eng

Deyimler Sözlüğü (I)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
I - 1. Sayfa
ıcığını cıcığını çıkarmak :
incelenmemiş, elden geçirilmemiş hiçbir yerini bırakmamak, en küç ...
ıcığını cıcığını sormak :
bir kimsenin soyunu sopunu, huyunu suyunu iyice öğrenmek için ara ...
ığrıp çekmek :
balık yakalamak için atılmış ığrıbı yukarı çıkarmak.
ığrıp çevirmek :
yalan dolanla bir şeyden yararlanmak:
ıkınıp sıkınmak :
(Teklifsiz Konuşma) bir iş yapabilmek için kendini çok zorlamak:
ırgat gibi çalışmak :
çok ağır bir işte çalışmak.
ırzına geçmek :
1) zor kullanarak bir kimseyi cinsel zevkine alet etmek, tecavüz ...
ırzını bozmak :
ırzına geçmek.
ısıtıp ısıtıp önüne koymak :
daha önce geçmiş bir olayı, bir işi, ileri sürülmüş bir düşünceyi ...
ıska geçilmek :
gözden kaçırılmak, atlanmak, değeri ve önemi anlaşılmamak:
ıska geçmek :
1) hedefe rast getirememek; 2) üzerinde durmamak, önem vermemek, ...
ıskartaya çıkarmak (ayırmak) :
değersiz bularak bir yana atmak, işe yaramadığı için ayırıp bir y ...
ıslah etmek :
1) iyi bir duruma getirmek, iyileştirmek, düzeltmek: 2) yola geti ...
ıslık çalmak :
ıslık' sesi çıkarmak:
ıspazmoza tutulmak :
aşırı derecede titremeye başlamak:
ısrar etmek :
1) bir konuda, bir düşüncede sürekli direnmek, ayak diremek: 2) ç ...
ısrarlı olmak :
düşüncesinde, kararında direnmek.
ıssız kalmak :
ıssızlaşmak, tenhalaşmak:
ıssızlık çökmek :
ıssız, tenha duruma gelmek, tenhalaşmak.
ıstakoz gibi :
çok kırmızı.
ıstılah paralamak :
ağdalı, hiç kimsenin anlamadığı bir biçimde konuşmak.
ışık almak :
güneş ışığından yararlanır durumda olmak.
ışık tutmak :
1) bir yeri ışıkla aydınlatmak: 2) düşüncesiyle kılavuzluk etmek, ...
ışıl ışıl yanmak :
parlamak:
ızdırap çekmek :
ağrı ve acı içinde kıvranmak, aşırı derecede üzülmek.