eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
TDK Tarih Terimleri Sözlüğü (5)
#
A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
TDK Tarih Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
TDK Tarih Terimleri Sözlüğü (5. Sayfa)
darüsselâm
:
Bağdat kenti için kullanılan bir san.
dayı
:
Osmanlılar döneminde Tunus, Cezayir ve Trablusgarp'ta yerli ileri
...
dedebaba
:
Kırşehir'de oturan Bektaşî pirinin sanı.
defterci
:
Bakınız: beylikçi
defterdar
:
1. Osmanlılarda maliye işlerinin en yüksek buyurucusuna verilen s
...
defterdar kapısı
:
Osmanlı devleti Maliye bakanlığı.
defteremini
:
Defterhanede yazım defterlerinin korunması, bakımı ve kullanılışı
...
defterhane
:
Osmanlı ülkelerindeki tüm toprak kayıtlarını kapsayan ana defterl
...
defterli avcılar
:
Saray adına avlanmaları karşılığı kimi vergilerden bağışık tutula
...
değnek sahibi
:
Kaptanlık belirtisi olarak bir değnek taşıyan, kapudane, patrona
...
Deli
:
Önceleri Rumeli'de bulunan, genişledikten sonra Anadolu'da da vez
...
delibaşı
:
Osmanlı ordusunda deli askerlerin komutanı.
Delil
:
Bakınız: deli
delilbaşı
:
Bakınız: delibaşı
deniz askeri
:
Deniz kuvvetleri örgütünde görev yapan asker.
deniz azapları
:
Osmanlı savaş gemilerinde görev yapan deniz askeri.
deniz beyleri
:
Kaptanpaşa eyaletine bağlı sancakbeylerine verilen san.
deniz kuvvetleri komutanı
:
Bakınız: kaptanpaşa
deniz leventleri
:
Korsan gemilerinde çalışanlardan ya da kıyı halkından seçilen, bu
...
deniz mühendisliği okulu
:
Deniz subayı yetiştirmek üzere 1773'te İstanbul'da açılan okul.
denk
:
4,875 gram ağırlığındaki miskal'in dörtte birine denk olan eski b
...
derbent
:
1. Uç boylarında bulunan küçük kale. 2. Dağ geçitlerinde kurulan
...
derbent ağası
:
Derbenti koruyan, gözeten derbentçilerin komutanı.
derbentçi
:
Derbenti koruyan gözetçi, karakol askeri.
derebeyi
:
1. Topraklarını derebeylik düzenine göre yöneten kimse. 2. Osmanl
...
derebeylik
:
Özellikle batı Avrupa'da toprağı ve üzerinde yaşayan köylüleri te
...
ders vekili
:
Öğretimin şeyhülislamca yapılması koşul tutulan Beyazıt medresesi
...
dersiam
:
Osmanlılarda, özel bir sınavla dersiâmlık aşamasını kazanmış hoca
...
dersiâmlık
:
Medresede ders veren müderrislerin özel bir sınavdan geçerek kaza
...
despot
:
1. Bir ülkeyi zora ve baskıya dayanarak yöneten kişi. 2. Rum orto
...
deste
:
1. İçinde 10 tane yerli altın yaprağı bulunan paket. 2. İçinde 20
...
deveci ortaları
:
Görevleri savaşta siper işlerinde çalışmak, sefere gidiş ve dönüş
...
devlet borçları
:
1. Devletin içerden ve dışardan almış olduğu borçlar. 2. Osmanlıl
...
devlet gömüsü
:
Devlet malı, parası ya da bunların saklandığı yer.
devletlerbirliği
:
Küçük devletlerin bağlaşmaları ile oluşan büyük devlet: Germanya
...
Devriye
:
Osmanlılarda bilginler (ilmiye) sınıfından olan kimselere verilen
...
devriye kadıları
:
Bağdat, Antep, Basra, Erzurum, Maraş, Trablusgarp, Beyrut, Rusçuk
...
devşirme
:
1. Yeniçeri ocağının acemi oğlan gereksemesini karşılamak üzere H
...
devşirme ağası
:
Acemi oğlan adaylarını devşirmek üzere devşirme emininden başka y
...
devşirme emini
:
Devşirmeye gönderilmek üzere yeniçeri ocağından seçilen subay.
devşirme fermanı
:
Devşirme toplanması için çıkarılarak devşirme görevlisinin eline
...
devşirme kanunu
:
Devşirmelerin toplanması kurallarını saptayan özel yasa.
devşirme memuru
:
Bakınız: devşirme ağası
devşirme sürüsü
:
Toplanan devşirme çocuklardan İstanbul'a getirilirken düzenlenen
...
dış eleştiri
:
Tarihsel kaynakların eleştirilmesinde belgeyi dış belirtilerine g
...
dışhazine
:
Osmanlı devletinde olağan ve sürekli gelir ve giderlerin işlem gö
...
dışsaray
:
Eskiden, sarayın dışında yer alan ve sarayla ilgili bir takım gör
...
dikilitaş
:
Dikine yerleştirilmiş, tek parça taştan yapılmış anıt.
dil almak
:
Düşmanın durumunu söyletmek için sorguya çekilmek üzere tutsak al
...
dil oğlanı
:
İstanbul'daki yabancı elçiliklerde Türkçe öğretilerek çevirmen ol
...
dil tutmak
:
Bakınız: dil almak
dilsiz
:
Sarayda hazine, kiler ve seferli koğuşlarında üçer, dörder tane b
...
din savaşı
:
Müslümanlarca din uğruna, dini yaymak ve yüceltmek için girişilen
...
dinsel devrim
:
XVI. yüzyılda protestan kilisesinin kurulması ile sonuçlanan büyü
...
dinsel topluluk
:
Aynı dinden olanlardan oluşan topluluk.
