|
Deyimler Sözlüğü (G - 1)
Deyimler Sözlüğü (G - 1. Sayfa)
-
gadre uğramak
:
-
haksız davranışlarla karşı karşıya gelmek:
-
gaf yapmak
:
-
bilmeden yersiz bir davranışta bulunmak veya başkasını incitecek ...
-
gafil avlanmak
:
-
beklenmedik bir sırada yakalanmak, habersiz ve hazırlıksız bir an ...
-
gaflet basmak
:
-
1) dalgın, dikkatsiz bir durumda bulunmak; 2) uykusu gelmek
-
gaflet uykusuna dalmak (yatmak)
:
-
1) dalgınlıktan ileri gelen uyuşukluk içinde olmak; 2) idraksizli ...
-
gaflet uykusundan uyandırmak
:
-
bilgisizlikten, idraksizlikten kurtarmak:
-
gaflete düşmek
:
-
gaflet içinde kalmak.
-
gagasından yakalamak
:
-
bir kimseyi karşı koyamayacak duruma getirmek.
-
gaipten haber vermek
:
-
kendisinde manevi güç olduğuna inanılan kimse, gelecekte neler ol ...
-
galebe çalmak
:
-
1) yenmek: 2) üstün gelmek, baskın çıkmak
-
galeyana gelmek
:
-
coşmak, hiddetlenmek:
-
galeyana getirmek
:
-
coşturmak:
-
galip gelmek
:
-
yenmek, üstün gelmek.
-
galop yapmak
:
-
at yarışında veya hazırlık çalışmasında iyi bir derece elde etmek ...
-
gam çekmek
:
-
tasalanmak, kaygılanmak, üzülmek:
-
gam yapmak
:
-
gam biçiminde deneme ve alıştırmayı çalgı veya sesle uygulamak.
-
gam yememek
:
-
tasa etmemek, kaygılanmamak, üzülmemek:
-
garanti altına almak
:
-
güvence altına almak:
-
garanti vermek
:
-
güvence altına almak:
-
garaz bağlamak
:
-
birine karşı kin beslemek:
-
gardını almak
:
-
1) savunma durumuna geçmek; 2) (Mecaz) önceden önlemini almak
-
gargaraya getirmek
:
-
1) gürültüye, karışıklığa boğarak bir sözün veya bir işin etkisin ...
-
garibine gitmek
:
-
yadırgamak, şaşırmak:
-
garip bulmak
:
-
yadırgamak, tuhaf ve anlaşılmaz olarak nitelemek:
-
gark olmak
:
-
1) gömülmek, batmak: 2) (Mecaz) boğulmak
-
gâvur inadı tutmak
:
-
iyiden iyiye inatlaşmaya başlamak.
-
-
gâvur olmak
:
-
1) Müslüman olmamak; 2) dinsiz olmak; 3) (Mecaz) boşuna harcanmak ...
-
gâvur ölüsü gibi
:
-
çok ağır ve hantal:
-
gâvura kızıp oruç yemek (bozmak)
:
-
başkasına kızıp kendine zararlı olan bir iş yapmak.
-
gaybubet etmek
:
-
göz önünde bulunmamak.
-
gayret dayıya düştü
:
-
iş, onu başarabilecek olana kaldı' anlamında kullanılan bir söz:
-
gayret göstermek
:
-
çaba harcamak, başarmak için çalışmak:
-
gayret vermek
:
-
isteklendirmek, özendirmek, yüreklendirmek.
-
gayrete gelmek
:
-
bir işi yapmaya veya bitirmeye özenmek; canlanmak:
-
gayretine dokunmak
:
-
bir işi yapamayacağını ileri sürenlere kızarak veya kendisinin ya ...
-
gaz vermek
:
-
1) motorlu taşıtlarda gaz pedalına basmak; 2) (Mecaz) dolduruşa g ...
-
gaza basmak (dayanmak)
:
-
1) harekete geçirmek veya hızını artırmak için motorlu taşıtın ga ...
-
gaza gelmek
:
-
dolduruşa gelmek.
-
gaza yüklenmek
:
-
harekete geçirmek veya hızını artırmak için motorlu taşıtın gaz p ...
-
gazaba gelmek
:
-
öfkelenmek, kızmak:
-
gazaba uğramak
:
-
güçlü bir kimsenin hışmına uğramak.
-
gazabını yenmek
:
-
öfkesini, şiddetini göstermemek veya bastırmak.
-
gazel okumak
:
-
1) gazel söylemek: 2) (Mecaz) oyalamak veya kandırmak üzere boş s ...
-
gazel tutturmak
:
-
yüksek sesle şarkı veya türkü söylemek:
-
gebe kalmak
:
-
1) insan veya hayvanın karnında yavru oluşmak: 2) (Mecaz) minnet ...
-
geberip gitmek
:
-
istenmedik bir biçimde ve beklenmedik bir zamanda ölmek:
-
gece gündüz dememek
:
-
1) vaktin uygun olup olmadığına bakmamak, vakit seçmemek; 2) bir ...
-
gece silahlı, gündüz külahlı
:
-
gerçekte iyi olmadığı hâlde iyi gibi görünen kimseler için kulla ...
-
gecekondu gibi
:
-
derme çatma yapılan (yapı).
-
geceyi (gecesini) gündüze (gündüzüne) katmak
:
-
aralıksız, gece gündüz çalışmak, büyük çaba göstermek:
-
geç kalmak
:
-
vaktinden sonra davranmak, gecikmek.
