvet almak.
rüya gibi :
olağanüstü, harika, çok güzel:
rüyası çıkmak :
görülen rüya gerçekleşmek.
rüyasına (rüyalarına) girmek :
1) rüyasında görmek: 2) (Mecaz) bir şeyden çok etkilenmek, çok ko ...
rüyasında görememek :
olacağını, gerçekleşeceğini düşünememek.
rüyasında görse hayra yormamak :
hatır ve hayalinden geçirmemek, olacağına inanmamak.
rüzgâr almak :
yel esen bir yerde bulunmak:
rüzgâr ekip fırtına biçmek :
yaptığı bir kötülüğün çok daha kötüsü ile karşılaşmak.
rüzgâr gelecek delikleri tıkamak :
istenmeyen bir durum veya gelişmeye karşı her türlü önlemi almak.
rüzgâr gibi :
çabucak:
rüzgâr tutmamak :
rüzgâra açık ve kapalı bulunmak:
rüzgârdan nem kapmak :
en küçük bir şeyden alınmak, çok alıngan olmak.