Dirhem
:
1. 3,25 gram gelen bir ağırlık ölçüsü, okkanın 400'de biri. 2. Gü
...
dirliği çalınmak
:
Ceza olarak yeniçeri ulufesinin kesilmesi.
dirliği kesilmek
:
Bir kimseye devletçe verilen aylık ya da ödeneğin kesilmesi.
dirlik
:
Osmanlılarda bir hizmete karşılık olmak üzere bir kimseye devletç
...
diş kirası
:
1. Ramazanda iftara gelen konuklara bağış olarak verilen para. 2.
...
Divan
:
1. Eskiden yüksek aşamadaki devlet adamlarının kurdukları büyük m
...
divan çavuşları
:
Bakınız: divan-ı hümayun çavuşları
divan efendisi
:
Vezir ve beylerbeyilerin yazı işlerine bakan görevlilerin buyuruc
...
divan kalemi
:
Sadrazam buyruklarının ve fermanların yazıldığı büro.
divan kâtipleri
:
Divan-i hümayun kalemlerinde yazı işlerini yürüten yazmanlar.
divan sicilleri
:
Padişah divanında hazırlanıp çıkan türlü buyrukların özetleri yaz
...
divan solakları
:
Divanın korunmasını sağlamak ve gösterişini artırmak için kullanı
...
divan sürmek
:
Sarayda divan kurmak.
divan vermek
:
Emir vermek, uyarmalarda bulunmak.
divan yeri
:
Bakınız: kubbealtı
divanbağı
:
Bakınız: çavuşbaşı
divanhane
:
1. Osmanlı Bahriye Nezareti dairesi. 2. bk. kubbealtı.
divan-ı hümayun çavuşları
:
Ana görevleri divan günlerinde yürütme organlarına yardımcı olara
...
divan-ı hümayun kalemi
:
Bakınız: beylikçi
divanî kese
:
416 kuruş değerinde para ölçeği.
diyet meclisi
:
1. Kutsal Roma-Germen İmparatorluğunu, sonraları Almanya ve Avust
...
dizcek
:
Savaşlarda korunmak için bacakların yukarı kısmına takılan zırh.
doc
:
Venedik ya da Genova Cumhuriyetlerinin seçimle iş başına gelen ba
...
doğancı
:
Hassa kuşbazları denilen timarlı avcılardan bir takımın adı.
doğancıbaşı
:
Osmanlı sarayında saray içindeki av işlerini düzenleyen doğancıla
...
doğubilim
:
Doğu ülke ve uluslarının dilleri, tarihleri, töreleri vb. konular
...
doğuş
:
Hıristiyan peygamberi İsa'nın doğduğu yıl.
dolamalı
:
Enderun koğuşlarından büyük ve küçük oda'lar içoğlanlarına, taşıd
...
dolmen
:
(Keltçeden): İki tanesi dikine konmuş ve bir tanesi bunların üzer
...
dominyon
:
Büyük Britanya İmparatorluğunun, anayurt ile eşit hakları olan de
...
domna
:
Osmanlı döneminde Eflak ve Buğdan beylerinin eşlerine verilen san
...
domniçe
:
Osmanlı döneminde Eflak ve Buğdan beylerinin kızlarına verilen sa
...
domuz vergisi
:
Osmanlı egemenliğindeki Hıristiyanlardan, besledikleri domuzlar i
...
döğen
:
Eskiden kullanılan, demir sapa bağlı uzunca bir zincirin ucuna bi
...
dökümcübaşı
:
Tophanede top dökenlerin başı.
dönüm vergisi
:
Bakınız: kulluk hakkı
dört bölükler
:
Kapıkulu süvarisinden sağ-ulufeciler, sol-ulufeciler, sağ-gariple
...
dört ilçeler
:
Osmanlı yönetim örgütünde: 1. İstanbul'a bağlı Küçük çekmece, Büy
...
dörtlererki
:
Siyasal erkin dört kişi elinde bulunduğu yönetim biçimi.
dragon
:
Eskiden kimi batı ülkeleri ordularında atlı ya da yaya olarak sav
...
duacı
:
Eskiden esnaf örgütlerinin kişiyi yükseltme törenlerinde, ilgili
...
duacı çavuşu
:
Bakınız: selam çavuşu
duka
:
Bir Osmanlı altını değerinde olan Venedik ya da Floransa altını.
dük
:
1. Eskiden Batı ülkelerinde prens sanından sonra gelen en yüksek
...
dükkân vergisi
:
Dükkan işletenlerden her ay alınan kazanç vergisi.