-
-
geç! (geç efendim!)
:
-
kulak asma, önem verme!' anlamında kullanılan bir söz:
-
geçimini doğrultmak
:
-
geçinmek için yeteri kadar para kazanmak:
-
geçinip gitmek
:
-
çok iyi değilse de şöyle böyle geçinmek:
-
geçiniz
:
-
1) 'bu söylediklerinizi kabul etmiyorum, daha mantıklı sözler söy ...
-
geçinmeye gönlü olmamak
:
-
herhangi bir konuda isteksizliğini belli etmek.
-
geçit vermek
:
-
çay, ırmak, dağ vb.nin geçilecek bir yeri olmak.
-
geçmiş ola
:
-
o fırsat bir daha ele geçmez' anlamında kullanılan bir söz.
-
geçmiş olsun
:
-
hastalananlara, kaza geçirenlere, beklenmedik büyük bir olumsuz d ...
-
geçmişini kurcalamak
:
-
geçmişini araştırarak kötü amaçlı kullanmak için birisiyle ilgili ...
-
gedik açılmak
:
-
giderilmesi çok güç bir eksiklik veya açık ortaya çıkmak:
-
gedik açmak
:
-
(Askeri) düşman mevzilerindeki zayıf bir noktadan giriş yeri açma ...
-
gedik kapamak
:
-
küçük bir gereksinimini karşılamak.
-
gedik kapmak
:
-
bir gelir kaynağı ele geçirmek.
-
gedikleri tıkamak
:
-
çıkan veya çıkacak olan zorlukları önlemek.
-
gehgeh tutmak
:
-
nöbetli bir hastalığa yakalanmak.
-
gel keyfim gel
:
-
büyük bir memnunluk ve alay anlatan bir söz:
-
gel zaman git zaman
:
-
aradan oldukça uzun bir zaman geçtikten sonra' anlamında kullanıl ...
-
gelberi etmek
:
-
(Argo) aşırmak, çalmak, kendine mal etmek.
-
gelin almak
:
-
1) erkeğe bir eş bulmak; 2) gelini babasının evinden özel bir tör ...
-
gelin gibi süzülmek
:
-
geline yakışır biçimde edalı, nazlı yürümek.
-
gelin gitmek
:
-
bir aileye, bir yere gelin olarak gitmek:
-
gelin yazmak
:
-
gelinin yüzünü değişik süs gereçleriyle bezemek.
-
gelinliği tutmak
:
-
gelinlik etmek.
-
gelinlik etmek
:
-
1) gelin, kendisinden beklenilen hizmeti yapmak; 2) aile büyükler ...
-
gelip çatmak (dayanmak)
:
-
vakti gelmek, kaçınılmaz olmak:
-
-
gelip geçici olmak
:
-
kısa süreli, önemsiz olmak:
-
gelip geçmek
:
-
1) bir yerden geçmek; 2) bir makam, bir yer vb.nde kısa bir süre ...
-
gelsin ... (gelsin ... gitsin ...)
:
-
1) yaşantı veya durumun rahatlığını anlatan bir söz: 2) sorumsuzc ...
-
gem almak
:
-
at, alışıp hizmete elverişli duruma gelmek.
-
gem almamak
:
-
söz dinlememek.
-
gem vurmak
:
-
1) hayvanın ağzına gem takmak; 2) (Mecaz) her türlü taşkınlığı, i ...
-
gemi azıya almak
:
-
1) at, gemi azıları arasına alıp etkisiz bırakarak süvarisinin yö ...
-
gemi baş vurmak
:
-
(Denizcilik) önden gelen dalgalarla gemi başı kalkıp kalkıp inmek ...
-
gemi dövünmek
:
-
(Denizcilik) şiddetli dalgaların etkisiyle gemi bağlı veya demirl ...
-
gemi gezmek
:
-
(Denizcilik) dış etkiler yüzünden gemi rota çizgisinden ayrılıp s ...
-
gemi karaya oturmak
:
-
gemi, sığ bir yere saplanıp kalmak.
-
gemini kısmak
:
-
bir kimsenin üzerindeki baskıyı arttırmak.
-
gemisini yürütmek
:
-
bir işi hiçbir engel tanımadan sürdürmek.
-
gemiyi rotasına koymak
:
-
(Denizcilik) gemiyi pusula ile gideceği yönde belli olan rota çiz ...
-
gemiyi tutmak
:
-
(Denizcilik) gemiyi belirli bir yerde bir süre bekletmek, çalışma ...
-
gemiyi yatırmak
:
-
(Denizcilik) altını temizlemek amacıyla küçük gemileri yan döndür ...
-
geniş bir nefes almak
:
-
sıkıntılı bir durumdan kurtulmak, ferahlığa kavuşmak.
-
geniş karşılamak
:
-
hoşgörü ile değerlendirmek:
-
genizden konuşmak (çıkarmak)
:
-
burnu tıkalı gibi konuşmak:
-
gerçek yüzünü göstermek
:
-
sakladığı düşüncelerini sonradan ortaya koymak.
-
gerdan kırmak
:
-
1) naz ile boynu başla birlikte iki yana oynatarak kırıtmak: 2) ( ...
-
gerdeğe girmek
:
-
gelinle damat düğün gecesi bir araya gelmek.
-
gereği düşünülmek
:
-
bir sorunu sonuçlandırmak için tutulacak yolu kararlaştırmak.
-
gereği gibi
:
-
nasıl olması gerekli ise öyle:
Deyimler Sözlüğü İçerisinde Arama
|